20180803_122524_0001 (1)Halkların Demokratik Partisi İzmir Milletvekili Serpil KEMALBAY’ın,  Giresun’da polisin biber gazı ve şiddeti sonucu yaşamını yitiren Yusuf TOPAL’a gaz sıkılmasının nasıl bir güvenlik algısından kaynaklandığı ve biber gazı kullanımının fütursuzca kullanılmasının insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri  ile ilgili İçişleri Bakanı Süleyman SOYLU tarafından yanıtlanması istemiyle ilgili soru önergesi ektedir. 

Polislerin, gözaltına almak istedikleri Yusuf TOPAL’ı yere yatırarak fiziki zor kullandıkları, ters kelepçe takarak biber gazı sıktıkları, yerlerde sürükledikleri görülmektedir. 82 yaşındaki yurttaşa kötü muamelede bulunan ve biber gazına maruz bırakarak ölümüne sebebiyet veren polislerin yaşananlar karşısında umursamazlığı ve “asıl mağdur biziz ”şeklinde ifade vermeleri sonucunda serbest bırakılmaları ise bir skandaldır.

“Yatalak eşine ilaç almaya gitmiş 82 yaşındaki bir yurttaşa biber gazı sıkılması nasıl bir güvenlik algısından kaynaklanmaktadır? 

Polislerin en ufak olayda yurttaşlara biber gazlı müdahalede bulunması yaşam hakkının ve kötü muamele yasağının ihlali değil midir? 

Biber gazının yaşlılar, hastalar, hamileler, çocuklar ve solunum yetersizliği yaşayanlar üzerinde kalıcı ve ölümcül etkilerinin olduğu ile ilgili bilgiye Bakanlığınız sahip midir? 

Metin LOKUMCU vakası sonucunda Türk Tabipler Birliği Bilimsel Araştırma Kurulu’nun hazırladığı raporda belirtilen biber gazına maruziyet ile ölüm arasındaki nedensellik bağını dikkate almama sebebiniz nedir? Biber gazının ağır tıbbi etkilerini Bakanlığınız görmemezlikten mi gelmektedir? 

Biber gazı ile ilgili herhangi bir bilimsel araştırma yaptırdınız mı? Yaptırdıysanız sonucu nedir? 

Bu olayda sorumluluğu olan polislerin cezalandırılmasını; benzer olaylarda, toplumsal olaylarda bu tür gazların kullanılmasının yasaklanmasını düşünüyor musunuz? 

AİHM’nin Tarık ATAYKAYA’nın 2006 yılında Diyarbakır’da polisin attığı biber gazı kapsülünün isabet etmesiyle hayatını kaybetmesi sonucu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin yaşam hakkı ile ilgili olan 2. Maddesini ihlal ettiğine dair gerekçeli kararında “Türkiye’nin yaralanma ve ölüm riskinin ortadan kaldırılması için biber gazı kullanımının belirli kurallara bağlanması” “biber gazı kullanımına yönelik Avrupa standartlarında düzenleme olmamasının polisi pervasızlaştırdığını, bu tür silahların uygunsuz kullanılması halinde Türkiye’nin yeniden mahkum edilebileceği” uyarısı yapılmasına rağmen, her fırsatta yurttaşlara biber gazlı müdahalede bulunulmasında ki amaç nedir? 

Bir yurttaşın yaşamına mal olan müdahaleyi gerçekleştiren polis memurlarının açığa alınmaları dışında herhangi bir cezai yaptırımınız olacak mıdır? Yoksa Metin LOKUMCU’nun biber gazına maruziyet sonucunda yaşamını yitirmesinin cezasızlıkla karşılanması gibi, 82 yaşındaki Yusuf TOPAL’ın gaz maruziyeti sonucu öldürülmesi olayı da cezasızlık politikası ile mi karşılanacaktır? 

Tanıkların ifadelerinin henüz tamamlanmaması, delillerin henüz tam olarak toplanmaması, karartılma tehlikelerinin bulunmuş olmasına rağmen bir yurttaşın ölümüne sebebiyet veren polis memurlarının tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmaları polislerin korunduğu yönündeki kamuoyu algısını doğrular nitelikte değil midir? 

İçerdiği kimyasallar nedeniyle biber gazı kısa vadede Metin LOKUMCU, Çayan BİRBEN, yakın mesafeden yüzüne biber gazı sıkılan ve dil kanserine yakalanan Mehmet İSTİF örneklerinde olduğu gibi ölümcül sonuçlar yaratmıştır. Uzun vadede hem biber gazı kullanılması sebebiyle biber gazına maruz kalan emniyet güçlerinde hem de toplumsal olaylarda biber gazına maruz kalan kişilerde kanserden başlayarak çeşitli hastalıklar sebep olduğu yönünde ciddi şüpheler bulunmaktadır. İnsan sağlığını bu denli tehdit eden biber gazını emniyet envanterinden çıkarmayı düşünüyor musunuz?”