Tek kişilik sahnede hiç durmadan bağırdı
Şarkı aynı, ses aynı, dinlemekten yorulduk
Avazı gür çıksa da kulakları sağırdı
Ne dediysek duymadı, ‘la havle’ye sarıldık

 İşe yaramaz dedi, sırt çevirdi bilime
Prof’ları it etti, tasma taktı alime
Gücümüz yetmeyince dışarıdaki zalime
İşin kolayı buydu, evdekine darıldık

 Eğri büğrü adamlar, eğriltti düzümüzü
Yangın çıkmasın diye, külledi közümüzü
Diz boyu haksızlığa, kapadık gözümüzü
Dünya denen sofrada, günah ile karıldık

 Kutlu bir gaye vardır, menzile varmak gibi
Bileklere vurulan zinciri kırmak gibi
Denizlere sevdalı, yorgun bir ırmak gibi
Sessiz sessiz çağlarız, sanmayın ki durulduk

 Çıkarımız uğruna, her dala konuyorduk
İnanmak rahatlıktı, her söze kanıyorduk
Ayan beyan belliydi, düşmanı tanıyorduk
Kurşunu dostlar sıktı, sırtımızdan vurulduk

 Garibe sırt çevirip zengine sarıldılar
Yalanı alkışlayıp gerçeğe darıldılar
Ellerinde rüşvetle kapıda görüldüler
Buna da şükredelim, oy zamanı sorulduk

 Faiz Usta kükredi, pula döndü paramız
İSYANİ’m mutlulukta en geride sıramız
Yüzümüz gülse bile çok derindi yaramız
Dıştan belli etmedik, ta yürekten kırıldık

OZAN İSYANİ-SALİH ALTUN