Karga Gak Demeden-02-05-2017
Ömer ŞAN

Mayıs’a methiye, kendi güzelliğindendir Mayıs’ın… Bahara duruş, yaşama can, toprağa-suya doyan, doyurandır Mayıs! Ayların gülüdür… Desek de içinde barındığı acıları ile de yaşamın kendisidir!

Bahardır, bayramdır, daha önemlisi emeğin, birliğin, dirliğin, dayanışmanın ayıdır Mayıs. Çaydır, berekettir!

Ezenin gücü, emeğin gücüne yetmez… “Ne ezen,ne ezilen… Hakça bir düzen!” Diyenlerin günüdür 1 Mayıs!

Emek ve Dayanışmanın günüdür… Kutlu olsun bir kez daha!

Bertolt Brecht’in dediği gibi: “İşçi sınıfının insanlığa karşı hiçbir borcu yoktur. İnsanlık ona borçludur…

Ve hatta, “İşçi, elleri ile bir dünya kurar o dünyada egemenler yaşar…Emeğin dünyasını kuracağız” diyen merhum Erdal İnönü… “Çarklar tersine dönüyorsa düzelteceğiz. Eşkıya zorbalık ediyorsa o çarkları kıracağız” diyen merhum Bülent Ecevit’in günüdür…

Ve bilgi çağına ulaşırken evren, 2 milyona yakın çocuk işçinin yaklaşık yüzde 80’i kayıt dışı çalıştırılıyor! Son 15 yılda ülkemizdeki ileri demokratik düzenlemelerle ‘iş cinayetlerinde’ 17 bin işçi ‘fıtrat’ yolunda canlarını feda etti!

Doktorlarının bir kısmı FETÖ/PDY operasyonlarıyla görevden alınıp, tutuklanan veya ihraç edilen RTEÜ Rize Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki hemşire sorunu, son gelişmelerle hat safhaya ulaştı. Öyle ki, 70 hemşirenin tayininin aynı anda başka hastanelere çıkması nedeniyle 3 Yoğun Bakım Ünitesi de kapatıldı.

Daha önce de hastanede bazı doktorların yaşanan gerginliklerle ayrıldığı, bazı cihazların arızalı oluşu ve hatta kullanan personel olmayışı nedeniyle hastaların başka kentlere gittiği iddiaları da vardı. Birebir yaşadığımız, hasta odalarındaki bazı eksik ve sorunların çözümü yerine hastaların taburcu edilerek, odaların kapatılması da çabası!

Yurttaşların dediği gibi, “Yani Rize, sağlıkta ‘ileri devrim’ safhasında mı bunu anlayamıyoruz!”

Atatürk Anıtı’nın kaldırılması tartışma ve eleştirileriyle gündeme gelen Cumhuriyet Meydanını gören var mı bugünlerde! Plansız-programsız ve etüt-projesiz iş yaparsan on değil, ‘don’ numara olur, böyle donup kalırsın!

Yani bir zamanlar, Rize’yi ‘kasaba’ olmaktan kurtarmak için yola çıkanların kasabasından, ‘Kasap’a’ bırakma durumuna gelirsiniz! Rize’yi ‘Kasap’aya’ çevirmeyin, diyeceğiz de, köşe başları ve kaldırımlardaki gelişmeleri görebiliyor musunuz?

Katar’ı matarı, Varlık Fonu’nu monunu bırakmayız da Rize… Çayın başkenti, diyarı… Dört yanını, köşe başlarını kapmış kahve markaları! Yetmemiş, esnafın kasa koyamadığı yaya kaldırımını yutmuş! Yeter mi… Yetmez! Yaşa var ol!
Katar’a, Varlık Fonu ve borç karşılığı rehin göstermeye karşı tek laf etmeyen Ziraat Odası, yaş çay fiyat beklentisini açıklamış! Bir de ‘Amerika’yı yeniden keşfeder’ gibi, AKP’nin kapalı kapılar ardından gizlice tasarılaştırmaya çalıştığı Çay Kanun Taslağı’ndaki ifadelerin yaş çay üreticisi ve çayı yok edeceğini keşfetmişler!

