Akp ve Reis, artık proje üretemiyor. Topluma ekonomik, sosyal, siyasal hiç bir alanda hiç bir vaadde bulunamıyor. Siz bakmayın onların sürekli çene sallamasına. Çene sallarken konuşmuyor, sakız çiğniyorlar. Çiğnenen sakızın da, terkibininde bulunan malzemelerin de patenti kendilerine aittir.

Bu malzemeler şunlardır:

                                                                     15 TEMMUZ

Tayyip Erdoğan’ın normal koşullarda yapamadığı bazı şeyleri yapabilmesine olanak sağlamak üzre, oynanmasına müsaade edilen bir oyundur. Hatırlayalım: 15 Temmuz’u takiben yapılan 20 Temmuz darbesinin hemen arkasından Reis, “Bize Allahın bir lütfudur bu, hamdolsun normal zamanlarda yapmadığımız bazı şeyleri yapma imkânını elde ettik” dedi. Bu oyunda Erdoğan  başrol, Fetullah Gülen de yardımcı oyunculardır.                                                                       

                                                                             FETÖ

Her n e kadar AKP, Reis ve onun yanaşma medyası FETÖ’nün geçmişini 960’lara kadar götürme çabası içinde olsalar da, artık sağır sultan bile biliyor ki, her istediğini emir telakki edip, yerine getirdiğini, “ne istediler de vermedik” diyerek itiraf eden Tayyip Erdoğan’ın kendi elleri ile besleyip büyüttüğü hain bir örgüttür FETÖ. Onunla işbirliği halen samanaltından yürütülüyor.

                                                                                   PKK

Bir Terör Örgütüyse şayet, 36 yıllık varlığında, en büyük desteği AKP Hükümetlerinden görmüştür. Onun Avrupa temsilci ve sözcüleri Erdoğan’ın Emriyle TC.Devleti’nin resmi görevlilerinin muhatabı konumuna yükseltilmiş, onlarla siyasi müzakereler yapılmıştır. Yetmedi, Doğu ve özellikle Güney Doğu’da örgüt tarafından kentlerde, duvarlar örülülürken, hendekler, çukurlarlar açılıp barikatlar kurulurken, silah ve mühimmat yığınağı yapılırken bölgedeki devlet bürokratlarının (Emniyet Müdür ve Amirleri, Vali ve Askeri Komutanlar) müdahalsine izin verilmemiştir. TRT’de katıldığı bir Programda bu konuda sorulan bir soruyu cevaplarken; “Bölgedeki yetkililer bizim emirlerimizle bu tür şeylere müdahale etmiyorlar” demistir.

Bu gün Alper Taş üzerinden muhalefeti, “Gezi’de ve Taksim Meydanın’da “terör örgütü liderinin posteri altında birleşenler” diye suçlamaya çalışıyorlar ya; bunun dikalasını kendileri yaptılar. Çözüm’ , ‘Barış Kardeşlik” süreci denen o süreçte; 21 Mart Newroz Bayramlarında Diyarbakır Meydanı’ında, resmi (Bakan, Başbakan, AKP yetkilisi) kıyafet ve sıfatlarıyla o posterin altında esas duruşa geçtiler. ‘Terör örgütü liderinin’ işaret ettiği kişilerle Dolmabahçesarayı Başbakanlık ofisinde mutabakatlar imzaladılar. Bir ‘Terör örgütüne’ bunların ötesinde nasıl yardım ve yataklık yapılabilir ki….

                                                                                        BEKA

Bu ülkede, bu gün bir ‘beka’ sorun varsa; kim karşı-karşıya bıraktı bu ülkeyi bu sorunla…. Bunun bir sorumlusu yok mu? Kimi suçlayacağız biz? Elbette ki iktidarı. Ama maşallahları var bütün utanmazlıklarıyla şu üstünde yüzüyorlar. Bu varsayım üzerine yazdıklarımı aklımızın bir kenarına yazdıktan sonra, şunu da öbür kenarına kazıyalım lütfen! ‘Bekadan’ murat edilen, iki muhteremin (Bahçeli – Reis i kilisi) kendi kişisel bekalarıdır.

                                                                           EKONOMİK TERÖR

Bu konuda Reisi tebrik ediyorum. Ekonomi literatüründe önemli bir yeri olan kriz sözcüğünü telaffuz etmemek için o literatüre “ekonomik terör” deyimini armağan etti. (Enflasyonla Faiz ilişkisini bilmediği bilinen bir muhteremin armağan ettiği bir kavramı literatür nasıl absorbe eder orasını bilemem) Oysa, sağcısıyla,solcusuyla bütün ekonomistler ülkemizdeki yaşanan durumun bir kriz olduğu konusunda hemfikirler. Ama, cehaletten mi yoksa mantıksal sefaletten mi bilinmez, bizim ki, önceleri manipülasyon son günlerde de ekonomik terör diye yırtınıp duruyor.

Kriz, Maniplasyon, Ekonomik Terör her ne hal ise, bu durumun sorumlusu da kendisidir. Çünkü 18 yıldır ağzından çıkan her söz emir telakki edilerek yerine getirilmek suretiyle yönetilmiştir bu ülke.. Onun çapı ülkeyi krizden çıkarmağa yeterli olsaydı zaten her alanda böyle derin bir uçuruma yuvarlamazdı bu ülke. AKP ve Reis, bütün siyasal hayatı boyunca önce sorun üretti, sonra o sorunu çözmek için milletten yetki istedi, (seçim hileleri ile de olsa) ve aldı. Geldiğimiz noktada görünen şu: Reis ve AKP, hiç bir sorunu çözememiş. Aksine bütün alanlarda sorunları katlayarak büyütmüş.

Kısa başlıklarla terkibi hakkında bilgi verdiğimiz bu sakız çiğnenirken “bir şey konuşuluyor” diye kulak kabartanlara, ya da bu saatten sonra da bokta boncuk arayanlara itihafımdır bu yazı….

 

Not: AKP’ nin PKK ile dillendirdiğim ilişkilerini (hendek,çukur açılması ve silah, mühimmat yığılmasına izin verilmesi hariç) kınadığım için yazmış değilim. Bütün derdim bu günkü retoriği ile kendisini vurmaktır…