Meclis İçişleri Komisyonu Üyesi ve Bartın Milletvekili M. Rıza Yalçınkaya, Hattat Enerji’nin termik santral kurmak istediği alana 100-200 metre mesafede bulunan zeytinliklerin “budama” ve adı altında kesilmesini Meclis gündemine taşıdı.

Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması talebiyle soru önergesi veren Yalçınkaya, “Amasra’da termik santral konusunda yargıya ilişkin süreç devam ettiği bir dönemde arazideki zeytin ağaçlarını “kesen”, “budayan” veya “yerini değiştiren” kişi ya da kişiler kimlerdir? Söz konusu kişi ya da kişilerin Hattat şirketi ile bir bağı bulunmakta mıdır?” diye sordu. Yalçınkaya, zeytinliklerin bulunduğu arazi “tarım arazisi” statüsünde ise 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanun’un 20. Maddesindeki hükmünün açık olması nedeniyle; ağaç kesimi yapan ve tarım alanına zarar veren, bu kişi ya da kişilerin, uyarılması gerektiği hükmünü hatırlattı.

DAVALAR HENÜZ SONUÇLANMADI

Yalçınkaya, hazırladığı soru önergesinde, Hattat Holding’in Gömü köyünde termik santral yapmak için yıllardır çalışmalarını sürdürdüğünü anımsattı. Hattat’ın kurmak istediği termik santralin aleyhine açılan ve yöre halkından vatandaşların da müdahil olduğu “ÇED iptal”, “Çevre Düzeni Plan Değişikliği iptali” ve “lisans iptaline” ilişkin davaların halen sürdüğünü belirten Yalçınkaya, “Hattat, davalar henüz sonuçlanmadan santrali kurmak istediği araziye 100-200 metre kadar yakın olan mesafede bulunan arazideki zeytin ağaçlarına göz dikmiştir. 25.12.2017 tarihinde söz konusu arazide henüz kim oldukları bilinmeyen kişiler tarafından arazide bulunan yaklaşık 200 ağaç sözde “budama” gerekçesiyle; kesilmiş ve yerlerinden kaldırılmıştır. Ağaçların kesileceğini fark eden ve bu durumu engellemek isteyen bazı vatandaşlar, arazinin Hattat Holding’in özel mülkiyetinde olduğu ve kesim için gerekli izinleri aldığı gerekçesiyle jandarma zoruyla alandan uzaklaştırılmışlardır” dedi.

“ZEYTİN AĞAÇLARINI SAHADAN UZAKLAŞTIRMAK İSTİYOR”

Hattat’ın termik santral kurmak için birçok usulsüzlük ve hukuksuzluk yaptığı kamuoyu tarafından yakından bilindiğini ifade eden Yalçınkaya, “Bu firmanın, ağaç kesiminden önce arazi sahiplerine gerçek değerinin oldukça üzerinde paralar vererek sahaları satın aldığı, ardından da zeytin ağaçlarını sökerek sahadan uzaklaştırmaya çalıştığı iddia edilmektedir. Köylülerin iddiasına göre, zeytin ağaçlarının taşıma izni için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na 18.12.2017 tarihinde başvuru yapılmış ve bir gün sonra 19.12.2017 tarihinde ağaçların taşıma izni çıkarılmıştır” ifadelerini kullandı.

KANUNLARI HATIRLATTI

Yalçınkaya, 3573 sayılı “Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılandırılması Hakkındaki Kanun”un 20. Maddesi’nin “Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez…Bu sahalardaki zeytin ağaçlarının sökülmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının fenni gerekçeye dayalı iznine tabidir. Bu iznin verilmesinde, Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı araştırma enstitülerinin ve mahallinde varsa ziraat odasının uygun görüşü alınır. Bu hâlde dahi kesin zaruret görülmeyen zeytin ağacı kesilemez ve sökülemez. İzinsiz kesenler veya sökenlere ağaç başına altmış Türk Lirası idarî para cezası verilir” hükmü ile 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanun’un 20. Maddesi’ndeki “Tarım arazilerinin yanlış kullanımlarında uygulanacak cezalar başlıklı hükmüne göre “Tarımsal amaçlı arazi kullanımlarında, tarımsal amaçlı arazi kullanım plân ve projelerine uyulması zorunludur. Bu plân veya projelere aykırı hareket edilerek arazi tahrip edilmiş veya diğer koruma ve üretim yapılarına zarar verilmiş ise valilikçe tespit yaptırılarak sorumlular bir kez uyarılır ve projeye uygunluk sağlanması için azami üç ay süre verilir. Bu sürenin sonunda aykırı kullanımların devam etmesi durumunda faaliyet durdurulur. Valilikçe arazinin eski haline dönüştürülmesi için yapılan tüm masraflar sorumlulardan tahsil edilir”  hükümlerini hatırlattı ve Başbakan’dan şu sorulara yanıt verilmesini talep etti:

