Dün Tuzla tersaneler bölgesinde bir yakıt tankerinde çıkan yangında 2 işçi yaşamını kaybetti, 12 işçi yaralandı. Hayatını kaybeden işçi kardeşlerimize rahmet, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Yaralı işçi kardeşlerimize de acil şifa diliyoruz.
AKP iktidarının yağma ve talana dayalı çalışma koşulları işçilerin canını almaya devam ediyor. Her gün 5-6 işçi bu can pazarında yaşamını yitiriyor. 2018 yılında 67’si çocuk olmak üzere en az 1923 işçi yaşamını iş cinayetlerinde yitirdi.
Geçen hafta Kerç Boğazı’nda bir gemi yangınında 14 işçi yaşamını yitirmişti. İki gün önce Antalya’da 13 yaşındaki mevsimlik işçi Berivan yaşamını yitirdi. AKP iktidarı, ekonomik krizin faturasını bütünüyle işçilere ödetmek; grev yasaklarıyla, polis zoruyla kurduğu soygun düzenini işçilerin kanı ve canı pahasına sürdürmek istiyor.
Her iş cinayetine, işçi katliamına yol açan bu emekçi düşmanı politikaların altında AKP iktidarının imzası var. Aylarca çalıştığı halde ücretini alamayan, sendikaya üye olduğu için işten atılan, keyfi ihraç edildiği halde mahkemeye gidemeyen, kıdem tazminatı gasp edilen, düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalan emekçiler ne zaman hakkını arasa karşısında AKP iktidarının sömürücü uygulamalarını buluyor. İşyerlerinde denetimsiz, güvencesiz, sigortasız çalışma gün geçtikçe yaygınlaşıyor.
İş cinayetlerinin yanı sıra savaş koşulları nedeniyle çocuk ve mülteci emeğinin en ağır biçimde sömürüldüğü bu utanç verici tablo da AKP iktidarının eseridir. AKP iktidardayken iş cinayetlerinin sona ermesi, işsizliğin ve yoksulluğun azaltılması, geçim sıkıntısının giderilmesi, zamsız ve borçsuz bir yaşam asla mümkün değildir.
Bu gidişi durduracak süreç AKP iktidarına son vermekle başlayacak. Mahallelerden işyerlerine, sokaklardan caddelere, köylerden kentlere, tarlalardan fabrikalara kadar insanca ve onurlu yaşamdan yana olan herkesi bu emek karşıtı politikalara sesini yükseltmeye, bu emek düşmanı iktidara karşı mücadeleye çağırıyoruz.