Karga Gak Demeden
Ömer ŞAN

         Yaşam, hep aralıktır! Mutlak bir aralığı vardır yaşamın, pencere kenarında, kapının yanında, duvarın arasında! Yaşamın mutlak bir açık tarafı olmalıdır, geleceğe, umuda, yarınlara ve bağa-bahçeye…

            Aylardan bir Aralık daha gelip çatsa da yaşama, alıp götürdüklerini bırakmamak gerek bir kenara!

            Ha, bir de bunun yasal olanları var… Daha doğrusu, yasalarda bırakılan ‘aralıklar’ yani boşluklar! Gerçi, gemi azıya alınca artık boşluk-moşluk da işlemiyor ya bazılarına…

            Ne yaptı bizim zevat? Bir yanda Malta’daki vergi cenneti, gemicikler, off-shore derken, bir yanda ‘Mann Adası’ göndermeleri, kurulan 5,5 Liralık şirkete giden milyon dolarlar… Bizi bu kadar neden ilgilendirdiğini çözemediğimiz ve sonradan gelen ince anlatımlarla nasıl soyulup soğana çevrildiğimizin göstergesi olan İran vatandaşının Amerika’daki yargılamaları, iddialarıyla ‘numaradan’ itiraflar…

            Hoooppp, derken ortaya çıktı bir ‘turp’ meselesi… Muhtarlar toplandı, topluca ‘turp ısırma’ töreni düzenlediler! Nerede? Antalya’nın Kumluca ilçesinde!

            Neden peki? Kudüs’ü, İsrail’in Başkenti ilan eden Amerikan Başkanı Trump’un açıklamalarına karşı. Portakal da bıçaklamışlığı vardı bizim yurttaşların, kola dökmüşlüğü de ama bu turp ile Trump, işi biraz daha karıştırdı! Hep şu Zarraf mıdır Sarraf mıdır nedir ondan ha!

            CHP Çayeli ilçe başkanı Hızır Kadıoğlu, ‘yahu bunlar rüşveti de mi çalmışlar’ diye sorarken bir de, Gana’dan gelen 1,5 ton altının 292 kilosunun da çalınmış olduğu çıkmaz mı ortaya. Çok ‘aralık’ var çokkk!

            Bir bölümü şu an devletin ve ülkenin en üst kademelerinde olan siyasal İslamcılar, Amerikan gemilerini kendilerine kıble yapıp namaz kılarken, Coniler için kerhane boyarken, Devrimci Deniz Gezmiş ve arkadaşları, devrimciler 6. filo askerlerini denize döktü, Filistin’e gidip orada Filistin’in bağımsızlığı için silahlı mücadeleye katıldı. Siz ne ediyorsunuz?

            Bir de madalyonun öbür yüzü var ki! Evet… Filistin ve Kudüs hepimizin sorunu, tüm dinlerin ortak başkenti… İsrail’e terk edilemez! Ancak, 9 Aralık 1917’de, yani  bundan tam da 10 yıl önce İngilizler, Arabistanlı Lawrece’in operasyonları sonrası, İngiliz komutan Allenby öncülüğünde Yafa Kapısı’ndan Kudüs’e girerken, sevinerek dua eden işbirlikçi Arapları da, Leyla Halid’i saygıyla anarken unutmuyoruz!

            Dahası da var… Hani Osmanlı’ya ve Türk Askerine karşı İngilizlerle işbirliği yapanlar ve peşlerine düşenlerden elbette ki Anadolu’da da vardı ve hele de İngiliz Muhiplerinden yok değildi. Şimdilerde anıyorlar, iadeyi itibar ediyorlar ya!

            İngiliz ve Amerikan emperyalizminin uşakları hala görevde… Çullanmışlar devletin köşelerine birer birer! Satılmışlıkların gölgesinde, medet umuyorlar efendilerinin, önlerine attığı kemiklerden! Yavşaksınız…

            TRT’de çocuk programı, Kudüs’ü İsrail’in başkenti yapar, ‘mavi marmara’ anlaşması imzalanır, Kudüs gene İsrail’in başkenti, Başbakan ziyarete gider, ‘İsrail’in başkenti Kudüs’e hoş geldiniz’ diye karşılanır! Sonra da Trump çıkar aynı şeyi der, biz de turp ısırırız! Haddini Bill, Clinton… Neredesin Barrack’ım O’ba’mam?

            Bu arada, vatandaştan inceden bir soru daha… “İsrail menşeli hıyar tohumu, Türkiye’de satılır/alınır mı hâlâ?”
Diğer tohumlar için de İsrail’le yapılan anlaşmalar devam ediyor! Yerli tohum alışverişi dahi yapamazsınız, bildiniz mi?

            Çıkmış, eski parti başkanı, ‘F’ tipi yalaması, “senin aklın gibi, ipin de çürüktür, sana açık açık söylüyorum, sen bittin” gibi ifadeler kullanan, soyadının tam tersi duruşlu, ülkenin iç işlerini karıştırmaktan sorumlu zat artık, ülke yurttaşların can ve mal güvenliğini de tehdit eder hale geldi… Herkes önce, geçmişine ve geldiği yere baksın ve muhakemesini yapsın bir!..

            Hele başlar sıkıştığında şu Lozan konusu gene Yunanistan ziyareti sırasında açıldı! Çipras, “Lozan Anlaşması’nın güncellenmesi için 9 diğer ülkeyi de aynı masaya toplamamız lazım” dedi ya… Aslen ne diyor biliyor musunuz?.. “Lozan’ı deleceksek, Sevr’i dayatan paydaşlar da masada olsun” demek istiyor! Çakiş?

            Bakın, elin Çinlisi, görünmezliği bulmuş! Bakanları açıklıyor, naylon muşamba şeklindeki buluş askeri olarak kullanılabilirmiş. Siz hala boş ve beleş işler peşinde koşturun! Hatta, artık kendi genetiğimizi değiştirme vakti gelmiş geçiyor!

            Peki, ne olacak şimdi? Muşamba mı örtünecekler? Hani Varlık Fonu için 5 milyar kredi arıyorduk Çin’de? IMF’ye borç verecektik de, muşambaya mı kaldık? Nedir?

Ha, bu arada… Amerika Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi, (NASA) 14 Aralık Perşembe günü, Türkiye saatiyle 21:00’da kendi internet sitesi üzerinden, dünya dışı yaşamın var olabileceği gezegenleri araştıran Kepler teleskopuyla ilgili bir açıklama yapacak. Haberiniz olsun da, günaha girmeyin!

Ve bir çocuk yürek, alacak bütün korkularınızı/ Gölgesinden filistinli-fevzi-el-cunidi-nin-akibeti-belli-oldu--3236173çıkamayacaksınız silahlarınızın./ Ve bir çocuk, gözleri olsa da kapalı/ Korkudan titretecek o katil postalı… #Gazze #Kudüs

Filistinli 14 yaşındaki Fevzi El-Junidi. Foto: Abed Al Hashlamoun/Epa