Star TV’de yayımlanan Nazlı Çelik ile Seçim Özel Programı’na canlı yayın konuğu olan Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, 24 Haziran’da yapılacak Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimi başta olmak üzere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Nazlı Çelik’in sunduğu programda, Muharrem İnce Cumhurbaşkanı olması halinde Gülen’i alıp alamayacağının sorulması üzerine İnce, “Çok basit. Bu yargı düzenini değiştirmeliyiz. Yargıtay’ın salonunu cumhurbaşkanı girdiğinde ayağa kalkan yargıçlar adalet dağıtamaz. Bu doğru değil. Amerika’nın ya da Almanya’nın neden ellerine bir koz veriyorsunuz. Türk milleti eğer yargının adil, bağımsız, tarafsız olduğuna inanırsa Amerika’yı ya da Avrupa Birliği’ni ikna etmemiz kolaylaşır. Böyle bir yargı sisteminin olduğu yere kimseyi iade etmezler. Siz önce kendinizi düzelteceksiniz. Erdoğan ile benim aramdaki fark şu, o FETÖ’nün ayağına gitti, ben FETÖ’yü ayağıma getireceğim. Ama önce yargı düzenini değiştireceğiz.” ifadelerini kullandı.

Muharrem İnce’nin Star TV’de ki değperlendirmeleri şöyle:
İstanbul mitingi için antrenman yaptıklarını belirterek, şu ana kadar gerçekleştirdikleri mitingler hakkında bilgi veren İnce, katılımdan memnun olduğunu söyledi.

2. Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel’e yönelik sözlerinin hatırlatılması üzerine İnce, “Ben Sayın General’in iftara katılmasında hiçbir sakınca görmüyorum, iftara katılmasına karşı değilim. Fakat Erdoğan orada Türk ordusunu övmüyor, bayrak demiyor, millet demiyor, ordu demiyor, zafer demiyor, Muharrem İnce diyor, çırak diyor, beni eleştiriyor. Beni eleştirirken partililer alkışlıyor, arkalarında parti amblemleri var. Generalin beni eleştirirken alkışlamasına kızıyorum. Bu, bir siyasi faaliyettir, bunu yapamaz.” diye konuştu.

Sözünün arkasında olduğunu vurgulayan İnce, “Benim eleştirildiğim bir yerde general alkış yapamaz. Sözümün arkasındayım, emekliye sevk edeceğim. Özür bekliyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

İmam Hatip Liselerine yönelik tartışmalara ilişkin İnce, “Şu anda çalışma yaptırıyorum. 1,5 milyon İmam Hatip mezunu çocuğumuz işsiz. Acaba bunları hangi sektörlerde değerlendirebiliriz. Ben bu okullarda öğretmenlik yaptım. Bir baba nasıl ki evlatları arasında ayrım yapmazsa bir cumhurbaşkanı da öğrenciler arasında ayrım yapmaz. Fen Liseliler ne kadar değer görüyorsa İmam Hatipli de o kadar değer görecek.” açıklamasında bulundu.

– “FETÖ’cü arıyorlarsa, PKK’lı arıyorlarsa kendi içlerine baksınlar”

İnce, kendisinin ne terör örgütü PKK ile ne Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile ne de IŞID ile işinin olmadığının altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Benim kimliğim belli, geçmişim belli, her şeyim belli. FETÖ’cü arıyorlarsa, PKK’lı arıyorlarsa kendi içlerine baksınlar. FETÖ’cü arıyorlarsa geçmişte milletvekilliği yapan Diyarbakır milletvekiline baskınlar, Bekir Bozdağ’a baksınlar. Baştan da söyledim, o komutan Afrin’de hizmet etmiş olabilir, kahramanlık yapmış da olabilir. Kahramanlık yapmış olması siyasete girmesini gerektirmez.”

