Yarkadaş: “Bugün tam da Metin Göktepe gibi gazetecilere ihtiyacımız var.”

CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, “Metin Göktepe, hiçbir gazeteci gerçeğin peşinde koşamasın diye bilerek ve isteyerek katledildi. 180’e yakın gazeteci de bu yüzden cezaevine atıldı” dedi.

DSC_7013

EVRENSEL Gazetesi’nin 22 yıl önce dövülerek katledilen muhabiri Metin Göktepe, Esenler’deki mezarı başında anıldı. Anma törenine, Göktepe’nin annesi Fadime Göktepe, Evrensel Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel, Cumartesi Anneleri, DİSK Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren, TGS temsilcilsi Vural Nasuhbeyoğlu, CHP İstanbul Milletvekilleri Barış Yarkadaş, Sezgin Tanrıkulu, CHP Esenler İlçe Örgütü ve HDP temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı.

GÖKTEPE: ‘İYİ BİR DEVLET İSTİYORUM

DSC_7062

Törende konuşan Evrensel Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, “Metin’in bize miras bıraktığı gazeteciliği sürdürmeye kararlıyız” dedi. Anne Fadime Göktepe ise, Metin Göktepe katledildiği andan itibaren kendisini yalnız bırakmayan kamuoyuna teşekkür etti. Fadime Göktepe, “Ben iyi bir devlet istiyorum. Kimsenin ölmediği, anaların ağlamadığı, gazetecilerin, milletvekillerinin, belediye başkanlarının cezaevinde olmadığı bir ülke istiyorum” dedi.

“DAVAYI UNUTTURMADIK”

DSC_7274

Törende konuşan CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş ise Metin Göktepe’nin, kendisinin profesyonel olarak gazeteciliğe başladığı yıl katledildiğini anımsatarak başladığı konuşmasında, “Göktepe’nin katledilmesi sonrası, bu davayı takip ettik ve kamuoyunun gözlerinin önünden kaçırılmaması için çaba gösterdik” ifadesini kullandı. Göktepe’nin davaları için buluştuklarında madencilerin kullandığı sarı baretleri takarak kamuoyunun dikkatini çekmeye çalıştıklarını da belirten Yarkadaş, “Böylece, saldırı tehdidi altında olduğumuzu vurgulardık” dedi.

“GAZETECİLİKTE ISRARIN ADIYDI”

DSC_7345

Göktepe’nin Ümraniye Cezaevi’nde katledilen iki tutuklunun cenaze törenini izlemek isterken polis tarafından dövülerek öldürüldüğünü belirten Yarkadaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Metin Göktepe’yi nasıl anlatırsınız, diye sorarsanız buna tek bir cümleyle yanıt verebilirim: Metin Göktepe, gerçeğin peşinde olmanın adıdır. Metin Göktepe habercilikte ısrarın adıdır. Metin Göktepe, gerçeği aramanın ve gerçeğin peşinde ısrarcı olmanın sembolüdür. Gazetecilik meşruiyetini sarı basın kartından değil, halkından alan ve halkı için mücadele eden bir gazetecidir. Politik kimliğini de açıkça ortaya koymuş, tarafını ilan etmiş bir gazetecidir Metin Göktepe…”

Metin Göktepe’nin gazetecilik tarzına bugün her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulduğunu belirten Yarkadaş, “Yılmayan, yorulmayan, bedel ödemekten kaçmayan ve gerçeği arayan gazetecilere ihtiyacımız var” diye konuştu.

TUTUKLU GAZETECİLERİ ANIMSATTI

DSC_7218

 

Yarkadaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün Metin’in arkadaşları olan Cumhuriyet Gazetesi çalışanları bir komplo sonucu cezaevindeler… 180’e yakın gazeteci, uydurma suçlamalarla cezaevlerinde tutuluyor. Yüzlerce gazeteci her gün adliyelere gidiyor ve ifade everiyor. Milletvekilleri ve belediye başkanları tutuklanıyor. İşçiler haklarını arayamıyor. OHAL ve KHK ülkenin üzerine çökmüş durumda… Fadime Anamız ‘İyi bir devlet istiyorum’ dedi ama devleti yönetenler, işçiyi, emekçiyi sendikasız, sigortasız ve güvenceden loksun çalıştırıyor.”

“BİLEREK HEDEF SEÇİLDİ”

DSC_7005

Metin Göktepe’nin tüm bu sorunları dert ettiğini ve kalemini bu sorunların çözümü için tuttuğunu belirten Yarkadaş, “Metin bu ülkenin namuslu, yürekli ve vatansever bir gazetecisiydi. O, gerçeğin peşinde ısrar ettiği için özellikle hedef seçildi. Bilerek ve isteyerek katledildi” dedi.

Yarkadaş, sözlerine şöyle devam etti:

“Metin Göktepe, hiçbir gazeteci gerçeğin peşinde koşamasın diye katledildi. Peki bunu başarabildiler mi, gazetecileri yıldırabildiler mi? Tabii ki; hayır! Metin’in en yakın arkadaşı Ahmet Şık, tam bir yıldır bir kompo yüzünden cezaevinde… Metin bugün yaşıyor olsaydı, emin olun ki; Ahmet’le aynı hücreye paylaşacaktı. Gazetecilerin kaderi hiç değişmiyor. Biz buradan hem cezaevindeki gazetecilere hem de Metin’e bir kez daha seslenelim: Biz hem bu ülkenin, hem de gazetecilerin kaderini değiştireceğiz. Demokrasiye ulaşana kadar Metin’in mücadelesinin takipçisi olacağız.”

TANRIKULU: KADERLERİ MEZAR VE CEZAEVİ OLMAMALI’

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da “Gazetecilerin kaderi mezar ya da cezaevleri olmamalıdır. Mutlaka bu durumdan çıkacağız” diye konuştu.

Konuşmaların ardından anma sona erdi.