Demokrasi çöktü.
Adalet çöktü.
Eğitim çöktü.
Ekonomi çöktü
Diplomasi çöktü.
İç ve dış ticaret çöktü.
Ormanlar çöktü.
Dereler, Nehirler, Denizler, yaban dediğimiz dostlar, tarım alanları yağmacıların elinde  çöktü çökecek.

İç güvenlik sadece sola baskı yaptı, geriye kalan her şey serbest.
Sivillere devletin korunması tebliğ edildi, siviller silahlandı.
Hükümet iç savaş kışkırtıcılığı yaptı, yapmaya devam ediliyor.
Yürütmenin başı ülke insanının yarısını düşman ilan etti.
AKP’nin FETÖ bağı ortaya çıkınca bylock kullananlar af edildi.

Saman Pirinç Mısır Fasulye Nohut Tahıl Et Zeytin ve bilimum tarım ürünleri dışarıdan alınmaya devam edildi.
Üreten düşman ilan edildi. Üretmemesi için ne tür önlem alınması lazımsa hepsi alındı.
Gemicik dedikleri gemi filolarının mazotundan vergi alınmadı, çiftçiden kat be kat alındı.

Recep Tayyip Erdoğan yönetimi geçen yıllarda olduğu gibi 2017’de de ülke olarak bizim yüzümüzü yere baktırdı.

ABD’nin Cargil’i ülkemizde üretilsin, tekelleşsin diye bizim şeker üretimimize son verildi. Türkiye Şeker Kurumu son çıkan Kanun Hükmünde Kararname ile kapatıdı.

Sahada ABD karşıtı gibi görünen Recep Tayyip Erdoğan tam gaz ABD’nin programını uygulamaya devam etti. Anlayacağınz Sahada başka Erdoğan, kapalı kapılar arkasında başka Erdoğan yüzünü gösterdi.

2017’de TBMM’nin devre dışı bırakıldığı,  sarayda hazırlanan Kanun Hükmünde Kararnamelerle, OHAL’lerle yönetilen, Parlamentonun işlevsiz kaldığı, Bakanlar Kurulunun Sarayın yazı işleri bürosu haline geldiği bir ülke gerçeğini yaşadı Türkiye.
2017’de  FETÖ’cü iktidarın başkalarını FETÖ’cü ilan ettiği, yıllarca tarikat ve cemaatlere karşı mücadele edenleri hapishaneler doldurulduğu gerçeğini yaşadı Türkiye.

2017’de, Ülke varlıkları teker teker satılırken, özelleştirme dolu dizginken sesleri çıkmayan sendikalar iktidara yaranma yarışına girerek,  yönetenlerin sabah kahvaltısına yetmeyecek kadar ücreti asgari ücret olarak kabul etme gerçeğimi yaşadı Türkiye.

2017’de Taşeronculuğu kökten kaldıran bir ekonomik yapı yerine, taşeronda çalışan işçilerin oylarına oynamayı tercih eden bir iktidara ses çıkarmayan sendikalar gerçeğini yaşadı Türkiye.

2017’de Taciz ve tecavüz vakalarının dikkat çekici bir boyutta AKP tabanından çıktığı, iktidarın bu tarz kimseleri, dernek ve vakıfları, koruyup kolladığı  gerçeğini de yaşadı Türkiye.

16 yıldır yağmalanan, talan edilen ülkemiz 2017’de de yağmalanmaya, talan edilmeye devam ediyor.

2017 yılının en bombası da Man Adası edepsizliğidir. Bu defa hırsızlar Man Adası’da yakalandı. Yakalandılar yakalanmasına ama akıbetleri Rezza ve ekibinin akıbetine uğratıldı. Hırsızlık paralarını faiziyle geri alan Rezza ABD’de yakayı ele verdi. Hırsız sanığı Bakanlar burada elini kolunu sallayarak gezinirlerken ABD’de aranır hale geldiler.

Türkiyem kendine gel…
AKP’nin ülkeye verdiği zarar yüzlerce yılda onarılmaz hale geldi. Bu gerçeği gör artık.
Yık AKP saltanatını ve kendine gel Türkiyem!
Ülkeye neoliberal politikaları reddeden, üretime dayalı ekonomi-politikayı benimseyen iktidarları kurmak için görev sana düşüyor.

2018 Yılının sömürü düzenine baş kaldırı yılı olması dileğimizle…
Yolcu Haber