Küba yolculuğu Ankara’da metro ile başladı. Metro’dan Ulus’ta indim. Amacım gara yürüyüp HAVAŞ otobüsüne binerek havaalanına gitmekti. Kızılay’dan geçen Belko Air’e binmekti amacım. Maalesef yanılmışım, oradan da Belko Air denen otobüs alıyormuş. HAVAŞ’ın servis otobüslerini maalesef tamamen kaldırmış bu taşra yosmaları.

İstanbul’a indiğimde her zamanki gibi canlı ve gizemliydi. Kızım ve oğlum ile buluşup kalan eksiklerimizi tamamlamak üzere alışveriş yapıp gece 23 sularında havaalanına geldik. Orada da almamız gerekenler vardı onları da aldıktan sonra turnikeleri geçip işlemleri yaptırdık. 01.10’da kalkması gereken uçak 03’te ancak kalkabildi. Gerekçe alandaki yoğun trafik gösterildi. Yolculuk mükemmel geçti. Türbülans denmeyecek ufak tefek gürültü olmadıda değil hani… Uçak personeli ve yolcular sorunsuzdu. Hatta mükemmel bile diyebiliriz. Büyük uçak olmasına rağmen tamamen dolu idi. Uçak inişe geçince gözüm hep pencerede idi… Koskoca devrimci CHE’nin topraklarıydı çünkü. Fidel Castro’nun devletiydi. Gözümde en yüce topraklardı çünkü bu şahsiyetlerin topraklarıydı. Epey zaman buluttan başka bir şey göremedim. Sonra yemyeşil bir doğa gözümün önünde bir tablo gibi belirdi.

kuboz

Bizim ülkemizden farklı değildi. Tarlalar bölünerek küçülmüş ve tarlaların sınırları (tump) aynı idi. ……….. Hava alanına indik nihayet.
Küba’da Oscar’ın pansiyonunda kalacağımızı önceden belirlemiştik. Oscar bize taksi bile göndermişti. Havaalanında bir tane bile despot, yüzü somurtan görevli görmedim. Diyebilirim ki alan personelinin %80’i kadındı ve hepsi mini etekli. Polis kadınlar tektip elbise giyiyorlardı. Mini eteklerinin altındaki çorapları bile tek tipti.

20664132_1434309126647812_5081182106217921095_n (1)

Taksici ile merhabalaştık, hellolaştık ve aracına gittiğimizde eski bir Amerikan chevrolet olduğunu gördük. Bizim ülke saatimize göre 03, onların saa 10’da taksiye binmiştik. Yolda her gördüğümü fotoğraf çekiyordum. Halk yol kenarında işe gitme derdinde bekleşiyordu. Binalar bakımsız, yollar ve kenarları yine bakımsızdı. Virane gibi sokağa geldik. Havana’nın göbeğiydi burası. Binanın sokak kapısından girer girmez merdivenler çıkıyordu, merdivenler dikti. Standartları farklı olan merdivenleri çıkıp hol gibi bir yerden ilerledik. Mutfak havalandırması bu hole verilmişti. Oradan geçerken biraz hızlı adımlarla geçeceğimizi hızla öğrendik. Salon gibi bir yere girdik. Bizi Oskar güleryüzle karşıladı. Oskar 50 yaşlarında. Benim aklımda “Oskar sosyalist ülkede nasıl pansiyonculuk yapar” sorusu takılıydı… Karakas’taki kargaşayı sordum, çok ilgisiz gördüm, konuyu kapadım. Oskar işe odaklanmış. İş ile ilgili sorunca bülbül gibi şakıyor. Bir müddet dinlendikten sonra dışarı çıktık. Önce yakınımızı kavrayarak Havana’nın altını üstüne getirelim diyerek düştük sokaklara…

20664082_1434309339981124_2687022828378127211_n

Tarihi bina yağmış gibi Havana’ya… Bakıma muhtaç binalar da var, bakımlı olanlarda… Buranın halkı İspanyolca konuşuyor. Oscar gibi kendini geliştirip İngilizce konuşan yok denecek kadar az. Kentin her tarafı yeşil, geniş alanlarla dolu. İçimde hep dediğim, ulan şu TOKİ umarım buradan haberdar olmaz…

Kristof Colomb ölünce naaşının aylarca kaldığı katagrali ilk günden tespit etmiş bulunmaktayım.

20708451_1434309036647821_6004342647675601019_n
Halk sokaklarda eline ne geçirmişse onu satıyor. Her taraftan yerel müziklerinin sesi geliyor. Binalarının dışları eski, dökülüyor ama içleri alabildiğine coşkulu ve canlı…

20664711_1434310146647710_210246775915538686_n
İlk günde Küba’nın bana bıraktığı intiba şu;

Devlet sosyalist, halk kapitalist. Kontrolsuz turizm halkı zıvanadan çıkartmış. Alana iner inmez ülkende euro yaptığın paranı burada cuc (kuk)a çeviriyorsunuz. Euro ile cuc’un değeri hemen hemen aynı… Burada yerli halk pezo kullamıyor, turistler cuc… Eğitimli bir halk yaratan devrim, üretimi ve tüketimi bu denli örgütleyememiş. Rusya’da yapılan sanayi ve hatta toplu (metro gibi) taşıma o zamanlar neden koordine edilmemiş demekten kendimi alamıyorum. Oysa o zamanın “comecom”u bu dayanışma için kurulmuştu.

20664487_1434309886647736_1956940204875551903_n

Küba son sosyalist devlet diyerek burasını turizm patlaması yapmak pek akıllıca olmamış. Halk miskinleşmiş sadece dans edip oynuyor.

Oysa sosyalist olmak cırcır böceği olmak değil, karınca olmaktır arı olmaktır.