Kavi: 1.Yakar, yakıcı. 2. Kuvvetli, güçlü. 3. Sağlam inanılır.

Arapça kökenli bu kelimeyi, yüzlerce örneğinde olduğu gibi sonuna -li yapım eki takılarak kendimize benzetmiş; Türkçe sözcük yapmışız.. Anlayacağınız, “kavili”‎ sözcüğü yukarıdaki anlamları içerir.‎

Kavil, sözcüğü de Arapça “kavl” kelimesinden gelir. Onu da “kavil” yaparak ‎Türkçeleştirmişiz, kendimizce. Anlamı da, anlaşma, sözleşmedir.‎

Şimdi buradan yola çıkarak gelelim, Avukat Ömer Kavili davasına. Besbelli ki‎ Ömer Bey, kavili, yani, güçlü kuvvetli, sağlam inandırıcı, yakıcı bir savunma yaptı.‎

‎”Demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti” denilen Cumhuriyetin, son kalıntılarını da yer ile yeksan etmeye “Kavilli Güruh” öyle bir savunmaya tahammül edemezler.‎

Her zaman yaptıkları gibi, “İslamofaşist” yıldırma, sindirme, susturma yöntemine başvurmak zorunda kaldılar.‎ Mes’ele bundan ibarettir. Saygılarımla, evrimini tamamlamış insanlara arz olunur.‎ Kavilli insansılara söz anlatmaya çalışmak deveye hendek atlatmak olur. Deve,mübarektir; sidiği de devalarıdır.