Ömr Şan
Artvin halkının 25 yılı aşkın demokratik ve hukuksal mücadelesine karşın Danıştay’ın, ‘madencilik yapılabilir’ yönündeki Rize İdare Mahkemesi kararını onamasının ardından, madencilik çalışmalarının başladığı Artvin’in Kafkasör Yaylası Cerattepe bölgesinde sular da zehirlendi.
Çevrecilerin girmesinin yasaklandığı Cerattepe maden sahasının kuzey ve güney galeri alanları bölgesinden çıkan kimyasal atıkların bırakıldığı iddia edilen su kaynaklarının kirlendiği ileri sürüldü.
Yeşil Artvin Derneğinin yaklaşık 2 hafta önceki belirlemelerinin ardından bölge sakinleri de, bulanık akan sudan içen hayvanlarının hastalandığını belirtti. Köylülerin şikayetleri üzerine akarsudan numune alan Yeşil Artvin Derneği yöneticileri, maden çalışmalarına bir kez daha tepki gösterdi.
Sudan 2. Numune!
Köylülerin iddiaları üzerine bir kez daha Cerattepe’deki maden bölgesine çıkan Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan ve dernek yöneticileri, kirlendiği ileri sürülen su kaynaklarını 2.kez inceledi, hayvanları hastalanan çiftçilerle görüştü.
Heyet, farklı bölgeden bir kez daha su numuneleri alarak tahlile gönderdi. Cerattepe’deki maden çalışmalarında kuzey galerisinin hemen altında bulunan merada geçimini hayvancılıkla sağlayan Fikret Beyaz, ahırındaki 11 hayvanının hastalandığın belirterek maden şirketinin çalışmaya başlamasının ardından su kaynaklarının kirlendiğini öne sürdü.
Hayvanlarının içtikleri sudan zehirlendiğini ileri süren Beyaz, “Ben burada 5-6 yıldır aynı merada hayvan besliyorum. Maden şirketi başlayana kadar her hangi gibi bir sıkıntımız, sorunumuz yoktu. Şirketin çalışmalarının ardından artık dereye atık suyu mu veriyor, tünelin içini mi boşaltıyor bilmiyorum. Bu çalışmalardan sonra benim ahırımdaki 27 tane malım zehirlendi. Hayvanlardan hiçbir türlü verim alamıyorum” dedi.
Bu Suyu Hiç Böyle Görmedik
İlgili yerlere şikayette bulunduklarını ifade eden Beyaz, “Hayvanlar cansız kaldı, ishali durmuyor, ağrıları, sancıları durmuyor. Yatıyor kalkmıyor” diye konuşurken; hayvanların artık geviş getirmediğini de ifade etti.
Maden Şirketi Terk Etsin
Maden çalışması başlayana kadar böyle bir şeyle karşılaşmadığını kaydederek, “Görünen bu meranın tamamı tapuludur. Bizim dedelerimiz de gelir şahitlik yapar. Biz bu suyu hiç böyle görmedik. Bizim normal yolumuz kapalı, bizim o bölgeden geçmemize zaten izin vermiyorlar. Görevliler geldi, numune aldılar. Burada benim büyük zararım var. Ben bir maden şirketi yüzünden bu merayı terk edemem. Terk edecekse maden şirketi terk etsin” şeklinde ifadelerini sürdürdü.
Aynı bölgede 100’e yakın büyükbaş hayvanı olduğunu ifade eden Beyaz, “Kurban bayramına şurada ne kalmış, ben şimdi ne yapacağım” diye tepkisini sürdürdü.
Suyu da Doğayı da Zehirlediler
Çalışmaların güney galeri bölümün alt tarafından bulunan Hatila Köyü sakinlerinden Mevlüt Altuntaş ise, köylerine içme ve sulama suyu sağlanan derelerin tamamen kirli beyaz renge büründüğünü ifade ederek, “Sebze ve meyveleri sulamak için kullandığımız su kirlendi. Biz yıllarca böyle bir şeye tanık olmadık. Hayvanlarımızı da sudan içiremiyoruz. Suyumuzu da doğamızı da zehirlediler” şeklinde konuştu.
