Haber: Sami Özçelik

10325404_1086380554736974_6131927433484147235_n

Yeşil Artvin Derneği geçtiğimiz günlerde Maden Şirketi tarafından yapılan bazı açıklamalara belgeleriyle cevap verdi. Yeşil Artvin Derneği Resmi İnternet sitesi ve basın mensuplarına gönderdiği yazılı metinde şu ifadeler yer verdi.

“ Cengiz Holding, çevre eylemleri ile gündeme gelen Artvin’deki Cerattepe bakır madeninin kapılarını basına açtı. İki ay sonra üretime başlayacak olan madende cevhere 100 metre kaldı. Maden için 15 hektarlık alanda çalışan şirket, YAKIN TARİHTE ÇALIŞMA ALANINI 24* Hektara çıkarttırdı!. Toplam 3 bin 500 ağaç kesecek. Şirket ayrıca, 4 bin 406 hektar olan arama ruhsatından yerleşim yeri, turizm bölgesi ve içme suyu kaynaklarının olduğu 2 bin hektarlık alanın çıkarılması için Maden İşleri Genel Müdürlüğü’ne başvuru yaptı.

Bu bölümde maden şirketi tarafından yazılanlar tamamen gerçek dışı. Hiçbir maden şirketi ruhsat alanını azaltmaz. Bu daha az maden çıkaracağım demektir. Oysa böyle bir amacı da olamaz. Alan küçülürse çalışma süresi kısalmayıp da nasıl uzayıp 20 yıl oluyor, kimi kandırıyorlar?

Toplam 3 bin 500 ağaç kesilme işi ise başka bir büyük aldatmaca. Çünkü bu 3 bin 500 sayısı şirketin ücreti mukabili hazırlattığı ÇED Raporu ile şirketlerin kendi tanıtım broşürlerinde belirtildiği gibi maden alanı dışındaki teleferik hattının geçtiği güzergâhta kesilmesi öngörülen yaklaşık 9500 ağacın büyük boylu 3500 tanesi için verilen sayıdır.

Diğer yandan ÇED Raporunda sayfa 83’de belirtildiği gibi madencilik faaliyetleri için sadece Cerattepe bölgesinde kesilecek ağaç sayısı en az 50 bin 300 adettir. Bu 50 bin 300 ağaç, tekrar ve üzerine basa basa belirtelim ki ÇED Raporu 20, 22, 23. ve diğer pek çok sayfada tekrarlandığı üzere toplam 31,8 hektarlık faaliyet alanı için belirlenmiş sayıdır. Oysa ruhsat alınan alanın büyüklüğü, bildiğiniz üzere tüm Cerattepe, Kafkasör ve Genya dahil olmak üzere 4 bin 406 hektardır. Varın tamamen ormanlarla kaplı bu alanda kesilecek ağaçları siz hesaplayın. Şirket elbette küçük küçük alanlarda çalışıyoruz diyerek olumsuz etkilerin gözden kaçırılmasına çalışıyor.

240 HEKRALIK ALANA NEDEN GEREK DUYDU?

Diğer yandan Şirket, 22 hektar diye belirttiği bu faaliyet alanı için Maden İşleri Genel Müdürlüğüne (MİGEM) başvurarak işletme iznini 240 hektara neden çıkarma gereğini neden duydu. Bu alanda herhalde Artvinliler için horon pisti yapmayacaktır. Yeşil Artvin Derneğinin bu konuyu mahkemeye taşıdığını da burada belirtmekte yarar var. Herkes biliyor ki böylece yavaş yavaş, gizli gizli alan büyütülecek, her yer maden sahası haline gelecektir.

Oğuzdan Madencilere Cevap 30.08.2017

İŞTE BU BİZİM HAKLILIĞIMIZ ORTAYA KOYAN EN NET BELGEDİR.

