Yarkadaş: “Savcılık, dolandırıcıları soruşturmak yerine, vatandaşa ‘Kandırılmasaydın’ diyor. Savcılar, Çiftlikbank’ın arkasındaki siyasi gücün üzerine gitmekten korkuyor.”

CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Çiftlikbank adlı oluşumun arkasındaki siyasi gücün ‘dokunulmaz’ hale getirildiğini, savcıların dolandırıcıları soruşturmak yerine oluşuma para kaptıran yurttaşları suçladığını söyledi.

Son araştırmalara göre, Çiftlikbank adlı oluşumun yurttaşlardan 1.1 milyar TL topladığı ortaya çıktı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı araştırma, Mehmet Aydın’ın 132 bin kişiden 1 milyar 139 milyon 972 TL topladığını belgeledi.

İLGİNÇ BİR KARAR

dd

80 binin üstünde yurttaşın, Çiftlikbank adlı oluşum tarafından dolandırıldığının ortaya çıkması üzerine, savcılara yapılan başvurularda patlama yaşandı. Bu başvurulardan biri ise Kütahya’da karara bağlandı. Karara tepki gösteren CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş,  “Savcınınki ibretlik bir bakış açısı” dedi. Yarkadaş, “Savcılar, dolandıranları soruşturmak ve arkasındaki siyasi gücü açığa çıkarmak yerine, vatandaşı suçluyor ve adeta ‘Kandırılmasaydın’ diyorlar” ifadesini kullandı.

YURTTAŞI SUÇLAMIŞLAR!

Elindeki belgeyi göstererek açıklama yapan Yarkadaş şunları söyledi:

“Çiftlikbank adlı oluşuma beş bin TL yatıran bir yurttaşımız, bir süre sonra dolandırıldığını anlayınca, Kütahya Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruyor. Başından geçenleri anlattığı dilekçesinde, beş bin TL yatırıp 14 bin TL kazanmayı hayal ettiğini söylüyor. Savcılık ise vatandaşa verdiği cevapta, ‘Basında bu oluşuma ilişkin olumsuz haberler çıkmasına rağmen gidip para yatırmışsın, kısa sürede para kazanma hevesine kapılmışsın’ ifadesini kullanıyor. Kararın devamında ise ‘Hatalarınızın mali sorumluluklarını telafi etme mercileri devlet kurumları değildir’ deniliyor. Ve kovuşturmaya yer olmadığı hükmünü veriyor.”

“SAVCI GÖREVİNİ Mİ UNUTTU?”

Bu kararın tam anlamıyla ‘’ibretlik’’ olduğunu belirten Yarkadaş, “Sayın savcı, o koltukta neden oturduğunu unutmuş olmalı… Dolandırıldığını söyleyen vatandaş, neredeyse suçlu ilan edilmiş… Oysa ki; savcının Türk Ceza Kanunu’nun 158. Maddesine göre, vatandaşın başvurusunu  bile beklemeden kamu adına soruşturma açması gerekirdi. Sonuçta ortada dolandırıldığını söyleyen binlerce kişi var” tepkisini gösterdi. Savcının kararında 80 bin kişiyi birden suçladığını da belirten Yarkadaş, “Bu suç eğer savcının dediği gibi ‘basit bir şekilde anlaşılabilecek’ olsaydı, 80 bin kişi para yatırmazdı” dedi.

“AÇILIŞA TELGRAF GÖNDEREN BAKANI GÖRMÜYORLAR’’

2

Cumhuriyet Savcıları’nın Çiftlikbank soruşturmasının ucunun AKP’li yetkililere dokunacağını bildiği için ‘’ürkek davrandığı’’nı belirten Yarkadaş, sözlerine şöyle devam etti:

“Çiftlikbank mağdurları, tüm şikayet dilekçelerinde ‘Bu şirketin arkasında hükümet ve devlet yetkilileri var diye para yatırdık’ diyor. AKP’li Bakan Eşref Fakıbaba, Çiftlikbank’ın açılışına telgraf yolluyor. Telgraf Çiftlikbank’ın açılışında okunuyor. Açılışa kaymakam ve müftü bile katılıyor. BDDK denetimindeki Garanti Bankası, bu oluşumla ticari ilişkiye giriyor. Kısacası, ‘dolandırıcılık’ suçunun ‘güven oluşturma ve halisane duyguları aldatma unsurlarını oluşturuyor. Böyle bir tabloda, suçlanan ise yine yurttaş oluyor.”

CHP’li Yarkadaş sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çünkü savcılar, yurttaşın dilekçesini işleme koysa ve iddiaların üstüne gitse, bu kez AKP’li siyasetçileri de soruşturma kapsamına almak zorunda kalacaklar. Siyasilere dokunmanın bedelinin ise çok ağır olduğunu biliyorlar. Bu yüzden, vatandaşa adeta  ‘Kandırılmasaydın, dolandırılmasaydın’ diyorlar. Elimdeki bu karar bile, Çiftlikbank olayının, basit bir dolandırılıcılık olmadığını, arkasında derin bağlantıların olduğunu ve siyasi koruma zırhına sahip olduğunu gösteriyor. Zaten Mehmet Aydın adlı kişi, facebook mesajlarında ‘Hükümet benimle’ diye yazıyor.”

“VATANDAŞ KİME BAŞVURACAK?”

Çiftlikbank olayının ve elindeki savcılık kararının ‘’Yeni Türkiye’nin fotoğrafı’’ olduğunu belirten Yarkadaş, sözlerini şöyle noktaladı:

“Artık dolandırmak değil, dolandırılmak suç haline getirildi. Savcı, ‘devlet sizin mali kayıplarınızı karşılamak zorunda değil’ diyor. Tamam da vatandaş parasını devletten istemiyor ki… Vatandaş kendisini dolandıranların bulunup cezalandırılmasını istiyor… Peki o halde savcılara soralım: Devlet bu dolandırılıcılık karşısında neden önlem almamış! Bakanlar bu oluşuma niye destek vermiş? Onların suçlarının hesabını savcı sormayacaksa, kim soracak? Ayrıca, yurttaşın mali zararlarının hesabını devlet sormayacak ve sorumluları cezalandırmayacaksa, vatandaş kime başvuracak? Vatandaş parasını geri alabilmek için mafyaya mı başvuracak?”