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in ABD’den usulüne uygun istenmediğine yönelik açıklamalarının hatırlatılarak, CHP heyetlerinin yaptığı açıklanan bu konudaki ilk incelemelerin sonuçlarının ne olduğunun sorulmasına İnce, “Bugün Van’dan uçağa binerken arkadaşlarım ’avukatlar gitmiş ve ilk incelemeleri yapmış.’ dediler. Ayrıntı bana henüz verilmedi. Yarın sabah ya da gece ilerleyen saatlerde bilgi alacağım.” yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı olması halinde Gülen’i alıp alamayacağının sorulması üzerine İnce, “Çok basit. Bu yargı düzenini değiştirmeliyiz. Yargıtay’ın salonunu cumhurbaşkanı girdiğinde ayağa kalkan yargıçlar adalet dağıtamaz. Bu doğru değil. Amerika’nın ya da Almanya’nın neden ellerine bir koz veriyorsunuz. Türk milleti eğer yargının adil, bağımsız, tarafsız olduğuna inanırsa Amerika’yı ya da Avrupa Birliği’ni ikna etmemiz kolaylaşır. Böyle bir yargı sisteminin olduğu yere kimseyi iade etmezler. Siz önce kendinizi düzelteceksiniz. Erdoğan ile benim aramdaki fark şu, o FETÖ’nün ayağına gitti, ben FETÖ’yü ayağıma getireceğim. Ama önce yargı düzenini değiştireceğiz.” ifadelerini kullandı.

– “Erdoğan Ortadoğu’nun, bense Türkiye’nin başkanı olmak istiyorum”

Cumhurbaşkanı adaylarından Meral Akşener’e ve diğer adaylara başarılar dileyen İnce, ikinci tura kalması halinde Akşener’in de kendisine destek vereceğini düşündüğünü belirtti.

İnce, Türkiye’nin siyasette bahar temizliğine ihtiyacı olduğuna dikkati çekerek, “Türkiye’de huzur yok. Memleketin huzurlu olması lazım. Sayın Erdoğan Ortadoğu’nun eş başkanı, bense büyük Türkiye’nin başkanı olmak istiyorum.” dedi.

Kendisinin birinci turda kazanacağına inandığını dile getiren Muharrem İnce, ikinci tura kalması halinde de destek verilmesini istediğini söyledi.

Sağ seçmenden oy alamayacağına yönelik iddialara ilişkin soruya İnce, “Biliyorum ben ne olduğu, oy oranlarımızı da biliyorum. Erdoğan benimle baş başa kalmak istemez bir kere. Bu iki iki daha dört, bu kadar basit. Ama ben bu tartışmaların içine girmeyeceğim.” karşılığını verdi.

22 Haziran’da açıklanacağı duyurulan LGS sonuçlarının 26 Haziran’a alındığını aktaran İnce, “Niye? 22 Haziran’da açıklanacak bir sınavı 26 Haziran’a aldılar? Çünkü, biliyorlar ki 1 milyon 200 bin öğrenci sınava girdi ve bunların 120 bini yerleşecek, bir milyondan fazla öğrenci boşta kalacak.” diye konuştu.

– “Yaptığım işin doğru olduğuna inanıyorum”

Eski HDP Eş Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ı cezaevinde ziyaret ettiğinin hatırlatılması üzerine de İnce, “Yaptığım işin doğru olduğuna inanıyorum. Ben herkesi ziyaret ettim.” dedi.

CHP’nin HDP’yi desteklediğini iddialarına yönelik İnce, böyle bir şeyin olamayacağını belirtti. İnce, şöyle devam etti:

“Biz hayır kurumu muyuz, Kızılay mıyız? Biz bir siyasi partiyiz. Hiçbir parti bunu yapamaz, sadece CHP değil. Bunu diyenler, bunu konuşanlar siyasetin uygulamasını bilmeyen insanlar. ’HDP barajı geçmeli’ demek başka bir şeydir, ’HDP barajı geçmeli, buna destek olun’ demek başka bir şeydir. ’HDP barajı geçerse, demokrasinin lehine olur, AKP’nin milletvekili sayısı düşer’ bunu düşünmek başka bir şey, ’HDP barajı geçsin ona oy verin’ demek başka bir şey. Bir partinin yöneticisi bunu söyleyemez, ben de olsam söyleyemem, Sayın Kılıçdaroğlu olsa da söyleyemez, bir başkası olsa da söyleyemez.”