Bir sabah kalkmışsınız Çaykur Varlık Fonu AŞ’de… Sonra, kimseye sormadan, sorgusuz-sualsiz!

Demişken, son KHK ile yine devam etti açığa alma ve ihraçlar! Gene siyaset yok! Gelecekte olacak, deniyor… Gelen bilgilere göre Sayın Cumhurbaşkanı bugün için AKP’ye üye olacaktı ama daha önce belirlenen programa göre Hindistan’a gitti. Sırasıyla Hindistan, Rusya, Çin, ABD ve AB liderleriyle temaslarda bulunacağı öğrenildi.

Ancak FETÖ/PDY tehlikesi sürüyor. Son KHK ile Erdoğan ve ailesini korumakla görevli 19 polis de ‘FETÖ’ ihracına uğradı. Bildiğimiz 6 yaver de aynı şekilde ihraç edilmiş veya tutuklanmıştı!

Bütün bunlar olurken, ‘FETÖ’den soruşturulan tek Bakanın, 23 Nisan’daki çocuk bakan’ diyen Türkiye Gazetesi’nin Rize kökenli yazarı Yıldıray Oğur, tam da bu aşamada işinden kovuldu!

Notlarımız arasında ‘superhabertv’ editörü Cengiz Er’in notları da var! Hele, İstanbul Milletvekili Metin Külünk’ün ifadeleri de…

Rize Milletvekili Hasan Karal ise tüm bu karmaşa arasında çay, Çaykur, hastane, yol-yordam, FETÖ/PDY iddialarını görmezden gelip, muhalefete çatıyor ve ‘Şeytan taşlamaktan tavaf yapamıyoruz’ diyerek halinin pür mealini ortaya koyuyordu!

Karal’ın dediği gibi çayı ve Çaykur’u, dini-imanı, halkın manevi duygularını, ibadethaneleri, yasaları ve hukuku, hastaları ve engelleri siyasi çıkarlar için kullananlar, en aşağılık mahluklardır ve ahlak dışına çıkmaktadır!

Acaba Karal’ın dediği gibi kimlerin asıl hedefinde Cumhurbaşkanı Erdoğan vardır?
YSK yetkililer, referandum sonuçlarını ve gerekçeli kararlarını tek muhalifin şerhiyle açıkladı ve hukuki kavramla, ‘tam kanunsuzluk olmadığını’ ifade ettiler!

Aslında ortada bir yavşaklık var… Bir de tam yavşaklık durumu ama var mıdır bunun izahatı? Mevzuatta mı bir sıkıntı var fiilen? Paradan Atatürk’ü kaldır, FETÖ’yü koy… Kaldırdığın yerde FETÖ darbesi mağdurlarını an! Sonra vidi vidi. Ey Darphane!

Aydın’a bağlı Eşek Adası’nda,kuzu çevirme yapan işgalci Yunan Savunma Bakanı Panos Kammenos, bizim ‘şovmen’ Bakan’ı davet etmedi mi adaya acaba? Bir de ÖSO’ya verilen tankların IŞİD’e satıldığı iddiaları var!

Ve 20 Nisan itibarıyla borcumuz 793.3 milyar TL olmuş. Kişi başı milli geliri 10 bin dolar olan var mı bilemiyoruz ama her vatandaş ve yeni doğan her çocuk 10 bin Lira borçlu şu an.

Çernobil Nükleer kazasını, hala tüp patlaması gibi görüp değerlendirenlere karşı unutmadık, unutmayacak ve unutturmayacağız!

“Öldüğünde doğmadan önce ne isen o olacaksın… Adını hatırlayan son kişi öldüğünde hiç doğmamış olacaksın…” demiş Schopenhauer!.. Mayıs’a…