Karga Gak Demeden
15-02-2019
Ömer ŞAN

Kim Kime Payanda?

            İşimiz siyaset ya, konumuz, gündemimiz vesaire… Hep siyasetten geçiyor ya yolumuz! Durmuyoruz ya yoldan yola! Yoksa öyle inşai faaliyetlerden dem vuracağımız yok ‘payanda’ dayatmasıyla… Gerçi ‘leb’ demedik ama leblebinin kokusu gelmiştir oralara kadar. Anason yok ama ottur!

Hadi diyor ya dini perdeli cenah, ‘günahı yoktur’ diye. Hah tam da ondan!

Haaa, ‘payanda’ya gelinde… Fransızcadan girmiş bize, dilimize yani! Hani inşaatlarda çıkmalar olur ya, hah işte çıkmanın yükünü, çıkış noktasına aktaran çapraz elemana deniyor payanda!

Bir de dekoratif amaçlarla da kullanıldığı oluyor… Hele de ahşap tekniğine dayalı eski Türk mimarisinde, ‘cumba’ desteklemeye yarayan dayanaklara verilen addır da. Bilinmesi açısından yani…

Şimdi alın bunu günümüz siyasetine uyarlayın bakalım ne çıkacak ortaya… Tam da ortasına koyun ve evirin, çevirin, kıvırın hatta.

Ama lafı ortaya koyuyoruz… Hani bir ton laf üretiliyor ya kandırılıp, yanılanlar, yıllarca aldatılıp aynısını bize, halka, topluma yutturanlar… Şimdi, vicdanınıza ve gelişmelere bakın, HDP sizce CHP ile mi ittifakta yoksa el altından ve hatta üstünden AKP’ye mi destek veriyor…

Bakın hiç ‘ittifak’ ortakları MHP ile BBP’yi katmadık ha işin içine… Habur’dan geçişleri, çadır mahkemeleri, çuvalı, PYD’ye açılan koridorları, Diyarbakır’da yapılan ‘bijili-seroklu’ açılışları, Oslo’yu ve dahi mosloyu, Dolmabahçe’yi hiç katmıyoruz bile… Yetmez amaları, TBMM’deki son oylamaları ve verilen ret oylarını…

Ama AKP Hakkari milletvekilinin son yerel seçimler için sürdürdüğü çalışmalarda ‘HDP’li kardeşlerine’ yaptığı ‘ittifak’ seslenişlerini ve AKP’li üyelerinin de onlara sahip çıkması yönündeki telkinlerini ve referandumda kendilerine 2 milyon oy verdiği açıklamalarını da unutmayın ama! Olur mu?

Bu memleketin bir de İçişleri Bakanlığı var… Adı da soyadı da kendiyle uyuşmayan, ama görevi toplumsal huzuru, güvenliği, can ve mal varlığını, birliği ve dirliği korumak olan bu zat, yine Anamuhalefet Liderine laf atarak, “Ankara Büyükşehir’e Kılıçdaroğlu’nun adımını attırmayın” diye zırvalık saçmalamış!

Ve unutmayın ki, bu ülke bu kadar kindar ve kendinden olmayanı düşman belleyen bir siyasetçi daha görmemiştir! Ama dama demezler mi, ‘3 günlük seyisliğin var, 10 günlük at bokunu çiğneme’ diye…

Bu toplumsal bölücüyü bir susturun artık! Halkı ayrıştırmayı meziyet sanan terör seviciler artık geri dursun memleketten! Hele tükürdüğünü yalayanlara itibar edilmesin yahu…

CHP’li Aytuğ Atıcı almış sözü diline… “Cumhuriyetin ilk yılları: Osmanlı’dan kalan 145 milyon Osmanlı altın Lirası (500 milyar Dolar) borç ödendi. Birçok kurum, fabrika, üniversite, banka ve demir yolu kuruldu. AKP Dönemi: Birçok kurum, fabrika, banka satıldı ve dış borç 448,5 milyar Dolar oldu. Daha nasıl anlatayım?”

Daha nasıl anlatsın he, hadi söyleyin!

Veee hayaldi gerçek olduuuu… Türkiye’nin Futbol Federasyonun Başkanı artık, LasVegas desteğiyle ‘Bahis’ oynatmaya başlıyor… Sizce şike-mike vesaire olabilir mi bu aşamadan sonra? Kumar haram, resmisi milli servet! LasVegas’lı ortağı nere koyacak demirdenören? Su koy deremene… Oynaaattt! Yerlili, millili…

Haftanın son Cuma’sı gene bir yerlerde bir şeyler oldu! Özellikle bankalara dikkat edeceğiz! Demedi demeyin!

Ha bir de aynı gün insanlarda bir acayip unutkanlık vardı yada hepsi bize denk geldi! Aman kendinizi unutmayın. Ankara soğuk ve kar yoğuruyor hava, Mart’a denk gelmese bari…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gene varı-yoğu CHP’yi dolamış seçim çalışmalarına: “CHP geleneğinde sandıkta hile, adeta bir tarzı siyasettir” deyivermiş!

Hakikaten öyle baksanıza geride kalan 17 yıla… Tabi ya, CHP 17 yıldır hileyle iktidarda, fabrikaları satıp, belediyelere tanzim satış tezgahları açtırdı… Ha bir de nerede nasıl yapıldığı bilinmeyen bir motoru havalara uçurdu! He he… Sandıkta hile var, bunu biliyor ve açıkça itiraf ediyorsunuz da, bu CHP niye iktidar değil?

Yoksa İsmet Paşa’nın ahı mı tuttu! Yıllardır, ‘ekmeği karneyle dağıttılar’ diyenler, kotayla sebze satmaya başladılar. Ecevit’in de ahı tuttu herhal heee! Yılardır, ‘tüp kuyruğuna giriliyordu’ diyenler, 1,5 km’lik ‘tanzim satış kuyrukları’ oluşturdular. Kaba hesapla İsmet Paşa’yla aranızda 80, Ecevit’le aranızda 40 yıl fark var Bey’im!

Aslında niye şaşalım ki? Akıl, ‘hıyar’ değil ki belediyelerin tanzim satış çadırlarında satılsın! Kuyruk ondan değil, kesin bilgi ha…

Sayın Cumhurbaşkanı AKP Genel Başkanı olarak seçim çalışması yapıyor ya… Elindeki 200 gramlık (karali poşetlemesi) ampullü çayın market fiyatı 5 TL, akordiyon gibi açılan kenevir (kendir) yapımı denen yine ampullü pazar çantası da 7 TL. Yıllık milli geliri 12 bin Dölar(!) olan vatandaşın evine 12 TL’lik promosyonla girecek 17 yıllık iktidar! Nasıl siyaset ama!

Payanda konusu yazının girişinde kaldı… Siz çıkışına oturtturun, uygun yerine koyuverin!