Seçimler yaklaştıkça psikolojik harp tavan yapıyor. Meydanlar açık artırma  ile müzayede salonundan farksız.
Bunu yapmayın derim, sözüme kulak verenlere.
Ne emeklilere bin lira bayram parası verin, ne de işçinin gözünü boyayın.
Emekliye insana yakışır bir maaş verin ve her yıl artışı belli kural ve kaide belirleyin yeter. SSK’ye, BAĞKUR’a, Emekli Sandığına yıllarca para kesip yaşlılıkta hastanelerde para almayın.
İşçiye çalışma yasası yapın. Dünya standartlarında iş güvenliği, İş sağlığı, dünya standartlarında çalışma şartları yaratın. Üç kuruşa 16 Saat çalışan insanlar var. Çalışmasa kapı gösteriliyor.
İktidar patronların bir birilerinden işçi alıp satmaları için kanun yaptı.
Bu ilkel, alçakça yasaları kim nereden akıl etti de yasalaştırdı?
Bunları konuşun.
Konuşun ki, bir gün biz konuşursak bu yasayı çıkartanların edebi seviyesinde şeyler konuşma hakkı doğmasın bize.
Rıfat Hisarcıklıoğlu koca salonda konuşma yapıyor ve iş güvenliği,  işçi sağlığı konusundaki yasayı kaldırttığını söylüyor. Kime söylüyor?
Patronlara… Bir de övüne övüne söylüyor.
Sarayda dizayn edilen, hükümete gönderilip Kanun Hükmünde Kararname şeklinde çıkartılan kanunları tek tek deşifre etmek muhalefet partilerin görevidir.
Açın artık o torbaları.
Anlatın mesela maden yasasında bu milli Tayyip Bey neler neler yapmış…
Ben söyleyeyim mi neler yapmış?
Maden yasası ile vatana ihanet etmiş…
Muhalefet Partileri şu Cargill’i adam akıllı anlatmadılar, mesela…
Cargill’in ülkemizde faaliyetine Milli Tayyip Bey izin verdi. İmzayı George Buseh çaktırdı.
Aleni çağırdı ABD’ye ve imzalattı. 10 Milyar dolarlıkta silah ve mühimmat siparişi aldı.
Şeker Fabrikalarının satışından tek sorumlu Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Bunları konuşalım seçim meydanlarında.
Muharrem İnce inceden inceden bunları sorsun, o da karşısında Nagehan gibi olsun…
Bu gün ülkemizde neoliberal ekonomi politikası uygulanıyor. Mimarı Turgut Özal, sürdürücüsü Kemal Derviş’tir.
AKP, zaten bu iki şahsın kurduğu sistemi uyguladı.
Akılları olsa zaten kalkar her şeyi itiraf ederler. Ekonomi battıysa Turgut Özal ve Kemal Derviş’indir kabahat derler. Ali Babacan, Mehmet Şimşek bunlar üçüncü sınıf bile değiller.
Mesela Muharrem İnce neo liberal ekonomiyi reddediyor mu ben bilmiyorum. Bu ülkede ilk yapılacak eylem bence milli bir ekonomi kurmaktır. 24 Ocak kararlarını iptal etmektir. Özel sektörü reddetmeyen ama kamunun da üretime dahil olması bir milli politikadır. Bu yapılmalı.
Muharrem İnce bu dediklerimin etrafında söylemle dolaşıyor ama bu modeli tamamen reddettiğini duymadım. Bunu yapmalı, utangaç davranmamalı.
HES adı altında silah ve ilaç tüccarlarının üçüncü dünya ülkelerinde su havzalarını ele geçirme girişimlerini ve ona altyapı hazırlayan Recepgilleri bu toplum artık bilmeli.
Korkunç derecede toprak satışı yapılıyor, bu hemen önlenmeli.
Seçimlerde oy almak için dağıtılan rüşvet ağır cezalık olsun. Sen ülkeyi yönetmeye aday ol, parayla oy satın al. Bunun bir yaptırımı olmalı. Seçim sektörü oluşmuş. Alkış için devletin araçlarıyla alanlara adam taşımak ağır cezalık suç olsun. Belediye şoförü bir kişinin parası ya da kartı olmasa otobüse alıyor mu?
Almıyor.
Peki o kadar insanı nasıl parasız pulsuz taşıyor?
Bu seçimde bunlar masaya yatırılmalı. Bunu Muharrem İnce çözerse çözer, yoksa başka türlü çözülmez.
Siyasi partilere hazine seçim yardımı yapıyor zaten. En çokta iktidar partisi alıyor. Yetmedi devletin memuru, devletin aracı, devletin parası seferber edilmiş adamlar seçim kazansın diye…
Bunları yapıyor ve binlerce avukat var, sanki hukukta bunun karşılığı varmış gibi kimse ne dava açıyor, ne de halkın hakkını müdafaa ediliyor. Sadece bunları yapıyor diye halka şikayet ediyorlar. Halk adına siz davalar açacaksınız ey muhalefet…
Recep Bey devletin işi için giderken devletin uçağını kullanacak, parti işine giderken kullanamayacak. Bunun bir kanunu, yasası, tanımı yok mu eyyy hukukçular?
KHK Torbalarını açın da halk görsün. Kaç torba yasası var mesela? Tek tek anlatmak zor olmamalı…
AKP bu güne kadar kaç gensoruyu reddetti, içerikleri neydi?
Kaç önergeyi reddetti, içerikleri neydi?
Torba yoğurdundan sonra bir de torba yasası çıktı…