Bütçe görüşmeleri sırasında TBMM Genel Kurulu’nda konuşma yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Filistin konusuna değindi ve hükumete sert eleştirilerde bulundu.

İşte Kılıçdaroğlu’nun Filisin konusundaki konuşması:

Değerli arkadaşlarım, özellikle son günlerde bir trajediyi yaşıyoruz, Filistin olayını. Filistin trajedisi yıllardır devam ediyor, yıllardır. Topraklarından edildiler, insanları öldürüldü, hak ararken her türlü baskıya ve şiddete maruz kaldılar ve bunlar yeteri kadar Arap dünyasının da desteğini alamadılar. Filistin davası aslında bir insanlık davasıdır, bir dramdır, bir trajedidir. Filistin’e ve Filistinlilere sahip çıkmak insan olmanın gereğidir. Bir onurdur Filistin’e ve Filistinlilere sahip çıkmak. Kendi öz vatanlarında insanlar esir muamelesi göremezler, kendi öz vatanlarında sürülemezler, kendi öz vatanlarında yoksulluğa, açlığa mahkûm edilemezler, kendi öz vatanlarında etrafları çevrili, esir tutulamazlar.

Değerli arkadaşlarım, biz 1968’li yıllarda gencecik çocuklarımızı Filistin’e gönderdik Filistin Kurtuluş Örgütü’yle beraber Filistin’in bağımsızlığı için mücadele ettiler. O çocuklar, onlar bizim şehitlerimiz, bu memleketin şehitleri onlar, Filistin için mücadele ettiler, mezarları hâlâ Filistin’de. O şehitlerimizi saygıyla ve minnetle ve rahmetle anıyoruz. Dolayısıyla, Filistin konusunda Türkiye’nin tek yürek olması lazım, tek yürek olması lazım. Karar… Ortak karar alınması lazım. Mücadele… Ortak mücadele verilmesi lazım. Eğer bir yerde zalim var ve zulmediyorsa zalime karşı direnmek hepimizin ortak görevidir. Zulme karşı direneceğiz, zalime karşı direneceğiz ama bu konuda, üzülerek ifade edeyim, Arap dünyası iyi bir sınav vermemiştir, başarılı bir sınav vermemiştir. Bizim gösterdiğimiz duyarlılığı Arap dünyasının pek çok devleti, maalesef, üzülerek ifade edeyim, göstermemiştir. Birleşmiş Milletler kararlarına açıkça İsrail karşı çıkmıştır ve ihlal etmiştir ve biz ve Türkiye Cumhuriyeti bu konuda çok daha net, çok daha kararlı bir tavır takınmak zorundadır. Öyle lafla peynir gemisi yürümez. “İsrail’le ilişkileri kesebiliriz.” Kesiyorsan kes kardeşim, biz de kapı gibi arkandayız! Öyle lafla olmaz bu iş.

Kaldı ki asıl kızacağın adam, Trump. Niye kızmıyorsun? Öyle dolaylı, orta alanda top veriyorsun. Asıl bu işin sorumlusu, Amerika’daki Başkandır. Oradaki sıkışmışlığını gidermek için, gündemi değiştirmek için getirdi Orta Doğu’nun kalbine pimi çekti, bombayı koydu.

Herkesi aradı, sadece ve sadece Erdoğan’ı aramadı. Bu bile üzerinde hepimizin oturup düşünmesi gereken bir gerçektir ve bu gerçek başka bir şeyi daha gündeme getirecek, radikal unsurların arayıp da bulamadıkları bir ortamı yaratacaktır; radikal unsurların, katillerin arayıp da bulamadığı bir ortamı yaratacaktır.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞININ İNTERNET SİTESİNE NEDEN “İSRAİL’İN BAŞKENTİ TEL AVİV’DİR” YAZAMIYORSUN

Değerli arkadaşlarım, sizlere söyledim, samimi olmamız lazım, gerçekçi olmamız lazım, dürüst olmamız lazım. Bakın, ben size bir şey göstereyim değerli arkadaşlar, Dışişleri Bakanlığının internet sitesi. İsrail’le ilgili açıyorsunuz devleti, başkenti boş, Tel Aviv yazmıyor ama orada bir yıldız var. Yıldıza baktık, ne yazıyor? “Efendim, İsrail 1980 sonrası şunu şunu yaptı ama onlar Kudüs’ü başkent olarak kabul ediyorlar.” diyor. E, sen niye Tel Aviv yazmıyorsun, niye yazmıyorsun? Elinden tutan mı var? Hem bunu yapacaksın hem kalkacaksın iç politikada şunu yaparım, bunu yaparım, bunu asarım, bunu keserim… Bunlara bu milletin karnı tok arkadaşlar, bu milletin karnı tok. Yapacaksan adam gibi yap, oraya yazacaksın: “İsrail’in başkenti Tel Aviv’dir” diye. Yazıyor musun? Yazmıyorsun, yazamıyorsun. Alta dipnot koymuşsun, orayı da boş bırakıyorsun. Bu, doğru değil. Takipçisi olacağız.

Sayın Başbakandan da istirham ediyorum, o başkentin adı Tel Aviv’dir. Kaldı ki not sadece bu konuda da kırık değil, buraya, 20 milyon dolara Türkiye’nin itibarını satan bir anlaşma da geldi. 20 milyon dolara Türkiye’nin bütün itibarını satan anlaşma da geldi. Anlaşmada ne yazıyor biliyor musunuz? “Ankara” ve “Kudüs” yazıyor ve sizler o anlaşmaya “Evet” dediniz. Niye “Evet” dediniz, hangi gerekçeyle “Evet” dediniz?

Değerli arkadaşlarım, sözün başında söyledim, yine söylüyorum: Filistin olayı bu memleketin onurudur. Kudüs, hepimizin, üzerinde titremesi gereken bir kenttir. Bir barış kenti olmak zorundadır Kudüs. Üç semavi dinin de kutsal mekânıdır orası. Orası, birilerine asla ve asla terk edilemez. Bunu gayet açık, gayet net, CHP Grubu adına söylüyoruz.