  • “Ağaçların olduğu arazinin mülkiyeti kime aittir? Son bir yıl içinde belirtilen arazinin sahibinin el değiştirmesi yaşanmış mıdır? Yaşanmış ise ilk sahibi ve son sahibi kimdir?
  • Zeytin ağaçlarına yönelik kesme, budama, yer değiştirme işlemlerinin yaşandığı arazide, yakın bir tarihte kamulaştırma işlemi yapılmış mıdır? Yapılmış ise gerekçesi nedir?
  • Amasra’da termik santral konusunda yargı sürecinin devam ettiği dönemde arazideki zeytin ağaçlarını “kesen”, “budayan” veya “yerinden kaldıran” kişi ya da kişiler kimlerdir? Bu kişilerin Hattat şirketi ile bir irtibat veya illiyeti bulunmakta mıdır?
  • Zeytin ağaçlarının kesilmesinin yasal dayanağı nedir? Ağaçları kesenler, bu eylemlerinden önce herhangi bir kamu kurumundan izin almış mıdır? Almışlar ise izin aldıkları kurum hangisidir, iznin içeriği ve tarihi nedir?
  • Ağaçları kesenler ile kesim emrini verenler hakkında kamu adına herhangi bir işlem yapılacak mıdır?
  • Eğer arazideki zeytin ağaçlarına yönelik bu girişimde, yasal izin söz konusu değil ise ağaç kesimine ve tarım toprağına zarar verilmesine göz yuman yetkililer hakkında soruşturma açılacak mıdır?
  • Söz konusu arazi, “zeytin sahası” mıdır? Öyle ise 3573 sayılı Kanun’un 20. Maddesindeki açık hükme göre bu alandaki zeytin ağaçlarının söküm işlemi için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan gerekli izin alınmış mıdır, alınmış ise tarihi nedir? Bakanlığa bağlı araştırma enstitülerinin ve ziraat odasına başvuru ve uygun görüş bildirilmesinin tarihleri nelerdir?
  • Zeytinliklerin bulunduğu arazi “tarım arazisi” statüsünde ise 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanun’un 20. Maddesindeki hükmünün açık olması nedeniyle; ağaç kesimi yapan ve tarım alanına zarar veren, bu kişi ya da kişiler veya Hattat Holding, yetkililer tarafından uyarılmış mıdır? Uyarılmış ise bu uyarı hangi tarihte yapılmış, hangi cezai işlem yapılmıştır?
  • Gerek taşıma öncesinde, gerekse taşıma sonrasında, ağaçların taşıma ve nakil işlemlerinin usulüne uygun olarak gerçekleştirildiğine ve ağaç taşıma (Transplantasyon) raporu vb. raporlar tutulmuş mudur? Tutulmuş ise raporların içeriği nedir? Arazide kaç ağacın sökümünün yapıldığına ilişkin bir tespit var mıdır? Sökülen ağaçlar nereye götürülmüştür?
  • Bartın Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nün belirtilen alanda termik santralin yapılıp yapılmayacağına ilişkin bir görüşü bulunmakta mıdır? Bulunuyor ise görüşün içeriği ve tarihi nedir?
  • Hattat firmasının hazırladığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın nihai olarak olumlu bulduğu termik santrale ilişkin ÇED raporu içerisinde santralin kurulacağı alanda ağaçların kesilmesi, yer değiştirmesine ilişkin herhangi bir taahhüdü bulunmakta mıdır?”