Ömer Şan
Rize
Taşocağına Tepki Gösterdiği için Gözaltına Alınan Şair İbrahim Karaca Serbest Kaldı…
Deniz dolgusuyla yapılması planlanan Rize-Artvin Havalimanına dolgu malzemesi sağlamak amacıyla açılması planlanan taşocakları için tepki gösteren köylüleriyle birlikte eylem yaprken gözaltına alınan Şair İbrahim Karaca, bir gecelik gözaltıdan sonra çıkaeıldığı mahkemede serbest bırakıldı.
Pazar’ın Sivrikale Köyü ile civar köyleri de kapsayan taşocakları için Rize Valiliğince verilen ÇED Gerekli Değil Kararına karşı 2 ayrı dava açan köylüleriyle birlikte, jandarma eşliğinde bölgeye iş makinelerini götüren taşocağı şirketinin önünü kesen Karaca, burada yapılan kontroller sonrasında jandarma tarafından gözaltına alındı.
Sabahın erken saatlerinde jandarma ekipleri bölgeye gelip köylülerin beklediği vadi girişinde güvenlik önlemi alırken, iş makinelerinin vadiye girmesine izin vermeyceklerini söyleyen köylülerle birlikte nöbet tutmaya başlayan şair İbrahim Karaca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Faaliyet başlamıştır… Vadi girişine yığınak yapan polis ve jandarma eşliğinde kepçeler ve iş makinaları talana başlıyor. Gece nöbet tutan arkadaşlarımızın bildirimidir. Kalecik sahile inmek üzere köy cami hoparlöründen köylülere çağrı yapıldı.
Haçapit köylülerine, ‘çay toplayan köylüler, köyümüzü savunma zamanıdır, köyümüz elden gidiyor’ başlıklı bir duyuru yapıldı” ifadelerini kullandı.
Olaydan 2 gün önce de yaşanacak olası gelişmeler nedeniyle köylülerle yapılan toplantıda alınan kararları sosyal medye hesabından paylaşan Karaca hakkında,Pazar Cumhuriyet Savcılığınca soruşturma açıldığı öğrenildi.
Gözaltına alındıktan sonra jandarmadaki işlemlerinin ardından sağlık kontrolünden geçirildikten sonra ifadesi alınan Karaca’nın gece de gözaltında tutulmasına karar verildi.
Dün (bugün) öğlen saatlerine doğru Pazar Bölge Adliyesine getirilen Karaca, avukatı Semahat Uzun eşliğinde Savcılıkça alınan ifadesinin ardından mahkemeye sevk edildi.
Mahkemede de ifade veren Karaca,tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Adliye önünde CHP ve ÖDP yöneticileri, akrabaları ve yaşam savunucularının beklediği Karaca, sebest bırakıldıktan sonra, kendisini bekleyenlerle fotoğraf çektirdikten sonra taşocaklarına karşı mücadele eden köylülerinin yanına gitti.
Bu tür eylemlerle böylesi gözaltılara hazır olunması gerektiğini ve ülkenin içindeki olağanüstü halde bu gibi durumların normal olduğunu kaydeden Karaca, adaletin herkese gerektiğini vurguladı.
İbrahim Karaca serbest kaldıktan sonra yaptığı açıklamada şöyle dedi:
“Taş ocağına karşı bir süreden beri köylülerle toplantılar yapıyorduk. Köylülere bilgilendirme toplantısı bile yapmayan şirket ve devlet, dün sabah erkenden vadimizi yırtıp dağıtmak için iş makinalariyla kapımıza dayandı. Madem ki bu bir iyiliktir, neden bir hırsız gibi geliyorsunuz?
Aklı başında bir kurumsal yapı veya devlet, kamu yararına yapacağı bir yatırım için böyle davranmaz. Kamu biz olduğumuza ve canı yanan da biz olduğumuza göre, burada kamu yararı değil, kamu zararı vardır.