Şirketin su kaynaklarının içinde olduğu bölüm ile yerleşim alanları ve turizm alanları olan bölümü çıkarıyoruz demesi ise epey komik kalıyor. Çünkü Yeşil Artvin Derneği ve bu konuda yazı yazmış tüm bilim insanları suların kirleneceğini söylediği zaman şirket; kirlenmeyecek diyordu. Turizm alanı önemli dediğimizde şirket bunu da önemsememişti. Hele burada halk yaşıyor, tarım alanları var dediğimizde ÇED Raporunu yazan paralı kalemşör sözde bilim insanları burada tarım alanı yok

demişlerdi. Şimdi şirket suyun kirleneceğini anlamış, turizmin ve yerleşim alanlarının biteceğine kanaat getirmiş olmalı. İşte bu bizim haklılığımız ortaya koyan en net belgedir.

Artvin’i ve çevreyi koruma içgüdüsü ile başlayan madene karşı çıkışın hiçbir temele dayanmadığını anlatan Eti Bakır Genel Koordinatörü Ünsal Arkadaş, “Sizin de gördüğünüz gibi maden ve su kaynakları ayrı dağlarda. Çalışma yüzey suyuna hiçbir zarar vermiyor. Yeraltı suları ise çökeltme havuzlarında dinlendirildikten sonra biyolojik arıtma sürecinden geçirilip sonra deşarj edilecek. Herkesin içi rahat olsun” açıklamasını yaptı.

HATTA BELEDİYENİN SU ALDIĞI TOPLAM 33 KUYUDAN 18’İ MADEN RUHSAT SAHASI İÇERİSİNDE KALMAKTADIR Kİ BU DURUMU ŞİRKETİN KENDİ HAZIRLADIĞI HARİTADA GÖRMEK MÜMKÜNDÜR

Hatta Belediyenin su aldığı toplam 33 kuyudan 18’i maden ruhsat sahası içerisinde kalmaktadır ki bu durumu şirketin kendi hazırladığı haritada görmek mümkündür. “ Çalışma yüzey suyuna zarar vermiyor” sözü de geçerli değil. Belli ki bu Arkadaş, yüzey suyunun da yer altı suyunun da biri birine karıştığından habersiz. Yine yüzey sularının dışarıda depolanacak olan binlerce ton cevherden kirleneceğini de mi bilmiyor. ÇED raporunda ve para ile yaptırdıkları diğer rapor müsveddelerinde bile bu konuda endişeler olduğu görülmektedir. Hepsi bir yana madem sular kirlenmiyor, şirketin açıklamasının hemen başında “su alanını ruhsat alanından çıkarıyoruz” sözü, “herkesin içi rahat olsun” sözleri neden söylenmektedir. Belli ki şirket bile bu konuda ikna olmamış, böyle yalpalı sözler sarfediyor. İlgili Arkadaş belli ki bu işin erbabı değil.

Binlerce kamyonun ormanda maden taşıyarak faunaya zarar vereceği ve çevreyi kirleteceği iddialarına da cevap veren Arkadaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Kamyonlar otoyolda nasıl bir tünele giriyorsanız öyle bir tünelden yer altına inecek. Oradan aldıkları madeni tünelin girişindeki teleferiğe taşıyacak. Yerin üstünde çalışmayacaklar.”

Bu açıklamalar da çok ilginç ve inandırıcılıktan uzak. Yine istedikleri gibi yazdırdıkları ÇED Raporunda ve ilgili broşürlerde günde 100 kamyonun trafiğe çıkacağı söylenirken, galerilerden yıllık 500 bin ton cevher çıkartılıp bunun sadece 292 bin tonu teleferikle (kapasitesi 292 bin ton/yıl) taşınabileceği açıkça belirtilirken, bu Arkadaş insanların gözünün içine baka baka gerçekleri saklıyor. Tıpkı şirketin biz galeri madenciliği yapacağız deyip pek çok şeyi saklaması gibi.

Cerattepe’de 50 bin ağaç kesileceği ve dünyanın 100 büyük ormanından birisinin bitirileceği iddialarına da cevap veren Arkadaş, “Sadece 3 bin 500 ağaç kesilecek. İnşaat sahası üzerindeki yüzey toprağı sıyrılacak ve depolanacaktır. Madenin faaliyetinin sona ermesinin ardından bu toprak geri serilecek ve bölge ağaçlandırılacaktır. 3 bin 500 ağacın en az 10 katını bölgeye dikeceğiz. İddialar gerçeği bilmemekten ve Artvin’i koruma içgüdüsünden kaynaklanıyor” dedi.

