Karga Gak Demeden
17-04-2018
Ömer ŞAN

Sistem öyle diyor… Yani sistemin Ekonomi Bakanı! Zam’cıklar otomatikleşmiş… Altı sıfır atılırken bağlanmış otomatiğe ama olsun tuvalet gene 1 TL!.. En konomik, en komik, en ko, en no, en mik!.. Uysa da, uymasa da ko-mik! Yani, ekonomik! Anladun sen oni…

Zannedersem, AKP’nin Sayın Genel Başkanı veya bu tür açıklamaları yapan Başbakandan bakanlarına kadar olan sıralamadakiler kadar yetenekli bir ifade şekli olmadı… Ama olsun, gene de anlaşıldı sanırım!

Peki, bu otomatik ayar (zamcıktan söz ediyoruz) sistemi yaş çayda, fındıkta veya bilumum ne kaldıysa eldeki tarım ürünlerinin alım fiyatlarına da uygulanacak mı? Yoksa uysa da olur, uymasa da mı? Hani seçim var ya… İttifak falanlar kuruluyor, kutsallaştırılıyor, sonra da yurttaşa salınıyor! Kol misali…

Akaryakıt hep otomatta… Elektrik keza! Euro’yu doları saymıyoruz da Lari bile almış havasını!

Hani mübarek 3 aylara girildi, Ramazan yaklaşıyor ya… Müslümanların üzerine 103 füze atılıyor Kandil gecesi! Miraç Kandiliydi ya, miraca çıkmasa da havadan geliyor… 73’ü de havada imha ediliyor, gerisi ise amiyane argo deyimle ‘ota-moka’ düşüyor! Yani Amerika bununla ‘rezil oluyor’ ama Amerikan uşakları ile Siyonizm’in çocukları, bu kuru yaygaraya, yırtınırcasına alkış tutuyor.

Kimden yana olduğunuzu gördünüz mü, yerli ve milliciler?

Hele de Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un, “Suriye harekatı ile Türkiye’yi Rusya’dan ayırdık…” açıklamasına ne diyeceksiniz? İngiliz Başbakanı ise, “Bir seferlik vurduk, Esad’ı devirmek istemiyoruz” diyor… Al birini vur ötekine! Emperyalizm böyle işte.

Ve siz, atom bombasıyla ve hatta zehirli gazlarla, misket bombalarıyla yüz binleri, belki de milyonları öldürmüş bir yavşak medeniyetin, Suriye’de kimyasal silah var, diyerek saldırmasını onaylıyorsunuz he? Hele şu bazı kendine Müslüman diyenler de memnun oluyor, ‘yetmez ama evet’ diyor ya! Hele, ‘az oldu yüreğimiz soğumadı’ diyenlerin içine de birkaçını patlatsaydı!..

Sonra da çıkıyor AKP Genel Başkanı ve Cumhur’un Başkanı, “Eyyy Kılıçdaroğlu dini siyasete alet etme…” Diyor… E, etmesin de bakın o da ne diyor… “Benim askerden gelen oğlumun postalını, senin askere gitmeyen oğluna göndereyim Recep Bey!” Ne olacak şimdi?

Lütfen ama lütfen yani… Böyle de direk gol olmaz ki! Başakşehir mi bu hani yani.

Tam da bu arada, şu meşhur ‘post modern darbe’ 28 Şubat davası bitmiş. Herkese kontrollü müebbet beraati verilmiş!.. Anladuk biz oni… Hep kontrolli kontrolli…

Mesela, önceki gün 2 şehit vardı, dün de Şırnak’ta 3 şehidimiz vardı. Bu sırada başka oldu mu henüz haber alamadık! Şehitlerimize rahmet, ulusumuz ve yakınlarına başsağlığı dilerken; ‘Evet’ çıkarsa artık şehitler olmayacak, sözlerini anımsadınız mı? Bu açıklamalardan sonra geçen bir yılda tam 518 gencecik vatan evladı toprağa düşüp şehit oldu! Haberiniz var mı?

Ve bugün, MGK’da görüşülecek olan OHAL’in yarın, 7.kez uzatılmasının hesabı yapılıyor! Hemen ardında ise seçimler olacak, 3 seçim! Erken seçim derken, ötelenmesi de söz konusu olabilirmiş! OHAL var ya…

Öncesinde, CHP’nin çağrısıyla dün, tüm yurtta eşzamanlı olarak siyasi partiler ve demokrasi güçleri meydanlara çıkıp, ‘OHAL değil Demokrasi’ için oturdu ve eylem yaptı!

Son bir haftadır, ülkenin değilse bile bölgenin gündeminde Çaykur’un ‘Faaliyet Raporu’ içeriğindeki dikkat çekici noktalar var! CHP Rize’nin bu konudaki raporuna önümüzdeki hafta yer vereceğiz! Ancak bize ulaşan ki, sizin de kurumun resmi internet sitesinden alabileceğiniz bilgilere bir göz atalım!

Kurumun 267 milyon Lira zarar ettiğinden söz edilirken; 1 milyar 529 milyon lira da bankalara borç varmış! Artık bunların ne kadar faiz, ne kadarı yolluk veya harcırah belli değil! Bunların yanında ‘peçeteli’ dönemde alınan ‘hassas terziler’ nereden nasıl alınmış, ne kadar ödeme yapılmış, şimdi neredeler, bilinmiyor! Hatta ne kadarlık ‘kağıt havlu’ veya ‘peçete’ alındığı da belli değil!

Evet, kurum yeni fabrikalar, paketleme tesisi de yapıyor ama bir de bunlara karşılık yapılan taşınmaz satışları var! Hatta geçen yılın ihracat rakamlarını, yurtdışında kat edilen yollarının mesafesine endeksini de yapabilirsiniz!

Sermaye payları, işçiye ödemeler, mevsimlik emekçilerin çalışma koşulları… Gerisi hep hikaye!

Raporlara göre, ihracatta yüzde 84’lük bir düşüş yaşanmış, 54 ülkeye 870 ton çay ihraç edilmiş! Bunca fuar, tanıtım ve koşturmaca…

 Yazar Amin Maalouf, “Bir dinleri olduğu için ahlaka ihtiyaçları kalmamış gibi davranıyorlar” diyor ya!.. Bizden söz etmiyordu, biliyoruz ama benzeştiriyor!

Ve son olarak Victor Hugo, alıyor sazı eline… “Yoksulluk arttıkça ve Allah’ın, herkes için verdiği zenginliklere birileri daha fazla el koydukça; Allah adına konuştuğunu ileri sürerek, yoksulluk kaşsısında ‘Sus’ diyen din adamları çoğalmaktadır… Yoksulluğun ilahi bir plan olduğu ise büyük bir yalandır!..” Diyor da, kimin için? Bize mi söylemiş yüzyıl öncesinden!

“Zamları biz yapmıyoruz, sistem otomatik yapıyor” diyor ekonominin bakanı, biz demiyoruz!