16 sene sonra ülkede tuz koktu, horozlar yumurtladı, tekeler kıdikledi, ayılar dayı, dayılar hiç oldu.
Ayran milli içki, deve sidiği her derde şifa, hoşaf çağın buluşu, rakıcı ordudan şerbetçi orduya ilhak…
Saman ithalatı, sığır ithalatı, pirinç, şeker ve bilcümle her şeyin ithalatıyla köylü toplumun efendisi oldu.
Ülkenin yarısı işsiz, işi olan onlarca yıl bankalara borçlu, kara para devlet eliyle  dört bir yanda cirit atıyor.

ABD, AKP ve FETÖ el ele ülkenin onurunu her geçen gün daha ayaklar altına alıyor.
Bu üçlü çete devletin DNA’sına müdahale ediyor. Kimyasını değiştirmeye kalkıyor. Devletin kurumlarını etkisizleştirip teker teker imamlara teslim ediyorlar.
Bir kez daha yazıyorum;
ABD, AKP ve FETÖ el ele…
Suçlu yakalandı. Bu üçlü çete yakalandı. Suç üstü yakalandı hemde. Bu defa suçu FETÖ üstlendi. Bu feodal bir gelenektir. Cinayet yaşı tutmayan çocuğa yıkılır. Burada reşit olmayan FETÖ’dür. Bu sayede Ankara’dan tank birliklerini boşalttılar. Çünkü o birlikten korkuyorlardı.
Askeri okulları kapattılar. Akıncı hava üssünü kapattılar. En önemlisi de OHAL ilan ederek TBMM’ni tasfiye ettiler. Kanun Hükmünde kararname ile Hammurabi Kanunları yazıp uyguluyorlar.
Tuz koktu, horozlar yumurtladı, tekeler kıdikledi, ayılar dayı dayılar hiç oldu bu 16 senede.
Felsefe “iktidardan gitmemek için her yol mübahtır” felsefesi yürürlükte…
Kuran kursları ön bahçeleri, İmam hatipler ön bahçeleri, Diyanet üretme çiftliği, ilahiyatlar ve bilcümle dini mekanlar tecavüz alanları. AKP tabanının varlıksız aile çocukları buralarda terbiye ediliyor. Tacizle tecavüzle kişiliksizleşmiş nesil yetiştirerek varlıklarını sürdürmenin bir metodu olarak uygulamada…
Suçüstü yapılıyor mahkemeler iktidar kızacak diye dosyaları kapatıyor.
Hırsızlıkların dosyaları da öyle kapatılıyor.
Örneğin Deniz Feneri dosyası asrın davası olmasına rağmen kapatıldı. Ayakkabı kutularında, evlerdeki kasalarda yakalanan milyar dolarlar, avrolar dava bile edilemedi.
Rabıta kanalıyla ülkeye kara para giriyor ve dernekler aracılığıyla, belediyeler aracılığıyla, tarikatlar aracılığıyla, CB. örtülü ödeneği aracılığıyla halka bir kısmı dağıtılıyor. Sus payı, görme payı, oy payı olarak…

Gelin tek bir konuyu ele alalım.
AKP Genel başkanından sıradan üyesine kadar dindar geçindikleri subuttur.
Bülent Arınç’ta öyledir, İ. Melih Gökçek’te…
Bülent Arınç defalarca televizyona çıktı ve dedi ki, bu Melih Gökçek Ankarayı yağmalıyor. Hatta “Ankara”yı parsel parsel sattı” dedi.
FETÖ’ye sattığını aleni söyledi.
Binlerce asker, yani vatani görevini yapan asker FETÖ’den tutuklu, İ. Melih hala belediye başkanı.
Sorouyorum;
İ. Melih kimleri, nerde ve nasıl gebe bıraktı?
Bülent Arınç’a dava açmıyor. Aleni suçunu kabulleniyor, ama adam hala ülkenin başkentinde belediye başkanı…
Eee siz o erleri neden içeride tutuyorsunuz?
Gazetecileri neden içeride tutuyorsunuz? Özellikle Cumhuriyet gazetesi yazarlarını?
Yıllarca FETÖ’ye karşı mücadele eden gazeteciler içeride, FETÖ’nün arsa tedarikçisi İ. Melih Gökçek hala belediye başkanı.
Cumhurbaşkanı Müslüman hatta dindar, Başbakan Müslüman hatta dindar. Adalet bakanı, İçişleri bakanı Müslüman ve dindar…
Yetmedi hepsi de demokrasi kahramanı.
Hak yemezler, adil davranırlar, öyle tanımlıyorlar kendilerini.
Ve onların atadıkları savcılar, mahkemeler, valiler, polisler…
Hepsi her şeyi biliyor.
Er ve Cumhuriyet Gazetesi yazarları FETÖ’den içeride, İ. Melih ve benzerleri görevlerinin başında.
FETÖ’nün ülkeyi ele geçirmesinde en büyük katkısı olan Cumhurbaşkanları (2  adet) dışarıda, er ve Cumhuriyet Gazetesi yazarları içeride.
Başbakanlar (4) dışarıda, er ve Cumhuriyet Gazetesi Yazarları içeride.
Semih ve Nuriye işten atıldı, onurlarıyla açlık grvinde…
FETÖ’yü devlete stratejik olarak yerleştirenler dışarıda.
Kadir Topbaş son günlerde hiç birisini takmayınca istifa ettirildi.
Eee İ. Melih neden görev başında?
İ.Melih kimi ne zaman, niçin ve hangi şartlarda gebe bıraktı?
16 senede, tuz koktu,  horozlar yumurtladı, tekeler kıdikledi, ayılar dayı, dayılar hiç oldu.
Ayran milli içki, deve sidiği her derde şifa, hoşaf çağın buluşu, rakıcı ordudan şerbetçi orduya ilhak…
Saman ithalatı, sığır ithalatı, pirinç ve şeker ithalatıyla köylü toplumun efendisi oldu.
Ülkenin yarısı işsiz, işi olan onlarca yıl bankalara borçlu, kara para devlet eliyle  dört bir yanda cirit atıyor.
Sahi İ. Melih’e kim gebe?