Facebook’ta savaşın dışında bugünün güncel konusu 14 Şubat “Sevgililer Günü” Kimileri romantik paylaşımlar yaparken, kimileri eleştirel yaklaşmışlar konuya. Ben de şimdiki aklımla düşündüm ve dedim ki :
Bir tarafta ölen gencecik çocuklar, diğer tarafta bu günü kutlayan çiftler. Bu adaletsizlik. Hem “Sevgi” bir güne nasıl hapsedilir ? Gereksiz bir gün. Üstelik kapitalist sistemin dayatması. Böyle bir gün olmamalı.

Sonra dünlere döndüm. Bizim zamanımızda böyle bir gün yoktu. Ya da vardı ama biz bilmiyorduk. Her neyse… Nasıl oluştuğunu da merak etmiyorum. Ama aklımda “Yasaklar” çok net biçimde duruyor. Hem dönemsel….hem yöresel yasaklar hayatımıza damgasını vurmuştu. Bunlar yetmezmiş gibi bir de “Devrimci disiplin” adı altında başka yasaklar da girmişti hayatımıza. Erkek arkadaşlarımız ya Yoldaşımız ya da Abi-kardeşimiz olmuştu. Birbirine farklı gözle bakmak yasak ve ayıptı. Okul yıllarımızı bu mantıkla bitirdik akabinde 12 Eylül kara bir bulut gibi çöktü üzerimize. Savrulduk dağlara…şehirlere…köylere. Sıkıyönetim dünyayı dar etti gençlere aydınlara. Kara haberler gelmeye başladı. İşkencelerde ölenlerimiz, dağlarda vurulanlarımız, karda kışta donanlarımız. Hapislerde işkenceler altında inleyenlerimiz . Ahmet Kaya’nın dediği gibi:” Hani benim gençliğim ANNE ?”

Aradan yıllar geçti. Ülkemizde yine kara günler yaşanıyor. Dört tarafı denizlerle çevrili, “bir kısrak başına” benzetilen güzel ülkemiz halkının yine yüzü gülmüyor ve gençleri ölüyor ! Birileri bu ülkeye mutluluğu yasaklamış. Oysa ki hayat kısa. Yarını bilmiyoruz. Öyleyse :
RAHAT BIRAKALIM GENÇLER NEYİ NASIL YAŞAMAK İSTİYORLARSA ÖYLE YAŞASINLAR.