Muharrem İnce, ikinci tura kalınması halinde Kürt seçmenlerden oy alıp almayacağının sorulması üzerine, “Neden almayayım, Kürtler bu memleketin evladı değil mi? Neden oy vermesinler. Çok oy alacağımı düşünüyorum, çok.” dedi.

Seçilmesi durumunda yapacaklarını anlatan İnce, “Diyarbakır’a gidip milliyetçiliği ayaklar altına almayacağım, Rize’ye gidip milliyetçilik yapmayacağım. Her şey milletin önünde olacak. Bir kere muhatap Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Ne Kandil’dir, ne PKK’dır ne Oslo’dur.” ifadelerini kullandı.

“Kılıçdaroğlu ile Akşener bugün parlamenter sistem üzerine görüştü. Akşener, ’iyileştirilmiş parlamenter sistem’ diye yeni bir tanım kullandı. Kılıçdaroğlu ile sonrasında görüştünüz mü, anlattı mı size” sorusu üzerine İnce, görüşmediğini, detaylarını bilmediğini söyledi.

Bu tanımın kulağa çok hoş geldiğini dile getiren İnce, hesap veren, şeffaf, muhalefetin söz haklarının kısılmadığı bir parlamenter sistem istediklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yerli otomobile ilişkin polemiğinin hatırlatılması üzerine İnce, yerli otomobile karşı olmadığını ifade etti.

İnce, “Bize iyi yetişmiş mühendis lazım. Özgür nesil olacak önce. Twit atamayan, Wikipedia’ya bakamayan adam yaratıcı olamaz. Hiçbir şey yapamaz, korkar. Telefonlarım dinlemiyor mu diye korkan bir nesil hiçbir şey yapamaz. Ancak veririz bin doları batının yaptığı telefonları kullanır. Her sene de bir telefon değiştirir. Böyle olmaz, doğru değil. Erdoğan çağını tanımıyor, bilmiyor.” diye konuştu.

“Erdoğan, ’Türkiye Cumhuriyetini yönetmek için fizik öğretmeni olmak yetmez.’ dedi. Başbakan da ’Konuşmalarıyla merkezkaç kuvvetinin formülünden uzaklaşıyor, kritik hızın üzerine çıkınca da savrulma olur.’ dedi. Ne diyorsunuz?” sorusuna İnce, “Önce Erdoğan’a söyleyeyim, fizik öğretmeni olmak yetmez ama diplomasının olması gerekir birinin Türkiye Cumhuriyetini yönetmesi için. Sayın Binali Yıldırım’a da yumuşak g’nin üzerinde şapka var mı yok mu? Sosyal medyada gezen videoda, önce onu öğrensin sonra merkez kaç kuvvetine gelsin.” yanıtını verdi.

– “Köy okullarını yeniden açacağız”

İnce, “Atanamayan öğretmenlerle ilgili göreve gelirseniz bu sorun ortadan kalkacak mı” sorusunu, “Kendiliğinden kalkacak. Bir, köy okullarını yeniden açacağız. İki, birleştirilmiş sınıfları kaldıracağız. Üç, ikili eğitime son vereceğiz. Dört, öğretmenlere 3 bin 600 vereceğiz. Dolayısıyla 200 bin civarında öğretmen emekli olacak zaten.” şeklinde cevapladı.

