HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, Meclis’e sunulan yeni torba yasa tasarısıyla, internette düzenli olarak yapılan her tür ses ve görüntü yayınının RTÜK’ün lisans denetimine tabi tutulmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Meclis Genel Kurulu’nda HDP’nin ilgili araştırma önergesi üzerine söz alan Kerestecioğlu, şöyle konuştu:
İnternet insanlar için müthiş bir bilgi kaynağıdır. Öyle ki bugün hem Birleşmiş Milletler hem Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, interneti temel bir insan hakkı olarak tanımlıyor. Fakat internet sivil toplum içinde bilgi yaymayı ve örgütlenmeyi kolaylaştırdığı için özellikle son yıllarda siyasi otoritelerini fikri özgürlükleri bastırmak için kullanan hükümetler interneti bir tehdit olarak görmeye başladılar. Ülkemizde artık ana akım medya hükümetin kontrolünde bir manipülasyon aracına dönmüş durumda. Bu nedenle, yurttaşların büyük kısmı için
internet alternatif doğru bilgiye ulaşmak için temel bir ihtiyaç haline geldi.
 
İnternet halktan saklayacak çıkarları olanlar için tehlikelidir
Fakat İnternet, halktan saklayacak çıkarları olan siyasiler için çok tehlikelidir. Siyasetin kirli ve gizli bilgilerinin de deşifre olması demektir;
İnsanların “merhaba arkadaşım, ben de seninle aynı şeyi düşünüyorum” diyebilmesi demektir;
Örgütlenmek demek, CNN Türk penguen belgeseli yayımlarken sokağa çıkıp Diren Gezi diye tweet atmak demek;
17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarında ortalığa saçılan yolsuzluk tapeleri demektir;
Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın “Albayrak’ın, IŞİD’le petrol ticaretiyle birlikte anılan Powertrans şirketiyle bağlantısını” ortaya koyan belgelerin Wikileaks’te yayınlanması demek;
Cumhurbaşkanının yakınlarının Man Adası’ndaki şirketlere para gönderdiğini gösteren belgeler demek;
Başkaban’ın oğlunun vergi cennetlerindeki hesaplarının ortaya çıkması demek,
Zarrab davası, dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a verilen rüşvet demektir…
Ve TV kanalları kapatıldığı için tüm bunları inatla internet üzerinden yaptığı yayınlarla ortaya koyan araştırmacı gazeteciler demektir!
Fakat yalnızca muhaliflerin değil; herkesin bilgiye erişim özgürlüğü demektir! İşte bu nedenle bugün sansür mekanizması, dinleme, izleme, denetleme ve cezalandırma mekanizmalarıyla birleşerek büyüyor.
15 Temmuz’un ardından sadece altı ay içerisinde sosyal medya paylaşımları nedeniyle 3 bin 681 kişi gözaltına alınırken, 1734’ü tutuklandı. Cumhuriyet savcılıklarında halihazırda gözaltı talimatı bekleyen on binlerce dosya var.
Yalnızca son dönemde Afrin’e yönelik askeri müdahaleye karşı sosyal medyadan Barışın sesi olan 449 kişi gözaltına alındı. Bir siyasetçi olarak eleştiriye dinlemesi gereken Cumhurbaşkanına ve -ne menem bir hakaret biçimiyse- devlete hakaret suçlamasıyla binlerce kişi hakkında dava açıldı.
Muhalefet ne zaman yükselse erişim engelleniyor
Toplumsal muhalefet ne zaman yükselse,  arama motoru sonuçlarını sansürleme, web sitelerinde içerik kısıtlama ve bandwidth throttling (veri hızını kısıtlama) gibi hukuki olmayan yöntemlerle kullanıcıların İnternete erişimi engelleniyor. Bir bakıyorsunuz twitter, facebook, youtube çalışmıyor!
PTT Messenger her şeyi kayıt altına almak için 
Whatsapp’tan, Telegram’dan istediği yazışmaları istediği an elde edemeyen hükümet PTT Messenger gibi bir uygulamayı ortaya sürüyor. Amaç her bir yurttaş kiminle ne konuşuyor; her şeyi kayıt altına almak. Bir chat programını bir yazılımcı ekibe yazdırmak 3 ay sürer arkadaşlar, bu program bile yerli milli diye sunuluyor.
RTÜK 21.yy’ın gördüğü en yetkili denetim aygıtı haline geliyor 
Son olarak Meclise sunulan kanun teklifi ise RTÜK’ü 21.yy’ın gördüğü en yetkili denetim aygıtı haline getiriyor. İran’daki gibi, youtube, twitter facebook gibi sitelerin bile yasaklı olduğu bir internet hayal ediliyor. RTÜK’ün son dönemde verdiği cezalara bir bakın: 7 yaşındaki kız çocukların şortlu dans gösterisi için ceza vermiş, “7 Kocalı Hürmüz” şarkısında geçen “Allah Baba” ifadesi nedeniyle “Tevhid’e aykırıdır, küfür ve şirktir” gibi fetvayı andıran bir açıklamayla 1 milyon TL ceza kesmiş.
İnsanlar hamaset, savaş dizileri izlemek istemiyor
Türkiye’de başta gençler milyonlarca yurttaş, sizin yönetiminizden, kadınların, gençlerin hayatını kontrol eden erkek egemen, ikiyüzlü ahlak anlayışından memnun değil. Televizyonlarda yayınladığınız ve halkın milyonlarca lirasını harcadığınız Diriliş, Payitaht, İsimsizler, Söz gibi savaş, hamaset ve erkek egemen bir kahramanlık yüklü dizileri, savaş çığırtkanlığını ya da kadına yönelik şiddeti öven fakir oğlan zengin kız masalları anlatan dizileri de izlemek istemiyor.
Robotu kovan Bakanın hükümetine de bu yakışırdı
Sizin yarattığınız bu baskı rejiminde yaşamaktan mutsuz milyonlarca genç için İnternet ve Netflix gibi platformlarda yapılan yayınlar dünyaya erişim demek, boş hamasetten, düşmanlıktan biraz nefes almak demek. Bunu da alın insanların elinde. Robotu kovan Bakanın hükümetine de bu yakışırdı. Her şeyi yasaklayın. Artık insanlar birbiriyle konuşurken bile VPN açmak zorunda kalsınlar!
RTÜK online mısın? 
RTÜK online mısın? Gençler sana İnternette laflar hazırlamışlar! Diyorlar ki, Mevzu ahlaksa sizi kim sansürleyecek! Ermeni dölü, Ermeni tohumu, kahpe sözlerini, nefret söylemini, cinsiyetçi söylemleri kim sansürleyecek! Instagramdan canlı yayın yapanları da sansürleyecek misiniz? Yerli ve Milli internet tarayıcısı da çıkaracak mısınız? Her sayfa AKP Genel Merkeze bilemedin Cumhurbaşkanlığına çıkacak mı?