acikalamileilgilituncarozarslan1Kapatılan Kılıçkaya Belediyesi son başkanı Erdoğan Gazihan, Artvin Faal Gazeteciler Derneği’ni ziyaret etti. Gazihan, Kemalpaşa’nın ilçe olmasıyla Artvin’de hiç belde kalmadığını, Kılıçkaya’nın ise belediye olabilecek şekilde hazır olduğunu, yeniden belediye olması gerektiğini, Yusufeli yeni yerleşim yerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini savundu. Başkan Gazihan, son başkan olarak anılmak istemediğini, Kılıçkaya’ya yeni başkanların gelmesini dilediğini belirtti.

Kılıçkaya Belediyesi son başkanı Erdoğan Gazihan, Artvin’deki tüm belde belediyelerin kapatılmasından dolayı hiçbir fayda sağlanamadığını aksine sıkıntıların yaşandığını, bu bölgelere yeniden belediyelerin açılması gerektiğini söyledi.

OYSA KILIÇKAYA ORDA DURUYOR

1930’larda Avrupa’da bile olmayan Türkiye’nin ilk kadın Belediye Başkanını da seçen Kılıçkaya Beldesi 2012 yılında çıkarılan kanunla 559 belde belediyesi ile birlikte kapatıldı. Son Başkan Erdoğan Gazihan, beldenin kapatılmaması için diğer belde başkanlarıyla birlikte girişimlerde bulunmuş. AİHM’ye başvurmuşlardı. Ancak sonuç değişmedi ve beldeler kapatıldı.

Beldelerin kapanması burada yaşayan insanların göçüne neden oldu. Ancak Kılıçkaya bahar ve yaz aylarında nüfus olarak 4 bine çıkıyor.

Başkan Erdoğan Gazihan, Kılıçkaya’nın yeniden belediye yapılması gerektiğini savunarak, yeni yerleşim yerinin yerleşime uygun olmadığını, “ilçeden çok hayal kurulduğunu” iddia etti.

YENİ YERLEŞİM YERİNİN %80’İ DOLGU!..

Başkan Gazihan, “ Yusufeli Yeni yerleşim yeri kim ne derse desin, ilçe olmaya elverişli dğeil, Bırakın ilçe köy bile olmaz. Düşünün Bir yerleşim yerinin %80’i dolgu alanı. Yani tamamen yapay bir yerleşim yeri oluyor. Hele ilçenin kamulaştırılmasına bile başlanamadı. Hak sahiplerine ne verilecek? Buradaki yapılar kaça verilecek net olarak belli değil. Yani yoktan bir ilçe var etmenin maliyeti de çok büyüktür.

“KILIÇKAYA TARİHİ, KÜLTÜREL VE COĞRAFİ OLARAK MUHTEŞEM BİR ZENGİNLİK SUNUYOR”

Oysa Kılıçkaya gibi muhteşem bir coğrafya neden değerlendirilmedi diye yıllardır soruyorum ve sorumlulara sonuna kadar sormaya da devam edeceğim.. Kılıçkaya Belediyesi’nin 1889’dan beri tarihi geçmişi birçok belediyeden daha eski olan en eski belediyelerden birisidir. Ve Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte İlk kadın belediye başkanı Kılıçkaya’da seçildi. Sadiye Hanım bizim gururumuz oldu.

Ancak 2012 yılında beldemiz 590 belde ile birlikte kapatıldı. Oysa Kılıçkaya’nın coğrafi alanı oldukça geniştir. Kılıçkaya yerleşim alanı olarak 10 bin dönüm alanı var. Yanındaki Kiskim (Alanbaşı) ile birlikte metropol şehir kurabilecek kadar büyük bir alana sahip oluyor.

YENİ YERLEŞİM YERİNİN ALTYAPISI İÇİN HARCANAN PARA İLE KILIÇKAYA’DA İLÇE KURULURDU

Şimdi kurulan Yusufeli Yeni yerleşim yerinin toplam alanı 130 hektar. Dört bir tarafı kayalıklarla çevrili ve gelişmeye müsait değil. Neden Kılıçkaya gibi tarihi, kültürel değeri yüksek olan bir yerleşim yerinin tercih edilmediğini anlamak mümkün değil. Oranın düzeltilmesi için harcanan para ile Kılıçkaya’da bir çok şey yapılır, ilçe hazır hale gelirdi.

Zaten şu anda ilçe olması için her şeyimiz var. Altyapı, üst yapı, parke döşemesi, 20 bin nüfusa yetecek kadar suyumuz, temel ihtiyacını karşılayacak her şey var.

Coğrafi olarak ise kilit bir noktada bulunuyoruz. Bir tarafı Rize, bir tarafı Erzurum, ve Artvin’e bağlantısı ile gerçekten çok özel bir bölge. Kılıçkaya’nın toprağı oldukça verimlidir. Rakım olarak 1.100 olmasına rağmen Akdeniz iklimine benzer bir iklime sahip. Düşünün Zeytin, Kavun, Karpuz, Fındık gibi sıcak iklim seven ürünler bile yetişiyor.

