KILIÇDAROĞLU ERDOĞAN’IN YURTDIŞINDAKİ PARALARINA İLİŞKİN TARİHİ BELGELERİ AÇIKLADI

https://youtu.be/M8Ws8pDAK5Y

Son günlerde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep tayyip Erdoğan’ın yurtdışındaki mal varlığıyla ilgili tartışmaya ilişkin bugün CHP lideri Kılıçdaroğlu canlı yayında elindeki belgeleri açıkladı. Kılıçdaroğlu konuşmasında Erdoğan’ın eniştesi Ziya İlgen, oğlu Burak Erdoğan ve kardeşi Mustafa Erdoğan ile ilgili olduğunu iddia ettiği bazı para dekontlarını gösterdi. Dekontlarda milyonlarca dolar bulunuyor.

ÖZEL ERDOĞAN’A GRUP TOPLANTISINI PÜR DİKKAT İZLE DEMİŞTİ

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Erdoğan – Kılıçdaroğlu polemiğine ilişkin olarak dün yaptığı açıklamada “Cumhurbaşkanı pür dikkat izlesin” ifadesine yer vermişti.

Erdoğan ise, Kılıçdaroğlu’nun elinde herhangi bir belgenin olmadığını vurgulayarak “Saçmalığın dik alası, müfterilere meydanı bırakmayalım” demişti. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Yurt dışında bir kuruşumun bulunduğu ispat edilsin, Cumhurbaşkanlığı’nı bırakırım” sözlerine partisinin grup toplantısında cevap verdi.

KILIÇDAROĞLU BELGELERİ AÇIKLADI

Kılıçdaroğlu’nun konuşması şöyle:

“Şimdi geliyoruz kutuyu açmaya. Çorum’da 17 Kasım 2017’de bir konuşma yaptım. 21 Kasım 2017’de yine sorular sordum. “Çocuklarının, dünürünün, eniştenin, kardeşinin, eski özel kalem müdürünün bir vergi cennetlerinde bir şirkete milyonlarca dolar gönderdiklerini biliyor musun? Yerli ve milliysen cevabını vereceksin” dedim. 1.5 milyon lira dava açtılar. Açsan ne olur, açmasan ne olur? Sen soruma adam gibi cevap ver. Beni dinliyordur, yanına bir doktor al yanında olsun.”

30 MİLYAR DOLARI KİMİN İÇİN HARCADIN?

Gözlerinden öperek tekrar sorayım sayın Erdoğan. 30 milyar doları ne zaman nerede, kimin için harcadın?

“İspat edelim. 1 Ağustos 2011 Man Adası Devleti’nde bir şirket kurulur. Küçücük bir ada. Burada bir şirket kurulur. O şirketin kuruluş belgesi bizde. Bu şirket 2 Ağustos itibarıyla birer yönetim kurulu toplantısı yapar. Yönetim kurulu Sıdkı Ayan’dan oluşur. 1 sterlinlik bir şirket. 15 Kasım 2011’de bu şirketi Kasım Öztaş’a devreder. Sıdkı Ayan kimdir tanıyor musun? Kasım Öztaş’ı tanıyor musun? Bu şirketin bütün kayıtları bizim elimizde. Bu şirkete para gitti. 15-12-2012 tarihinde Ziya İlgen, enişte 2.5 milyon dolar şirkete para gönderiyor. 15-12-2011 tarihinde Mustafa Erdoğan, 2.5 milyon dolar para gönderiyor. 26-12-2011 Ziya İlgen 1.250 bin dolar. Mustafa Erdoğan, 1.250 bin dolar para gönderiyor. 27-12-2011 Osman Ketenci, dünür, 1.250 bin dolar gönderiyor. Mustafa Gündoğan 1.250 bin. Eski Özel kalem müdürü bu. Ahmet Burak Erdoğan, 1.450 bin dolar. Ahmet Burak Erdoğan, 2.300 bin dolar. Diyecekler ki bunların belgesi var mı? Bütün bu paraların swift mesajları elimizde. Bu swift mesajı ne demek? Yurt dışına dolar gönderirken bu mesajla gönderiyorsunuz. Hepsi swift mesajları elimizde.”

ADAMSAN GEREĞİNİ YAP

“Bankaların dekontu lazım dedin? Parayı gönderdiğin dekontlar. Diyecekler ki bu belgeler sahtedir. Bunların tamamı bankaların resmi kayıtlarıdır. Yurt dışına göndermişler o şirketlerin de kayıtlarında var. Haysiyetli bir adamsan gereğini yapacaksın.”

 

Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerinin üzerine Grup Toplantı salonu “Tayyip istifa” sesleri ile inledi.

 

CHP’Lİ ÖZEL: “İSPAT İSTEDİNİZ. DEKONTU ALNINIZA YAPIŞTIRDIK”

 

CHP’li Özgür Özel TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“3628 sayılı Yasa’ya göre eğer kişiler mal varlıklarını nasıl elde ettiklerini açıklayamıyorlarsa bu paraya kara para, rüşvet, yolsuzluk parası gözüyle bakılır.  Buradaki sıkıntı şu: Kimse bu milletin Meclisine çıkıp milletin temsilcilerinin gözünün içine baka baka ve milletin huzurunda ne milleti ne temsilcilerini salak yerine koymaya kalkmasın. (CHP sıralarından alkışlar) Ne gördüğümüzü ne okuduğumuzu anlıyoruz. Elde “swift” belgeleri var yani paranın gittiği yerden dekontlar. Bir de, elde parayı yollayan bankanın belgeleri var, dekontları, birebir tutuyor. Öyle bir suçüstü durumuyla karşı karşıya ki “Bunlar sahte.” diyemiyor. Bak “Kimden aldın?” diyor.  Soru şu: 1 sterlinlik bir şirket kurulmuş. Şirketi kuran tanıdık ahbap; tam güvenilmiyor, sonra Erdoğan’ın çaycısına şirket devrediliyor. Sonra aynı şirkete nereden kazanıldığı belli olmayan, damattan, dünürden, Özel Kalem Müdüründen, kendi oğlundan para aktarılıyor, para yollanıyor. Kardeşim, yollanan para bir ticaretten dolayı gelen para değil, içeride kaynağı ispatlanamayan kara ve kirli bir paradır. Bunun dekontunu koyduk. Yetim hakkı var burada, yetim hakkı! (CHP sıralarından alkışlar) Bu yetim hakkına karşı çıkıp da “Efendim, yalan konuşuyorlar.” Ne yalanı? İspat istediniz, alnınızın ortasına yapıştırdık ispatı. Dekont koyuyoruz kardeşim, dekont!

TAYYİP İSTİFA

“Damadın, dünürün, oğlun, özel kalem müdürünün Man Adası gibi bir vergi cennetine para yolluyor. Paraları orda tutuyor. Vatandaş vergiden kırılırken, emekli teyzeye maaşından arttırdığı 100 dolar parayı, karda kışta “Bozdur ki milliyetçiliğin kanıtlansın.” diye duygular sömürülürken vergiden kaçırmak için oralara para aktarıyorlar. Ve hepsi birden hangi ticareti yapmışlar ki Man Adası’na bu paraları yolluyorlar? “İspat edersen gereğini yapacağım.” deyip hakaret eden şahsa “Haydi, ya istifa, ya istifa ya istifa!” diyoruz”