Fotoğraf: Zafer Güngüt
Fotoğraf: Zafer Güngüt

“Cerattepe İhanetleri” yazılarımın 3.sünü yayınladım.  Önce siyasette yaşananları anlattım. Aslında bunun 25 yıllık siyasi kısmına ait hikâye bu kadar kısa değildir Yani her gelen hükümetin Cerattepe’ye dalma isteği, kendisinden değil, maden şirketlerinin baskısıyla oluşmuştu. Küresel şirketler buradan gitti. Gerekçe ne idi? Eğer burada madencilik yapılırsa yaşam alanları yol olur.  Ee, şimdi ne değişti ki madencilik yapılır diye yerli firmaya evet dediniz? Bir şeye çok şaşırırım. Maden isteyen bazı arkadaşlarımız “Keşke Cominco çıkarsaydı. O şirket daha iyi para veriyordu. Bu şirket çok kötü!” diyor. Acı acı gülümsüyorum. Burada bir tecavüz sözkonusu.  Tecavüzcünün kim olduğunun ne anlamı var?..

Fotoğraf: Tekin Üstündağ
Fotoğraf: Tekin Üstündağ

Siyaset kısmına ara verip medya kısmına gelmemi icap ettiren durumlar oluştu. Madeni madencilerden daha çok savunan sadece madenciler için gazetecilik yapan bunu da gazetecilik olarak sunmaya çalışan bir gazeteci Allah için görevini dört dörtlük yapıyor!.

Tabi bu görevini yaparken düşünüyorum; “eğer kuruluş amacı sadece maksimum kar olan bir maden şirketi için doğduğum kenti, geçmişimi, geleceğimi, evimi, yurdumu, barkımı feda edecek kadar fanatik bir şekilde savunacaksam önce anahtar deliğinden bakan biri olmam lazım!. Her şeye paragözüyle bakmam lazım. Ben paramı alırım, gerisi benim umurumda değil.. Ben kurtulayım gerisi yok olsun bana ne “demem lazım!. Kızlıderili atasözünü yerden yere vurmam lazım. Paranın yenecek bir şey olduğunu, onların boş konuştuğunu ölümüne savunmam(!) lazım!

Fotoğraf: Dursunali Sarıkoç
Fotoğraf: Dursunali Sarıkoç

 

Söz konusu  maden şirketinin gazetecisi,  basın sözcüsü CHP’de yaşanan olaydan sonra adeta coştu!. Bir zafer narası atıyor ki sormayın. Bu kadar  yüksek zafer narasını şirketin sahipleri atmıyor!!! Tuhaf bir şekilde CHP İl Eski Başkanı Yücel Kurt’u açıklamalarından dolayı alkışladığını söylüyor. Onun doğru yolda ilerlediğini belirtiyor!.

Değerli dostlar; Tahribat sadece doğada olmuyor. İnsanımızda da büyük tahribatlar yaşanıyor. Bu gazeteci arkadaş  geçmişte maden Artvin’e zarar verecek diye toplanan imzaları dönemin çevre bakanı İmren Aykut’a götürenler arasındaydı!. Yeşil Artvin Derneği’ne üye idi. Bu sayede çok Artvin yürekli insanlarla tanıştı. Artvin sevdası çok fazlaydı. İster istemez şu soruyu sormak gerekiyor  bu 180 derecelik değişimin nedeni nedir?

260914-murgul-siyanureylemi13

Maden şirketi önüne gelene 25 yıldır dünyada adı duyulmuş maden mücadelesini kırmak maksadıyla bu kadar para dağıtmasaydı yine aynı şekilde taraftarlığını yaparlar mıydı? Sonuçta sadece “parayı verenin düdüğünü çalarak” yapılan gazetecilik maalesef Artvin’e, insanımıza büyük zarar vermektedir. Şahıslar hata yaptığında kurumları suçlamak, genellemek ne kadar doğrudur? Bunun yanında paraya ihtiyacım var savunması yapılacaksa Artvin’de kimin paraya ihtiyacı yok ki?

Şu an CHP’ye büyük bir algı operasyonu yapılmaktadır. Çünkü maden mücadelesinde 25 yıldır aralıksız olarak  CHP gerçekten büyük destek verdi.  Gaz yiyenlerin içinde çok CHPliler vardı. Şu anda Anayasa Mahkemesi’ne gitmiş davanın 760 imzanın belki de 500’ü CHPlidir. Tabii ki operasyon CHP’ye yapılacak. Sonuç itibarıyla CHP İl Başkanı Ali Yücel Kurt’un da ortak olduğu beton şirketinin madene beton verdiği ortaya çıkınca Başkan Kurt, 36. Olağan Kongreye aday ol(a)madı. Bir anlamda istifa etti. Evet, CHP İl Başkanı iken Ali Yücel Kurt böyle bir işe girmemeliydi. Eğer girdiyse de bu durumla karşılaşacağını bilmeliydi. Bu konuda açıklama yaparken pekâlâ daha düzgün, Artvin’e partiye, etrafına zarar vermeyecek açıklama yapabilirdi.

