Ormanları da Balı da Yok Ettiler!

Ömer Şan
Rize

Çeşitli çalışma ve projelerin oluşturduğu geri dönüşümsüz zararlarla gündeme gelen Doğu Karadeniz Bölgesinde bu kez de ‘kentsel dönüşüm’ kaosları yaşanıyor.

Bir yanda dere ıslahları ve taşocağı çalışmaları, diğer yanda HES ve Yeşil Yol gibi rantsal içerikli çalışmalar devam ederken; AKP hükümetinin geliştirdiği, önce meraları ve vadileri yok eden ve ardından da yaylalara da ‘kentsel dönüşüm’ projeleri getiren çalışmalar, gerekli teknik altyapılar oluşturulmadığından belirsizliğini koruyor ve yöre halkını endişelendiriyor.

            Hemşin’de Kentsel Dönüşüm Kaosu

Bölgede HES, taşocakları ve dere ıslah çalışmalarıyla birlikte Yeşil Yol çalışmalarının da tepkiyle karşılandığı ilçelerden birisi olan Rize’nin Hemşin ilçesinde de ‘kenetsel dönüşüm kaosu’ yaşanıyor.

Bilindiği üzere, 2009’da dönemin Belediye Başkanı Başar Cumbur döneminde alınan Belediye Meclis Kararı doğrultusunda başlatılan hazırlık çalışmaları, AKP’li belediyenin süreci sürdürememesi sonucu iyice kaosa dönüştü.

Halim Kazım Bekar
Halim Kazım Bekar

AKP’li Belediye Başkanı Halim Kazım Bekar döneminde, söz konusu kentsel dönüşüm projesinin özü niteliğinin değiştiği, yapılan değişiklikle projenin genişletildiği ifade edilirken; yöre halkı da bu gelişmeyle birlikte yargı yoluna başvurdu.

            Kentsel Dönüşüm Mahkeme Kapılarında

Zekeriye Bekar
Zekeriye Bekar

Yöre halkının son hali ile uygulanmak istenen ‘Hemşin Kentsel Dönüşüm Projesi’nin mahkeme kapılarında hukuk mücadelesine sahne olduğunu kaydeden Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir Zekeriye Bekar, söz konusu ‘Kentsel Dönüşüm Alanı’nın en az 5 hektar olması gerektiğini vurgulayarak; “AKP’li Belediye Başkanı, ilçe merkezindeki çay tarlasını ve ormanlık alanı kentsel dönüşüm alanı içerisine dahil ederek adeta bir anlamda çıkmaza giren bir proje olmuş durumdadır” dedi.

Kentsel dönüşümün temel kuralının ‘uzlaşa ile dönüşüm’ sağlanması olduğunu anlatan Bekar, “Onuncu yılının içerisinde olan AKP’li belediye başkanı, hak sahipleri ile hiçbir şekilde yasanın aradığı ‘uzlaşma’ yöntemini kullanmamış, ‘herkes verdi sende ver’ ve ‘ver kurtul’ söylemi ile hareket ederek, davadan davaya inat halini almış ve bugüne gelinmiştir” diye konuştu.

            Dava Süreci

Yaşanan gelişme ve değişimlerle gelinen süreci de anlatan Bekar, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Başar Cumbur döneminde alınan Belediye Meclis kararı ve TOKİ ile yapılan protokol, Rize İdare mahkemesin dava edilmiş; 2010/556-557 E 2010/59-60 nolu Karar ile iptal edilmiş, karar temyiz edilmemiş ve kesinleşmiştir.

AKP’li belediye, siyasi nüfuz kullanarak, ‘Hemşin Kentsel Dönüşüm ve Acele Kamulaştırma Kararları’ olarak 2 adet Bakanlar Kurulu Kararı alınmış. Her iki karar için de Danıştay 6. Dava Dairesinde ‘iptal davası’ açılmış, yargılama süresi sonunda Acele Kamulaştırma kararı, 2012/4293 E, 2015/2505 Karar ve 2012/1897 E, 2015/1446 Karar ile iptal edilmiştir.

AKP’li belediye, sürekli meclis kararı almaktadır. Son Belediye Meclis kararı Rize İdare Mahkemesince dava konusu edilmiş, dava için 2 Bilirkişi Raporu alınmış, son Rapor doğrultusunca davanın ‘reddi’ yönünde karar verilmiştir. Dava sürecinde 3 adet Keşif ve Bilirkişi İncelemesi yapılmış olup ilki Danıştay’ca diğer ikisi de Rize İdare Mahkemesince yaptırılmıştır. İlk 2 Keşif Raporu davacıların lehinde, projenin aleyhine verilmiş son Keşif, idarece ısmarlama siyasi bir rapor olarak proje lehine verilmiştir. Rize İdare Mahkemesi de, yer ve konumu aynı olan 2 rapora karşı, son siyasi Keşif Raporu doğrultusunca karar vermiştir. Bu, 2015/853 E ve 2017/612 sayılı Karar da, zamanında temyiz edilmiş; Samsun Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi Başkanlığınca, dosyanın incelenmesi sonucu 06.06.2018 tarihili kararı ile Dosya No:2017/1159 yeniden Keşif için tekrar Dosya, Rize İdare Mahkemesine gönderilmiştir. Bu aşamadan sonra yeni bir Bilirkişi Heyeti tarafından mahallinde keşif yapılacaktır.”

            Mücadele Devam Ediyor Ama Nereye Kadar?

Projenin Hemşin için farklı tehlikeler içerdiğini anlatan Zekeriya Bekar, “Esas tehlike ilçe merkezinin transit yol haline getirecek olan karayolu geçiş planıdır. Çayeli Hemşin yolu kısalıyor diye ortaya konan politika aslında Yeşil Yolun devamı. Yeşil Yol çalışmalarıyla yaylaların yok edilip, imara ve ranta açılmasının yanında .eşitli çalışmalara yapılacaktı. Birileri çıkıp ‘Bal Ormanları oluşturacağız, ‘arılar, balıklar yetiştireceğiz’ diyerek ormanları, dereleri ve hatta arıları yok ettiler ancak… Geldiğimiz bu bölgede ne bal ne de orman yaratıldı. Var olan da yok edildi. Gelişmekte olanlar da geri dönüşümsüz zararlara uğratıldı” diye konuştu.

TOKİ’ye kentsel dönüşüm için yıktıramadıkları ilçe merkezinin dere boyundaki binaları, ‘Karayolu Geçişi’ adı altında, belediyenin aldığı Meclis kararı ile Karayollarına yıktırılmak istenmesinin de başlı başına bir kaos ortamı oluşturduğuna değinen Bekar, açıklamalarını şöyle tamamladı:

“Bu proje de Samsun Bölge İdare Mahkemesinde görülmekte ve bu konu hakkında da Keşif kararı verilmiştir. Karayolları, bütün il ve ilçelerde ilçe ve şehir merkezlerinin dışına taşınırken, Hemşin’de ilçenin tam içinden geçmesi oldukça manidardır. Bu çalışmayla Hemşin’de adeta bir yıkım projesi uygulanmak istenmektedir. Bu yol tüneller yapılarak Çamlıhemşin’e bağlanmak istenmekte ancak, Çamlıhemşin’de dere boyu ile hiçbir yıkım yapılmamaktadır. Açıkça belli oluyor ki buradaki amaç TOKİ politikasını uygulamaktır.”