Karga Gak Demeden
Ömer ŞAN

Bayramın Seyranı

Öyle olur ki, çoğu zaman elinizden gelmeyince başka bir şey oturup izlersiniz, seyran eylersiniz yaşamı, gelişmeleri, bayramı da baymayanı da!

Siyasete bakarsınız, kendinizi bir şeylere yorarsınız… Olmaz! Ama hiç olmazsa aha da burada tarihe not düşersiniz! En azından yaşamdan düşmekten iyidir, diyerek..

Hükümet, Bakanlar Kurulu Kararı ile bayram tatilini 10 güne çıkardı. Bütün uyarılara karşın yollarda 112 can verdik, 482 de yaralı olduğu kayda geçti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin varoluş mücadelesinin zaferi olan 30 Ağustos kutlamalarına ilişkin mesajında bulunduğu makam ve orada varoluşunun dayanağı, büyük önder ve Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anmayan Rize İkizdere kökenli, TBMM Başkanı İ.Kahraman, tatil için geldiği Rize’de, ‘bayramların tatil için icat edilmediğini’ söylemiş!

E, Meclis Başkanı haklı! Doğru, bayramların ‘milli ve yerli ve de manevi’ değerleri var! Nedense birileri bu ayarlar ve kırmızıçizgileriyle oynuyor… Putin icat ediyor bu tatil zamanlarını ve Turump da uygulamaya koyuyor sanırsınız! Tıpkı bu 10 günlük tatil gibi!

Bir zamanlar çıkar, ‘Beytülmale uzanan eli kestik’ nidalarıyla politika yapar, FETÖ’cü bir valinin adını verdiği merkezlerle övünür, bugüne gelince de, ‘Eyyy Almanya’nın son model arabasıyla Cuma namazına gidersiniz!

‘Eski mücahitler, müteahhit oldu’ diyorlar ama bu ‘cici emice’ zaten müteahhit idi! Rize’deki bayramlaşmada ‘birlik ve kardeşlikten’ söz ederken, kadınlarla tokalaşmaması da dikkat çekmedi değil!

Şaban Dişli olaylarını neredeyse birkaç yıldır arada sırada yazıp çiziyoruz! Derede balık, olayını karıştırmıyoruz  şimdilik!

Elbette, suç kişiseldir, ne suçlu kimsenin akrabalarını, eşini dostunu bağlar, ne de bir başka birini! Yol vermişseniz, kefil olmuşsanız ve hatta yenin ötesinde söz söylemişseniz, bu sorumluluk sizi de kapsar!

Ülkemizde yaşanan darbe süreci ve sonrasındaki gelişmeler malum! Yıllardır uyarıp dikkat çeksek de, karşımıza dikilenler de malum! Ancak, bir ‘yakin’ için söz konusu olan bu ‘suçluluk’ ilkesi, başkaları için söz konusu edilmiyor ise tuzu da kokutuyorsunuz, demektir!

Hani geçirdiği hastalıkla alay edilen ünlü bilim adamı Stephen Hawking var ya. İşte onun, kurulmasında pay sahibi olduğu dev teleskop ağı, uzaydan gelen 15 adet ‘hızlı radyo dalgası’ (FRB) saptamış. Bilim adamlarına göre 3 milyar ışık yılı uzaklıktaki bir cüce galaksiden gelen bu dalgalar, evrenin derinliklerindeki başka bir uygarlığın varlığına işaret ediyor olabilirmiş…

Bizimkiler ne yapıyor bu durum karşısında… Dünyanın yuvarlak olmadığını ve Masonların bizi kandırdığını iddia ediyor ve hem de simülasyonlarla. AKP’de gençlik kolları başkanı olan zat, ‘Dünya’nın yuvarlak olması mason uydurması, Dünya düzdür’ diye yazı yazmış!

Tarikat şeyhinin biri de, imitasyon veya gerçek, şaşalı taşlarla bezeli bir tahta oturarak fotoğraf çektirip yayınlatmış… Elbette ki insan ihtiyaçları kadar manyaklığın da sınırı yok! Bedavadan dümdüz gittirebiliyor insan kendi kendine. Ama perspektifik olsun lütfen sizin yuvarlağınız!

Muharrem İnce, bu ince arada soruyor… “Gazi diyor, Gazi Mustafa Kemal diyor, Gazi Mustafa Kemal Atatürk demiyor, diyemiyor. Atatürk dememek için çırpınıyor. Neden?” Çünkü O ve O’nun gibiler de denize dökülen emperyalizm atıklarıyla birlikte hareket ediyor ve çok zoruna gidiyor… Anımsayın 6.Filo olayını!

Hadi dönelim yaşama, yaşam alanlarımıza… Artvin’de yaklaşık 25 yıldır bir maden mücadelesi var. Defalarca yargıya taşındı, mahkeme iptal etti, yabancı şirket, pılısını pırtısını toplayıp çekip gitti.

Yetmedi, hukukla oynayıp yerli firmaya ihalelendi… Sonra HES’ler, geldi… Taşocakları ve dere ıslahları! Yetti mi? Hayır! Samsun’dan Artvin’e 2 bin 800 metreye varan yaylalardan ‘yeşil yok’ yolu çizildi yeşil kalemlerle, moru ve mavisi de olan!

Yetti mi?.. Yetmez! Bir baktınız balı dünyaca meşhur, bakanlar kurulunca turizm bölgesi ve koruma alanı ilan edilen Anzer’de, HES’ler yetmemiş maden arama ruhsatları verilmiş!

Hooop… Olayı aşmış, ‘Anzer’in Ballıköy’ olduğunu bilmeyen bakanlık, Dünya Çevre Örgütünün, koruma öncelikli 200 ekolojik alandan biri olarak gösterdiği Fırtına Vadisinin zirvelerini de maden ihalesine çıkarmış.

Sonunda da gelmiş Arhavi’nin yaylalarına, sözde MTA arama yapacakmış gibi bir de ÇED Gereksiz kararı vermiş. Tıpkı Senoz Vadisini mahveden HES’lere verilen gibi… Senozlu, A.Ali Kork, “Takmayın hukuk kararlarını! Buyurun gelin. Senozlu ne der, hiç dert etmeyin” diye çağrı yapıyor.

Hopa’da halk kendi kooperatifine sahip çıkarak kendi çayını üretiyor, işliyor, kazanıyor! Kuzey Kore ise dünyayı yok etmek adına hidrojen bombası deniyor!..

Ve unutmayın!.. Hukukun üstünlüğü şahıslara bağlanamaz! Bağımsız yargının yürüttüğü Adalet mekanizması karşısında herkes eşittir! Demokrasi bunu gerektirir.

Şimdi oturun, siz hangi bayramı veya neyi seyran eylediğinize bir bakın! Umurunuzda olanları bir kenara bırakmadan!..