“Bu kadar vaatlerin havada uçuşuyor olması inandırıcılık sorunu da ortaya koyuyor mu” sorusu üzerine İnce, şunları söyledi:

“Hayır. Kaynak sıkıntısı yok ki. Kamu ihale kanununu 180 kere değiştirirseniz hırsızlık olduğu kesinleşir. Bire yapılacak işi beşe yaptırıyorsunuz. 40 milyar dolar Suriyelilere buluyorsun da sırf Esad’la kavga ettiğin için ki, senin, bireysel hataların. Kapris, kişisel. Devletin politikası değil. Erdoğan Esad ile kişisel probleminden 40 milyar dolar zarar ettik. 4 milyon Suriyeli Türkiye’de. 40 milyarı buraya buluyorsun, 2 milyar dolar saraya buluyorsun, öğretmenlere bulamıyorsun. Böyle bir şey olabilir mi?

Sanayimizin yüzde 79’u çalışıyor yüzde 21’i atıl. Devreye sokarsak işte para. Meralar atıl, denizler atıl devreye sokarız para. Türkiye’nin sihirli, müthiş bir gücü var, 29 sayısı. İsveç’te ortalama yaş 45, Almanya’da 40, Türkiye’de 29. Bundan büyük güç olmaz, bundan büyük kaynak yok. Türkiye nüfusun yaş ortalaması 29 ya, bizim petrolümüz bu. Ama bunu doğru çıkarmamız ve doğru işlememiz lazım. Genç nüfusu iyi eğitirsek beş sene sonra bambaşka bir Türkiye olur.”

– “Eğitim siyasal hesaplaşma alanı değildir”

“Dindar nesil yetiştirilmesine bir lafım yok.” diyen İnce, “Dindar nesil yetiştirme görevi devlete ait değildir aileye aittir. Ama kindar nesil yetiştiremezsin, buna engel oluruz. Din eğitimini istemeyene vermeyiz, isteyene istediği kadar veririz. Seçmeli koyarız dersleri, isteyen girer. Bu işlere 30 sene kafa yormuş birisiyim. AK Parti’ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum, çocuklarınız bize emanet. Mahvettiler, perişan ettiler çocukları.” ifadesini kullandı.

Eğitimde asla dayatma olmayacağını dile getiren İnce, cumhurbaşkanı olduğunda eğitimle ilgili masanın etrafına herkesi toplayacağını söyledi. İnce, orada AK Partililerin, Milliyetçi Hareket Partililerin, İyi Partililerin, Meclisin tüm partilerinin olacağını aktardı.

Muharrem İnce, şu değerlendirmede bulundu:

“Bizim aklımızda bir model var. Sınav sistemi de eğitim sistemi de var. Ama bunu dayatma ile yapmayacağız, uzlaşma ile yapacağız. Yarın benden sonra başka biri başbakan veya cumhurbaşkanı olduğunda o da bozmayacak. Diyecek ki bu uzlaşmayla kuruldu. Eğitimde uzlaşamazsanız hiçbir şeyde uzlaşamazsınız. Eğitim siyasal hesaplaşma alanı değildir. Eğitim hayallerini gerçekleştirme yeri değildir. Herkesin hayalleri var, dayatamazsın.”

– “Adalet yoksa affın gelmesi bir işe yaramaz”

Cumhurbaşkanı olması durumunda af konusunda ne yönde hareket edeceğine yönelik bir soru üzerine ise İnce, “Böyle bir düşüncem yok, adalet yoksa affın gelmesi bir işe yaramaz. Önce adalet, adalet yoksa bugün af çıkarırsınız, 2 sene sonra yenisini çıkarmak zorunda kalırsınız. Onun için afla uğraşmak yerine şimdi adaletle uğraşırsak kendiliğinden bazı aflar gelir zaten o zaman.” dedi.