Daha önce Özel İdare ve bilirkişiler yeni ilçe yeri aranmış, Kılıçkaya’yı ilçe yapma kararı verilmişken, ne olduysa şimdiki, kuş konmaz, kervan geçmez Yansıtıcılar Sakut Deresi mevkiine karar verildi. Üstelik bu bölgede yapılan sondaj çalışmaları sonucu, burada yerleşim yerinin olamayacağı, ilçe olamayacak kadar küçük ve çürük olduğu raporlandı.

İPTAL EDİLEN BU YER YENİDEN NASIL YENİ İLÇE YERİ OLDU? NEDEN KILIÇKAYA GİBİ MUHTELEM BİR YER İLÇE YAPILMADI?

Bu rapor doğrultusunda 470 milletvekilinin olur dediği karar iptal edildi. Ve burada yerleşim yeri olmayacağı belirtildi. Tekrar arayışlara başladılar. Bu sefer Çevreli(Peterek) gündeme alındı. Ancak orası maden alanı olduğu için ilçeyi oraya da kurmadılar. Tekrar çürük ve ilçe için uygun değildir diye iptal edilen yere dönüldü. Yeniden ilçe kurma kararı alındı. Tam bir yazboz kararıydı bu!. Şimdi ben bir kere daha soruyorum? Neden Kılıçkaya’yı ilçe olarak düşünmediler? Neden Yansıtıcılar mevkii Sakut deresi tercih edildi? Yıllardır anlamaya çalışıyor ve soruyorum; burada acaba bir siyasi baskı mı var, yoksa akıl tutulması mı var? Bunu anlamak mümkün değil.

HENÜZ AZ DA OLSA VAKİT ARKEN BİR KERE DAHA UYARIYORUM BURASI MADEN RUHSATLARI İÇİNDE SIKIŞMIŞ BİR YERDİR!

Ben bir kere daha uyarıyorum. Bir kere daha vakit varken gelin bu yanlıştan dönün. Orasının dört bir yanı maden sahası içinde kalıyor. Hatta bir maden ruhsatı, Yerleşim yerinin içine denk geliyor. Bunun için maden şirketi sözde maden sahasını kendi yönetim kurulu kararı ile verdiği bir belge ile küçülttüğünü belirtiyor. Bu belgenin adı “Akdeniz resources Madencilik A.Ş. Yönetim kurulu Toplantısı Ankara. 20 Haziran 2016 Pazartesi Saat 13:30 Karar No: 2016-05. Bu belge de aynen şu ibarelere yer verilmiş;

Ruhsat Sahası Küçültmesi Hakkında: “Durumu müzakere den Yönetim kurulu Şirketimiz bünyesinde bulunan 2008803562 nolu ruhsatımızın içerisinde Yusufeli yerleşim yerinin kalmasından dolayı ruhsat sahamızın bu alandan çıkarılarak küçültmesine oy birliği ile karar verilmiştir.” Deniyor.

RUHSAT KÜÇÜLTME İLE ALAN KAZANILMIŞ BİR YERDE YENİ İLÇE!..

Şimdi ben şunu sormadan geçemeyeceğim: Bu şirket yarın ruhsatı sattığında ki satma, devretme hakları var, bu ruhsatı alan şirket bu küçültmeyi kabul etmeyebilir. Çünkü Ruhsat iptal edilmemiş. Ruhsat bütün olarak ellerinde bulunuyor. Bu küçültme Şirket yetkililerinin inisiyatifi ile olmuş. Bu durumda Yusufeli yeni yerleşim yerinin hali ne olacak? Bunun dışında. Önü, arkası, sağı, solu her tarafı maden sahası içindeki bir ilçenin dünyada başka örneği var mıdır? Varsa bizde bilmek isteriz.

Ben bugün böyle bir açıklamayı yapmayı insanlık, vatanperverlik görevi sayıyorum. Buraya inanılmaz paralar yatırıldı. Masraflar yapıldı. Bu paralar hepimizin vergisidir. Her hafta Kılıçkaya’ya giderken oradaki manzaraya bakarak üzülüyorum. İnsan olan üzülür ve de düşünür. Hala yapabileceğimiz bir şeyler var.

KILIÇKAYA ORADADIR. ISRARLA YAZMAYA KONUŞMAYA DEVAM EDECEĞİM

Kılıçkaya her haliyle tarihi, kültürü, coğrafyası, muhteşem güzelliği, havası, suyu, toprağı, insanıyla orada duruyor. Yeni yerleşim yerinin hali ise yukarıda belirttiğimiz gibi. Burada tercih edilecekse bu kesinlikle akıl gereği, mantık gereği Kılıçkaya olmalıdır. Bunu da ısrarla söylemeye devam edeceğim.” Diyerek sözlerini tamamladı.

Haber:
Sami Özçelik