Devrimci 78’liler Federasyonu

 

Biz kapandı demeden hiçbir hesap kapanmaz

Yargıtay 16. Ceza dairesinin 12 Eylül darbesi döneminde işlenen suçların sanıkların ölmesi ve zaman aşımına uğradığını da belirterek bozması, dosyanın mahkemeye iade edilmesi doğrultusunda verdiği karar üzerine 10. Ağır ceza mahkemesinin 2. Duruşmasındayız.

İlk duruşmada; İnsanlık suçlarında zaman aşımı olmayacağına ilişkin AİHM kararları olmasına rağmen, darbeciler aleyhine verilen hükmün, Yargıtay tarafından zaman aşımını da tartışarak bozulması darbecilerin korunup kollandığı anlamına gelir.

Bu ülkenin birçok bölgesinde açılmış işkence davalarının da önünü kesmeye yönelik bir karardır. Amasya ve Kırklareli işkence davaları da geçtiğimiz yıl içinde zaman aşımı iddiasıyla mahkemelerce reddedilmiştir.

27 Mayıs darbesi yargılanmadığı için 12 Mart darbesi olmuş, 12 Mart darbesi yargılanmadığı için 12 Eylül darbesi olmuş, 12 Eylül darbecileri ile hesaplaşılmadığı için de sürekli darbeler ve darbe girişimleri devam etmiştir.

Bu darbelerin ve darbe girişimlerinin sorumlusu bu hesaplaşmanın önünü kesenler ve darbelerden medet umanlardır.

Darbelere karşıyız çünkü gazeteler televizyonlar kapatılır. Sansür ve oto sansür yoğunlaşır.

Darbelere karşıyız çünkü gazeteciler tutuklanır, işten atılır. Üniversitelerde hocalar, öğrenciler üniversitelerden atılır, tutuklanır, üniversite özerkliği yok edilir. Söylenen her muhalif söz suç olur. Darbelere karşı çıkanlar vatan haini ilan edilir.

Darbelere karşıyız çünkü demokratik hak ve özgürlükler askıya alınır ülke KHK’lerle yönetilir. OHAL günlük yaşamın bir parçası haline gelir. Gözaltı süreleri uzar, işkence yaygınlaşır. Bağımsız yargı yok edilir. Kuvvetler ayrılığı ortadan kalkar. Demokratik hak ve özgürlükler yok edilir.

Bu darbe düzeninin devamından şimdiye kadar gerçek bir hesaplaşma zemini yaratmayan, hatta engelleyen hükümetleri, insanlık suçlarında zaman aşımı olmayacağını gözetmeyen mahkemeleri sorumlu tutuyoruz diye ifade ettik.

Bu güne kadar 12 Eylül Anayasası ile yönetme kolaycılığını tercih edenler, bu gün de 12 Eylül Anayasasını tahkim ederek önümüze getirmişlerdir.

OHAL Anayasası 12 Eylül Anayasasının tahkim edilmiş halidir. Partili Cumhurbaşkanı demek; partili hâkim, partili savcı, partili vali, partili kaymakam, partili polis, partili asker demektir. Hepsinin başı da cumhurbaşkanıdır. Tek Partili devlet ve tek adam demektir.

Başta 12 Eylül darbesi olmak üzere tüm darbelere hayır demesini bilen 78’liler hukuksuz KHK’lere de, Diktatörlük Anayasasına da HAYIR demektedir.

Tarihte gördük ki; Her darbe kendi hukukunu yaratır. Her darbeci kendi Anayasasını halka dayatır.

Bu nedenle 16 Nisan referandumunun şaibeli, hukuksuz ve meşru olmayan sonuçlarını da tanımadığımızı bir kez daha ifade ediyoruz.

Çağrımız ve talebimizdir;

12 Eylül faşist darbesi ile hesaplaşmak göstermelik yargılamalarla olmaz. Askeri mahkemelerin verdiği tüm kararlar ve yargılamalar yok sayılmalıdır.

12 Eylül’de zarar gören insanların gördüğü zararlar tazmin edilmelidir. Darbecilerin mal varlıklarına el konularak bir 12 Eylül fonu oluşturulmalıdır.

Vatandaşlıktan atılan tüm insanlar kayıtsız şartsız vatandaşlığa geri alınmalıdır.

Darbe yargılaması, yukardan aşağı genişletilerek sıkıyönetim komutanlarının, kışla komutanlarının, valilerin, emniyet müdürlerinin, danışma meclisi üyelerinin, cezaevi müdürlerinin, işkencecilerin, katillerin, işkenceci doktorların, darbeyi destekleyen ve din adına çağrılar yapan imamların din görevlilerinin yargılanmasının yolu açılmalıdır.

Günümüzde anti demokratik uygulamalara yasal kılıflar uydurarak 16 Nisan Anayasasını zorla ve hile ile halka onaylatmaya çalışanlar yargılanmalıdır.

Unutulmasın ki; 82 darbe Anayasası %92 ile onaylatılmıştı. 12 Eylül darbecilerini ne 12 Eylül Anayasası, nede geçici 15. Madde koruyabildi. Önce halkın vicdanında mahkûm oldular sonra mahkeme kapısına bırakıldılar. Şimdi de kendi yaptıkları Anayasa hükümlerine göre yargılanıyorlar.

İyi darbe, kötü darbe ayrımı yapmak, senin darben benim darbem yaklaşımı içinde olmak demokrasiye ihanettir.

Bu yaklaşımlarımız Ankara 10. Ağır ceza Mahkemesi tarafından yok sayılarak Darbecilerin ölümü nedeniyle TCK’nun64/1. ve CMK 223/8 maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE karar verdi.

Ancak bilinmelidir ki; Devrimcilerin kapatmadığı hiçbir hesap kapanmaz. Biz bitti demeden hiçbir dava bitmez. Davanın peşini bırakmayacağız. izlenebilecek her türlü yolu izleyeceğiz. Ulusal ve Uluslararası her düzeye taşıyacağız.

Askeri ya da Sivil tüm darbelere HAYIR.

Askeri ve sivil darbeleri halka dayatanlar yargılansın.

Hukuk dışı OHAL ve KHK düzenine HAYIR.

Hukuk dışı OHAL ve KHK düzenini dayatanlar yargılansın.

Tahkim Edilmiş 12 Eylül Anayasasına HAYIR

Tahkim edilmiş 12 Eylül Anayasasını halka dayatanlar yargılansın.

Darbecilerin AK lanmasına HAYIR.

Darbecileri AK layanlar yargılansın.

04/05/2017

DEVRİMCİ 78LİLER FEDERASYONU