Koca yürekli adamdı. Ağabeydi, yoldaştı, dosttu… Yüreği güzel bir sanatçıydı.
Ortaokul, lise çağlarımda saygı ile izlediğim kişilikti. Onun gibi sağlam kişiliğim olsun dediklerimin içinde ön sıralardaydı. Sonra faşizm ve ayrılıklar. Uzun zamandır görmemiştim. Bir CD ile dünyama yeniden girerek dostluğunu yüreğimize kazdık. Müzik adamı oluşu Ankara’da bir çok kez bir araya gelmemizi sağladı.

Çeşitli erkinlklerimiz oldu ve o hep başroldeydi. Devrimci yoldaşlarımızı anma etkinliklerimizin olmazsa olmazıydı. Kendi mekanımda da bir kaç etkinliğimiz oldu. Koca yüreği vardı. Ve yaşama bu kadar pozitif bakan çok ender insanlardan biriydi. Yaptığı müziğin hikayesini mutlaka anlatarak programına derinlik katardı. O, bir Şavşat hayranı olmasına rağmen dünyası evrenseldi. Yöresel müziğe hakim olduğu kadar dünya müziğine de hakimdi. Özgün bir boyut kattığı yöre müziğimize kalite getirmişti. Geçen yıl olduğu ameliyat başarıyla sonuçlanmasına rağmen, ilerleyen günlerde onu hastalığı yoruyordu. Sevgili Taner Kara’nın cenazesinden Ankara’ya dönmek üzere otobüse bindiğim an, onun kara haberini almamın üzüntüsü içindeyim.

Onun aramızdan ayrılışı, Şavşat’ımızın dallarının budandığı, toprağının kıraçlaştığı, türkü dilinin fakirleştiği gerçeği ile yüzleşmemize sebeptir.

Yol hikayesini müziğin koca dünyasına taşıyan, gidişiyle insanlığın eksildiğini hissettiren güzel dost, can yoldaş, ağabi seni tanımak benim için bir onurdu. Ve ölümün haricinde beni hiç şaşırtmadın.

Seni ve türkülerini yüreğimize gömeceğiz, güle güle sevgili Nedret Ural..!

Özer Topçu