Sermaye gruplarının yatırım adı altında yürüttükleri bu yıkıcı faaliyetinin anlamı, ‘bir finans tetikcisinin itirafları’ adlı kitapta saklıdır.
Beni gözaltına alan savcılık, taş ocağına karşı yazdığım iki satır sosyal medya mesajını gerekçe gösterdi. Oysa ben oradaki kalabalığın arasında olmasaydım, yazılanlar kimsenin umurunda olmayacaktı, öyle düşünüyorum.
Kimseye hakaret etmedim, sövmedim, kafasına taş atmadım, suça teşvik etmedim, kafamdan ve yüreğimden geçenleri tesbih ettim. Etmeyebilirdim, düşünmeyebilirdim, düşünsem de ifade etmeyebilirdim ama ifade edilmeyen bir düşünce ölüdür, düşünülmese de olur. Oysa biz insanız!
Yaşam alanımıza sahip çıktık, yasal olmayan bir yola sapmış sayıldık… Ama meşruiyet denilen bir şey var, unutulmasın!”
Karaca, sosyal medya facebook hesabında önceki gün, “Sayın Arkadaşlar… Bu akşam yaptığımız toplantıda; Tordevat, Koksevat ve Haçapit köylüleri olarak bir durum değerlendirmesi yaptık. Yumurtanın kapıda olduğu ve olayın gelip geçici bir öksürük değil kalıcı hasar bırakacak bir maraz olduğunu vurguladık. Belki yarın sabah yani bu satırları ben yazdıktan 10 saat sonra vadimize girecekler… Çünkü gündüz vakti 15 civarında ağır tonajlı kamyonları getirip sahil yoluna dayamışlar… Toplantıdan sonra arkadaşlarımız gidip baktıklarında sadece 1 kamyon görmüşler ama sonuçta bir haçlı ordusu gibi kapımızdalar! Ya, “nasıl olsa yenileceğiz bari dayak yemeyelim” deyip tecavüzcüye teslim olacağız, ya da “yenilirsek yenilelim ama direnelim, haklılığımızla karşı koyalım” diyeceğiz… Ve nihayet toplantıdan çıkan karar şu oldu: TECAVÜZCÜYE KENDİ RIZAMIZLA TESLİM OLMAYACAĞIZ!”
Bu haksız, dağdan gelip bağdakini kovmak isteyen, birkaç şirketin yararını gözetip köylerimizi taş ocağı yapmak isteyen haçlı ordusuna karşı DİRENECEĞİZ!
Vadi girişinde nöbet tutacağız, karargah kuracağız, yediden yetmişe kadar hastalarımız, yaşlılarımız ve çevre illerden gelecek dostlarımızla karşı koyacağız!” şeklindeki paylaşımı nedeniyle hakkında gözaltı kararı verilmişti.
Köylülere Rağmen İşbaşı
Deniz dolgusuyla yapılması planlanan Rize-Artvin Havalimanına dolgu malzemesi sağlamak amacıyla Rize’nin Pazar ilçesinde açılması planlanan taşocakları için tepki gösteren köylüler eylemlerini sürdürürken; şirketin iş makinaları, vadide yol yapım çalışmalarına başladı.
Pazar’ın Sivrikale Köyü ile civar köyleri de kapsayan taşocakları için Rize Valiliğince verilen ÇED Gerekli Değil Kararına karşı 2 ayrı dava açan köylüler, cebri kamulaştırm kararına da tepki gösterirken; jandarma eşliğinde bölgeye iş makinelerini götüren taşocağı şirketinin çalışmalara başdığı öğrenildi.
Şair İbrahim Karaca’nın jandarma tarafından gözaltına alındığı eylemler sırasında bir yandan da taşocağı için yol yapım çalışmalarına başlandı.
Köylülerin bir gece nöbet tuttuğu ve ertesi sabahın erken saatlerinde beklediği vadi girişinde jandarma ekiplerinin güvenlik önlemi aldığı bildirildi.