İşte büyük bir ormancı olduğunu iddia eden Arkadaşın bir büyük gafı daha. Ne yeşil Artvin derneği ne de ilgili bilimsel raporların hiç birinde “100 büyük orman” diye bir bahis yoktur. Ne demektir 100 büyük orman? Bu tamamen şirketin bilimsel sözleri anlayacak bilgiden yoksun olmasından ve sözleri çarpıtmasından kaynaklanan bir zavallılıktır. Şöyle ki; Yeşil Artvin Derneği raporlarında şunlar denmektedir. “Avrupa’da biyolojik çeşitliliği bakımından önemli ve korumada öncelikli 100 orman sıcak noktası (100 Forest Hotspots) belirlenmiştir. Bunların 9 tanesi Türkiye’de bu 9 tane yöreden 2’si de Doğu Karadeniz’dedir. Bu iki alandan biri Artvin ilindedir. Cerattepe ve Kafkasör ormanları da bu

korunması gereken özel doğal yaşlı orman sisteminin bir parçasıdır, devamıdır”. Burada 100 büyük orman alanı lafını çıkarabilmek şirketin ve ilgili Arkadaş’ların özel çarpıtma hünerlerinden kaynaklıdır. Kesilecek ağaç sayısına tekrar dönecek olursak, bu sayılar yani kesilecek 50300 ağaç sayısı ÇED Raporunun içinde sayfa 83’de mevcuttur. Sürekli söylenen 3500 ağaç ise Teleferik Hattı için yapılan diğer ÇED raporunda belirtilmiş toplam 9500 adet ağacın bir bölümü olan 3500 ağacın sayısıdır. Bu sayılar tamamen şirket tarafından kamuoyuna resmi belgelerle açıklanan ağaç sayılarıdır. İşte bunlardan biri olan Bakır Madenciliği ÇED Raporunun 83. Sayfasının bir bölümü kesilerek aynen buraya yapıştırılmıştır.

Kaldı ki 3500 ağacın en az 10 katını dikeceğiz sözü ne komik ve ne bilim dışı bir açıklamadır. Hangisinden başlasak acaba. Yalan sayısı düzeltilemeyecek kadar çok.

1- “Yüzey toprağı sıyırılacak ve depolanacaktır” deniyor. 15 gün önce alan 18 gazeteci eşliğinde gezildi. Yüzeyden sıyırılmış bir kg bile toprak depolanmamıştır. Bu hiç bir maden şirketinin asla ve kat’a yapmadığı bir uygulamadır. Madencilik başlayınca alan ve çevresi o hale gelecek ki ne toprak eski toprak, ne taş eski taş olacaktır. İşte şirketin iyi işletmecilik yapıyoruz dediği Murgul hemen yanı başımızdadır. İnanmayan oraya bakabilir.

2-“3500 ağacın en az 10 katını dikeceğiz”. İşte en komik madenci yatırımı. 10 katını dikeriz demekle insanları kandıracaklarını zannediyorlar. Diyelim ki yapacaklar. 3500 ağacın 10 katı 35 bin fidan eder. Öyle ya ağacı kesip ağaç dikilemeyeceğine göre fidan dikilecektir. 35000 fidan Artvin şartlarında kaç hektar alana dikiliyor hesaplayalım. 1 hektara Cerattepe şartlarında ortalama 2500-2660 fidan dikilmektedir. Yani 4 m2 ye 1 fidan. Şartlara göre bu sayı biraz artar ya da azalır. Özetle 35 bin fidan, topu topu 14 hektar alanı ağaçlandırabilir. Biz, madencilerin bu işte de göstermelik davranıp hektara 3500 fidan dikme planı olduğunu varsaysak, 35 bin fidan için 10 hektar alan ağaçlandırılabileceğini kolayca anlarız. Gördüğünüz gibi abarta abarta 10 katını dikeriz diyorlar ya bu komik ötesi bir rakam aslında. Oysa kesilen devasa ağaçlar, kaybedilen ise yaşlı ormanlar. Yerine fidan dikerek orman elde etmeniz için, hele Cerattepe ya da Kafkasör gibi yüksek rakımdaki ormanları elde etmeniz için 250-300 yıl beklemeniz gerekecek, hani şirket sözünde de durursa.. (Devam edecek)