İnce, “3’üncü havalimanının ismi tartışılıyor, siz olsaydınız adını ne koyardınız” şeklindeki bir başka soru üzerine ise, “Uzlaşmayla koyardım, üzerinde en çok uzlaşabileceğimiz Atatürk’tür, hem öbür Atatürk Havalimanı kapanıyor. Atatürk yakışır. Yoksa başka bir şey de olabilir, itirazım yok ama bence Atatürk yakışır. Tabii ki uzlaşmayla alınır. Ayrıca şimdiki Atatürk Havalimanı’nın yerini ’millet bahçesi yapacağız’ diyor ya, hiç inanasım gelmiyor. Yapacaklar, oraya rezidans yapmadan vazgeçmezler. Bir kenarına park yaparlar, yine kenara bir şey sıkıştırırlar. İstanbul’da mezarlıktan başka yeşil alan kalmadı. Deprem toplanma alanlarını bile imara açtılar. İnşallah orayı ben park yapacağım, merak etmesinler.” diye konuştu.

Bedelli askerlik konusuna ilişkin de İnce, “Bir taraftan yeşil ışık yakıyorlar, bir dönem kapatıyorlar ne dedikleri belli değil. Biz askerlikle ilgili yeni bir düzenleme yapacağız, yeni bir düzenleme. Öyle olmaz, bakın bedelli askerlik yapmak isteyenleri anlıyorum. Belli bir yaştalar, kurdukları bir iş düzeni var hiç itirazım yok ama bir de öbür tarafı var.” dedi.

Van’dan uçağa bineceği sırada Sağlık Bakanlığı’na ait uçağı gördüğünü ve ne olduğunu sorduğunu aktaran İnce, bir özel harekatçının ağır yaralandığını öğrendiğini anlattı. Doktoruna durumunun nasıl olduğunu sorduğunu söyleyen İnce, durumunun ciddi olduğunu öğrendiğini belirtti. İnce, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Fakir evlatlarını da anlamak lazım. Bunun yolu herhalde Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının tümünün iki ay bir temel askerlikten geçirip profesyonel bir ordu kurup… Bu ortamda, seçim öncesinde askerlik üzerinden oy devşirmeye çalışmak, ’bak sana bedelli çıkaracağım, oy ver falan’ bu Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışmaz. Benim şu anda gündemimde öyle bir şey yok.”

– “Rövanş, intikam böyle bir derdimiz yok”

Fenerbahçe’nin başkanlığına seçilen Ali Koç’u arayarak kutladığını belirten İnce, “Değişim rüzgarı geldi mi önünde duramazsınız. Siyasette de ben bu değişimi görüyorum.” dedi.

İnce, bu konuda sosyal medyada yapılan benzetmelere ilişkin de şu açıklamada bulundu:

“Bir benzetme yapıyorlar, doğru da yapıyorlar. ’Ali Koç geldi, İnce de gelir’ diyorlar. Siyasette de değişimi görüyorum, buna direnmemek lazım. Erdoğan ömür boyu mu kalacak? Seçim yapmayalım o zaman, ölene kadar orada kalsın, Türkmenbaşı gibi olsun. Nasıl geldiysen öyle gideceksin. Çırpınmaya gerek yok. Alacaksın emekli maaşını, çekileceksin kenara, torunlarına bakacaksın. Yaşlandın, yoruldun, çekil kenara, torunlarına bak. Ne var bunda? Rövanş, intikam böyle bir derdimiz yok. Hukuk devletini kuracağız, özgürleştireceğiz, zenginleştireceğiz Türkiye’yi. Hesap veren yöneticiler olacak. Öyle bir anlatıyor ki, o gidince din elden gidiyor. Senden önce Müslüman değil miydik yani? Biz Müslümanlığı Erdoğan ile birlikte mi tanıdık? O gidince ekonomi çöküyor. Bırak bunları…”

Muharrem İnce, açıklamalarının ardından kendisinin yazdığı “Mutsuz kente mutlu yağmurlar yağıyordu” şiirini okudu.