Ülkenin fabrikalarını sattın, halkı işsiz bıraktın.
Oysa diğer ülkeler fabrika yaparak işsizliği çözmüşler.
Et Balık Kurumunu sattın, ülkeyi hayvansız ve dolayısıyla etsiz bıraktın.
Tarlasını ekmeyene para verdin, tarlalar ekilmeyince ülkeyi samana muhtaç ettin.
Yine tarlalar ekilmeyince bilumum tarım ürünlerini dışarıdan almak zorunda bıraktın.
Çiftçinin mazotunu 5.60 liradan veriyorsun, yatı olana 1.5 liradan.
Sağlık politikasıyla özel hastanelere hem devleti, hem de vatandaşı soydurdun.
Eğitim eşitliğini bozarak özel okullara halkı tavuk gibi yoldurdun… Fakir çocuklar okuyamayıp çırak olarak yaşama tutunmaya çalışıyorlar.
4+4+4 sistemi okumanın önünde engel olarak geçerliliğini hala koruyor.
Tarım arazilerine yapılaşmanın önünü açtın, tarıma bir darbe de böyle vurdun.
Parasını devletin kasasından verip halka kömür dağıttın, kömürü AKP dağıtıyormuş gibi propaganda yaptırdın.
Yine makarna, soğan, patates dağıttın, parasını genel bütçeden verdin.
İsrail ile düşmanmışsın gibi konuşup durdun, tohumculukta İsrail’e mahkum eden tüm kanun ve yasaları çıkarttın.
Reisicumhur olmak yerine Reis oldun…
Partili cumhurbaşkanı olmaz denmesine rağmen, partinin cumhurbaşkanı oldun. Parti başkanlığını eleştirenlere de cumhurbaşkanına hakaretten davalar açtın.
Yasamayı ortadan kaldırıp, Kanun Hükmünde Kararnameler ile ülke yönettin. Her seçim öncesi çalışanların ve emeklilerin maaşlarını artıracağız dedin, enflasyonun çok çok altında insanları süründürdün, açlığa mahkum ettin.
ÖSS’ye…
ÖSYM’ye…
KPSS’ye
Ve diğer tüm sınavlarda soruları ve cevapları yandaşlarınıza dağıtarak devlet kadrolarına istediğinizi alarak, istediğinizi eleyerek büyük suçlar işlediniz.
Mahkemelerde yandaşlarınızın davalarını hep beraatla sonuçlandırdınız.
Tecavüzcüleri bile hoş gördünüz, salıverilmelerine yardım ettiniz.
Vahabiliğin taşıyıcısı oldunuz.
Üniversite diploman olmamasına rağmen, uyduruk bir diploma ile cumhurbaşkanı koltuğuna oturdun.
Cumhurbaşkanı oldun, kendinden olmayan herkese düşman oldun.
Türbanı ilkokullara kadar soktunuz.
Uyuşturucu ilkokullara kadar indi.
Vesikalı kadın sayısı sayenizde tarihlerin rekorunu kırdı.
İhalelerin kepazeliği anlatmakla bitmez.
Dar gelirli gelirinin yarısını ev kirasına veriyor.
Sizin iktidarınız sürecinde Milletvekilleri, Bakanlar, Başbakanlar, Cumhurbaşkanları sahte çürük raporu alarak çocuklarına askerlik yaptırmadılar.
Ülkenin tümünden toplanan vergiler, sadece AKP’liler arasında pay ediliyor.
Halk açlığa mahkum edilirken Cumhurbaşkanının çocukları nüfuzlarını kullanarak vakıfçılık yapıyorlar.
Dünya sıralamasında zenginler arasındalar.
Belediye başkanlarını görevden aldın.
İstifa etmezsen haaaa dedin. Yani FETÖ’den atarım içeri dediğini dünya alem biliyor. Cebren istifa ettirdin.
Bu adamlar suçluysa adalete vermedin. Suçsuzsa neden görevden aldın?
Bir cumhurbaşkanı böyle abidik gubidik işleriyle uğraşmaz. Bu tarz davranışları ancak mafya babaları yapar… Mafya babalarının da kendilerine göre bir raconu vardır. Burada racon falan yok, aleni sıradanlık var.
Orduyu senin başbakanlığın, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı yaptığı sürede tarumar ettiniz. Bu tavrınız ordunun yıllarca Atatürkçü kimliğine saldırıydı. FETÖ denen yoldaşlarınıza suçu atarak aklanamazsınız. Orduya karşı girişilen imha aslında Atatürkçülüğe karşı girişilmiştir. Tek sorumlusu da ikinizsiniz.
Utanmaz siyasetçiler, utanmaz gazeteciler sanki bu kadar sorunun müsebbiplerinden başka adam kalmamışta ikisini karşılıklı aday gösterip yarıştıracaklar. Halkın anasını ağlattıkları yetmemiş sanki.
Demokrasi bitmiş. Aleni sıkıyönetim var ülkede. Hak arayan karga tulumba ediliyor anında. Cumhuriyet Gazetesinden yüz yılın intikamı alınır gibi yöneticilerine cezalar kesildi. Tıpkı generallere kesilen cezalar gibi. Generallere cezaları kesen güç bu gün de Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarlarına kesmiştir. Madem generallere cezayı FETÖ’cüler kesti, o zaman gazetecilere de FETÖ kesmiştir.
Her şey neyse de FETÖ dediğiniz örgütte erler içeride yatarken, gariban memur, hademe içeride yatarken torpilliler ve üst düzey FETÖ’cüler ellerini kollarını sallayarak geziniyorlar. Borsa kurulmuş ülkenin dört bir yanında.
Dolar 4000 lirayı aşmış, Euro 5000 lirayı aşmış.
Sıfırları attık diye övünmeyin, üç sıfır kazandırdınız 15 senede. Sıfırlar silinmeseydi, milyar yerine trilyon, trilyon yerine katrilyon diyecektik. Sıfırlama yaptığınızda lira ile dolar neredeyse kafa kafayaydı. Şimdi dört bin kere fakirleştirdiğiniz insanlar demektir, 4000 lira olması doların. Bak dördün önünde üç sıfır var. Halkı o kadar fakirleştirdiniz 15 yılda.
Gerçekten siz niçin aday oluyorsunuz Recep Bey?
Bu kadar başarısız ve bu kadar vasat bir ekonomiyi önümüze koydun, bizden yine yetki istiyorsunuz. Daha bir yıl oldu, bizi seçin ülke ihya olsun dediniz. Ne oldu? Duvara toslattın arabayı. Ekonomi can çekişirken ve bunun tek sorumlusuyken cidden yeniden aday olmak ne kadar etiktir?
Ben yerinizde olsam insanların karşısına çıkmaya utanırım. Cidden utanılacak durumdasınız. Hala neden adaylıkta ısrar ediyorsunuz?
Bağırıp çağırma hususunda çok başarılısınız. Kendinden olmayanlara düşmanlık tohumu serpip toplumu kutuplaştırarak kendinizi seçtirmek ülke için hiç bir şey kazandırmaz.
Recep Bey, sahi siz neden aday oluyorsunuz ki?