Karga Gak Demeden
Ömer ŞAN

Bugünün çoktan ‘milli’ ve hatta ‘pilli’ gençliğine sorarsanız, ‘Neyin Hakkı’sıdır’ yada ‘neyin hakkıdır’ der çıkarlar işin içinden! Bilmez ya… Amerikan emperyalizmi secdecilerine göre resmi ve hatta birebir yaşanmış tarih ‘yalan’dır!

            Hatta bu zevatı muhtekime göre ‘uzay’ diye bir şey yok, ‘aya çıkılmamış’ ve hattasında Ulusal Kurtuluş Savaşı diye bir savaş olmamış… Osmanlı Sultanı, devletin anahtarını ve bütün evrakını İngiliz Subaya teslim ederek, iltica talep etmemiş… Kuvayi Milliye kahramanları ‘sözde’ darbe yapmıştır hanedana!

            Okuyun bakın fesli, şarlatan sırma bıyıklı, ve hatta züppeli badeleşmecilerin anlattıklarını! Çıkıp Nuh’un cep telefonunu anlatmadı mı ‘Profesör’ unvanlı zat?

            Hak mıdır? Tapan mıdır? Siz vardırın ayrımına OHAL’de!

            Taşeron işçilerin durumuydu, yok mevsimlik işçilerin süreleri uzatılıyordu derken, balonun da havası kaçtı! Zamlar, pardon ‘israf ayarları’ tatlı-tatlı geçirilirken uygulamaya, ‘şappp’ diye Diyanet girmez mi araya…

            Neymiş, 9 yaşındaki kız çocuk, 12 yaşındaki erkek çocuklar hem de aile ve ebeveynlerinin izni olmaksızın evlenebilir ve hatta hamile de kalabilirmiş!

            Böyle saçmalık, geri zekalılık, yavşaklık olmaz. Hiçbir akla, mantığa sığmaz! 9 yaşındaki kız çocuktan gelin, 12 yaşındaki erkek çocuktan damat olmaz! Hakka, hukuka, insanlığa ters düşer! Böyle bir açıklamayı dahi dile getirmek isyandır, sapkınlıktır! Bu vebali kimse kaldıramaz!

            Bu işin lamı-cimi yok! Sonradan düzeltmesi de daha bir beter! Hedef belli, insanları ve toplumu gererek, ayrıştırarak dinden ve imandan uzaklaştırmak, hedef saptırmak, siyasi ve rantsal emellerine ulaşabilmek!..

            Yahu arkadaş, bu milletin aklıyla oynamayı bir bırakın… Cafer’e bez yetiştirmekten bıktı iktidar! Akıl hıyar değil ki, kırıp yarısını versinler size! Ayıptır, yazıktır! Yeter da…

            Unutmayın ki, kadınlarının ve çocuklarının haklarını koruyamayan hiçbir toplum-ulus-millet, ne sınırlarını, ne onurunu ve ne de geleceğini koruyup, gelişebilir! Ve hiçbir devlet adamı, siyasetçi, toplum ve kanaat önderi, yurttaş vs. bunun dışında başka bir şey yapmasın!

            Tam da bunları derken, bir de ne görelim… AKP’nin ‘istifa ettirilen’ ve sağlık sorunlarını öne süren Esenyurt eski belediye başkanının makam odasında liseli kızlarla çekilmiş uygunsuz görüntüleri sızdı medyaya… Böyle daha ne rezillikler varmış… Metal yorgunluğu derken bu kepazelikler de içinde miydi acaba?

            E bir de Malta, Mann Adası derken Amerika’daki malum dava, ülkemizin düşürüldüğü madaralık durumundan bir de şok kararlar çıkmaz mı? Elbette ki Amerikan adaletine teslim olunmaz ama Süleyman Aslan, Zafer Çağlayan’ın da içinde olduğu 7 kişiye Newyork Federal mahkemesi, uluslararası tutuklama kararı çıkartmış! Hadi 2 kişi biliniyor, 3’ü de diğer bakanlar olsa diğer 2 kişi kim diye de merak etmiyor değil insan!

