İneğin önüne otu koyuyorsun yiyebildiği kadarını yiyor, gerisinin yüzüne bile bakmıyor.
İtin önüne yal koyuyorsun o da yiyebildiği kadarını yiyor gerisine bakmıyor. Eşekte aynını yapıyor, at ta… Belgesellerden seyrettiklerimiz de.  Ayı ağıla giriyor, sürünün içinden sadece birisini alıp gidiyor.
Bir tek kurt farklı davranıyor. Sürünün içine girince sağ hayvan kalmamaca gırtlaklayıp kanını içiyor. O yüzden köylüler kurda canavar da derler.

Evet benim bildiğim sadece kurt var, bir taneyle yetinmeyip ne var ne yoksa hepsinin kanını emmek isteyen.
1950 yılından bu yana ülke yağmalanıyor. Ülkeyi yağmalatan ABD’dir. Burada ki bu kirli sistemi o kurdu çünkü.
DP çaldı, AP çaldı, ANAP çaldı, AKP çaldı.
DP az çaldı, AP ondan biraz fazla çaldı, ANAP çok çok çaldı. AKP akıl almayacak kadar çaldı.
Devleti yöneten çalıyor ise devletin malını çalıyordur. Dolayısıyla buna yağma deniyor.

AKP, Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyük Şehir Belediyesi başkanı olduğunda tabanda hırsızlığı katı kurallarla yasaklayıp, bu çöplüğün tek horozu vardır, o horozda benim der gibi bir havuz oluşturmuştu. İstanbul iş adamlarının belediyede ki işlerini  çabucak ve sorunsuz hallettirmek için o havuza kendilerini tavuk gibi yolduruyorlardı. Havuzda para biriktirdi ve o para ile bir de iktidar olunca işlerinizi hallederiz diyerek Anadolu Kaplanı dedikleri iş adamlarını söğüşleyerek AKP’yi kurdu. ABD’nin katkılarıyla da ilk seçimde iktidar oldu.
Belediyenin tecrübesini Başbakanlığa, oradan da Cumhurbaşkanlığına taşıdı. Havuz hep vardı, şu anda var, iktidarda kaldığı sürece de olacak.
Rezza ile ilişkileri ABD’den dökülerek tüm dünyayı sardı.
Rezza’dan alınan rüşvetlerin toplamı bu hafta netleşir. Sadece Zafer Çağlayan’a verdiği paranın toplamı 5.8 Milyar dolar. Bu rakam henüz kesin değil, artabilir de. Zafer Çağlayan o parayı zimmetine geçirmedi. Havuza attı. Diğer bakanlarda öyle yaptı. Özelleştirmelerin ederinin 10 katını aldılar ve o da havuza gitti.  Henüz açığa çıkmamış milyonlarca vukuatı var bu iktidarın. Bakan olan herkes havuza az çok bir şey attı.  Bu havuz yasa dışı havuzdur. Birde yasal havuz var. Onun adı da TÜRGEV’dir.
Rezza Amerika’da yargılandığı için ona “bizi ABD suçlatıyor” diyorlar. Oysa İran’da yargılanan Babek Zencani’de Türkiye’de 8.5 Milyar dolar rüşvet dağıttım dedi.
Bunlar korkunç paralar. Henüz iki adam konuştu mebla 13.5 Milyar dolara ulaştı. Vergi cenneti adalarda çevirdikleri dolaplar, kırdıkları cevizler ayrı bir konu. Bir de Arap Krallarıyla alverleri var. Kim satıyor, kim alıyor bilmem ama uçaklarla para geldiği kesin. Ya Kaddafi’nin altınları var birde.
İşin salak yanı ise bu gelenlerin devlete geldiğini sanan aksalaklar var. Oysa hepsi havuzda. Havuz kaç defa doldu boşaldı ben bilmiyorum. Ülke gazetecileri bunların peşine düşecek yerde, havuzun dibinde sıcaktan dilini bir karış dışarı çıkartmış itler gibi yere düşecek kırıntıları bekliyorlar.
Bu yolsuzlukların sonu iyi olmayacak elbet. Artık fişek tüfekten çıkmıştır. Geri girmesi imkansızdır. AKP’nin yaptıkları ortalığa döküldü, saçıldı,  dökülmeye, saçılmaya da  devam edecek. Sonuçta kaç milyar dolara ulaşır bilmiyorum ama en az 100 Milyar doları var bu işin.
Kardeşim iyi de, siz bu kadar parayı ne yapacaksınız? Yukarıda hayvanları saydım. Hiç birisi yiyeceğinden fazlasını almıyor. Ya saz?
Siz neyin nesisiniz? Haliniz yukarıda tanımladığım canavara o kadar benziyor ki.
Verilenle yetinmeyip devleti soymak en büyük günah ve ihanettir.
“O belgeler sahte” demekle olmuyor. Dekont sahte olmaz. O ada ile ticaret de var. Gelmiş mişte, gitmiş miş de ile olmaz.
Parçalayın havuzu ülke derin bir nefes alsın.