17635204_10155144996608674_3873623818422660425_o

Mesela şunu diyebilirdi; “Beton şirketinin ortaklarından birisi benim. Dolaylı olarak madene beton verilmiştir.  Bu ticari bir şirkettir, Diğer ortaklarımız bunu verebilir.  Ben CHP İl Başkanı olarak geçmişte olduğu gibi bugün de madene karşıyım. Çünkü burada yapılacak madencilik Artvin’e zarar vereceği açıktır.

Bugün kapalı olan işletme yarın Kafkasör’de “açık altın işletmeciliği” ile devam edeceği şirketin yaptığı başvuru ile ortadadır. Bunu Cerattepe heyeti olarak gittiğimiz Ankara’da başbakan ile yaptığımız görüşmede dile getirmiştik.  Bu başvuru iptal edilmemiş olup Ankara’da masa üstünde duruyor. Bu nedenle ben buna karşıyım ve şirketten bu nedenle ayrıldım.”deseydi, bugün bu gazeteci bu şekilde yazılar kaleme alamazdı!.

Değerli dostlar… Senenin son günlerinde Cerattepe için 27 12. 2017 tarihinde ifade verdim. Maden şirketi beni mahkemeye vermiş.  Mart ayında yaptığım bir haber onların çalışma düzenini engellemiş!. Yaptığım haberle Artvin Halkını galeyana getirdiğim iddiasıyla şikâyetçi olmuşlar! Ben de gururla ifade verdim.

Değerli gazeteci Meslektaşım;  Ben gazeteciliği şahsi çıkar ve menfaat üstüne değil, ülkenin, halkın menfaatleri doğrultusunda yapmaya devam edeceğim. Ekonomik olarak en dipte yaşayan, kıt imkanlarla çocuklarını okutmaya çalışan bir baba, bir Artvinli olarak onlara belki ev, mal mülk bırakamayacağım. Ama onurlu bir miras bırakacağım. Bu onurun adı Artvin’dir. Bu onurun adı  Genya, Cerattepe, Atatetepe’dir.

17632237_10155144994473674_5164112494853345499_o

Ne kadar çok dava  açarlarsa açsınlar. Doğru bildiğimi yazmaya devam edeceğim. Bu madenin Artvin Halkına hiçbir şey vermeyeceğini yazmaya devam edeceğim. Çıkan madenin 5177 sayılı kanun gereği  %98’inin maden şirketlerinin malı olduğunu, bunların tüm, sit, tarih, doğa ve yaşam alanlarına rahatlıkla girebilme imkânına sahip olduğunu ve Artvin’i yok edeceklerini yazmaya devam edeceğim. Artvin’i yok edenleri kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğim.

Bunlar mücadele sona erene kadar kesenin ağzını açık tutacaklar. Bugün kimler maden şirketinden para alıyorsa bilsin ki Cerattepe’ye karşı mücadele edenlerin sayesinde alıyor. Bu gazeteci de bizim sayemizde para alıyor!. Biz mücadeleden çekildiğimizde size ihtiyaçları olmayacak. Size selam bile vermeyeceklerdir!

Maden şirketinin çalışanları, yetkilileri, sahipleri bile bu gazeteci kadar, saldırgan, bu kadar pervasız değiller! Çünkü ellerinde doğaya zarar vermeyeceklerine dair  7 kez değiştirilmiş ÇED kanunundan sonra çıkarttırdıkları   (uydurulmuş) ÇED dışında gerçek, inandırıcı tek bir  belgeleri yok!. Senin bunları cansiperane savunacak nasıl belgelerin var?

17629732_10155144966258674_1605056693590991400_n

Artvinliler; dostlukları, mertlikleri, birlik ve beraberlikleri marka olan “ARTVİNLİLİK”leriyle anılırdı. Şimdi Artvin ölüyor beyler. Barajlarla vadiler, HES’lerle dereler, Taş ocaklarıyla doğamız, madenlerle tüm yaşam alanlarımız yok oluyor beyler. Bunun için ses veren, yazan, konuşan kaç Artvin yürekli insan var?  Ve bu insanlara karşı yapılan psikolojik, ekonomik, siyasi ve aklınıza gelen bütün baskılara bakın!.

Ben kimsenin avukatı değilim. Kim hata yapmışsa kendisini savunsun. Artvin Halkı yaşam alanları için 25 yıldır acı çekiyor. Artvin Halkı kendisini doğuran, var eden doğa ana için varını yoğunu bu mücadele için harcıyor. Geçmiş burada, gelecek burada, Artvin doğa ananın kucağındaki bebek gibi yamaçta duruyor. Ne olur adı “ARTVİN” olan bu bebeği öldürmeyin. Dolaylı yada dolaysız bu günaha ortak olmayın. Vebali gerçekten çok büyüktür.

ESEN KALIN

Not: “Cerattepe İhanetleri” başlıklı yazımın 4. bölümü yakında yayında olacak.