            Gündem durmuyor ki yerinde! Son çıkarılan KHK’lar, eleştiriler ve uyarılara eski Cumhurbaşkanı ve hatta AKP kurucusu, ‘dava arkadaşı’ Abdullah Gül de çıkışmış! Hani şu FETÖ kanlı darbe girişimi sırasında ortaya çıkan ‘canileri koruyan’ düzenleme ki…

            Tam da üstüne denk gelir… AKP içindeki ve Cumhurbaşkanı ile olan sürtüşmeleri bizi ilgilendirmez ama… Sayın Gül, sahiden şu ‘ergene konan balyoz’ gibi kumpas davalarındaki rolü ve etkisini de bir itiraf etse olmaz mı?

            Hoop, atlıyoruz İran’a… Oldukça ilginç gelişmeler yaşanıyormuş… Malum bir sıralar biz İran olmaktan korkarken, şimdi İran Türkiye olmaktan korkuyormuş ve İran halkı, ‘hırsızlar Türkiye’ye, biz Türkiye olmayacağız’ diye slogan atıyormuş! Sahiyse var ya… Ahan da deniz bitti!

            Geldik Rize’ye ve bölgeye… Yıllardır çayda ve fındıkta kullanılan azotlu kimyasal gübre tartışmalara neden oldu. Toprağımızı yedi bitirdi, öldürdü, verimsiz hale getirdi! Son yıllarda organik tarım söylem ve uygulamaları başladı. Çözüm aslında bu çalışmalardaki yapay organik tarım değil, gerçek ve geleneksel olmalı bu üretim!

            Ancak gelin görün ki, ortaya çıkacak rantsal paylaşım bölüşülememiş olacak ki geçen hafta Rize’de Bakanların katılımıyla yapılan toplantıdan 3 yıl daha ‘kimyasal gübre kullanımı’ kararı çıkmış! Yüzünüze, gözünüze dursun! Yok verim düşecekmiş de oymuş da buymuş! Yahu insanlar düşüyor insanlar… Ölüyor geleceğimiz!

            Öğrencilerin yemekten zehirlenmesiyle gündeme gelen RTEÜ’de Rektör Karaman, bu kez de Meclis’e konu olmuş! Hani ‘çevresel’ meseleler konusu! Meğer, 24 yaşındaki din dersi öğretmeni oğlu TBMM’de jet hızıyla, sınavsız-mınavsız göreve başlamış!

            Bir belediyenin sıradan bir memuru olan kardeşi, jet hızıyla önce Göç İdaresi Müdürü, ardından da Milli Savunma Bakanlığında Daire Başkanı oluvermiş! CHP milletvekili gazeteci Atilla Sertel sormuş Meclis Başkanı, Rize kökenli Kahraman’a… Cevap, henüz yok!

            Ve kaybettik yine güzellikleri… Güle-güle güzel insan… Hoş bir seda bıraktın bu gök kubbede… Ruhun şad olsun… Hababam Sınıfının Mahmut Hocası Münir Özkul!

            Fındıklı’nın ve dahi Rize’nin değerlerinden Aydın Boysan da çekip gitti bu dünyadan! Ve öğrenmeden, hangi maddeyle kafayı bulduklarını şimdikilerin!

            Ve OHAL, 6. kez uzatıldı! 170 bini aşkın kişi hakkında adli işlem, 124 bin kişi kamudan ihraç, milletvekilleri hapiste, 178 medya kuruluşu kapatıldı, 145 gazeteci hapiste, hukuksuzluk, yolsuzluk, yoksulluk her geçen gün artıyor!            “Olağanüstü hal, olağanüstü hukuksuzlukların kanun hükmüne bağlanmasıdır” demişti merhum Erdal İnönü!

Ve rahmet olsun koca şair Mehmet Akif! Bu millet bir daha muhtaç olmasın, ‘Hakkıdır, hakka tapan milletimin istiklal!