Yeşil Sol Parti, yerel seçimler hakkında yazılı bir basın açıklaması yaptı.
Yerel seçimlerin genel seçim havasına girdiğini vurgulayan Yeşil Sol Parti’nin yazılı açıklaması şöyle:
Bir kez daha sandık başına gidiyoruz. Bu seçim daha baştan yerel olduğu kadar hatta daha fazla genel seçim havasına girdi. AKP-MHP Koalisyon sözcüleri defalarca bunu vurgulayan açıklamalar yaptı. Nedeni çok açıktır. İktidar seçim sonrasında daha da derinleşecek ekonomik ve politik sorunlar karşısında oluşabilecek muhalefeti engellemek için her yeri ve her şeyi ele geçirmeye çalışıyor.
Bizim için de benzer bir durum var. Bu seçimi, tek adam rejimi karşısında yeni bir seçeneği oluşturmak için yeni bir şans olarak değerlendirmek zorundayız. İktidarın, doğayı yağmalayan, rant için ekolojik dengeleri bozan, çalışanları daha az gelire mahkum eden, toplumu etnik ve dini temelde ayrıştıran, adalet kavramını ortadan kaldıran politikaları karşısında en geniş cepheyi ortaya çıkarmak için demokrasi, emek, barış, eşitlik, adalet ve doğayı savunanlar olarak bir araya gelmeli, AKP-MHP koalisyonunu geriletmeliyiz.
İktidar blokunun geriletilmesi ve yerel seçimlerde başarı elde edilmesi son derece önemli olmakla beraber tek başına yeterli olmaz. İktidar Blokunun seçim sonrasında derinleşecek ekonomik kriz nedeniyle giderek sertleşeceği açıkça görülüyor. Sivas konuşmasında söylenenler bunun ilk ipuçlarını ortaya koydu.
İktidar Bloku bir yandan içerideki tepkileri sertlikle bastırırken diğer yandan krizin etkilerini azaltmak ve tepkileri yumuşatmak amacıyla savaş politikalarını ve kentsel rant girişimlerini öne çıkaracaktır. Topçu Kışlası ve güvenlik bölgesi söylemleri seçim sonrasında yapılacakların diğer ipuçlarıdır.
İşte bu nedenle yerel seçimlerde oluşacak iş birlikleri seçimlerle sınırlı kalmamalıdır. Tüm taraflar bu iş birliklerinin seçim sonrası dönemde kalıcı bir hal alması için çaba göstermelidir. Bu da sadece partilerin iradesiyle yapılamaz. Aslolan halkın doğrudan katılımıdır. Oy verdik bitti yaklaşımını geride bırakmalı, her türlü adaletsizlik, eşitsizlik ve yağma karşısında ses çıkarmalıyız. Yerellerdeki iş birliklerini yaşanabilecek tüm sorunlara rağmen kalıcı kılmak için çaba harcamalıyız.
AKP ezilenlerin ve mağdurların haklarını savunacağını dile getirerek, onların oylarını alarak yola çıktı. Bugün karşımızda bu söyleme ihtiyaç duymayan, yandaşlarına rant dağıtmak ve muhalefete baskı uygulamak dışında varlığı tartışmalı bir parti var. Kriz nedeniyle işsiz kalanlara, yerinden yurdundan edilenlere, sefalet ücretiyle yaşamaya çalışanlara merminin fiyatını soran bir anlayış var. Yerel seçimlerde bu gerçekliği anlatacak, gerçeklerin üstündeki örtüyü kaldırmak için uğraşacağız.
Yerel seçimlerde demokrasiye, adalet ve barışa olan taleplerimizi dile getireceğiz. Bir yandan bunu anlatırken diğer yandan doğanın ve kentlerin rant amacıyla yağmalanmasını teşhir edeceğiz. Ekonomik krize çare diye kentlerimizin, doğanın tahrip edilmesine, yağmalanmasına karşı çıkacağız.
İktidar bloku sahip olduğumuz doğal, kültürel ve sosyal tüm varlıkları rant uğruna yağmalamaktan kaçınmıyor. Ormanları yok edip maden ocağı açanlar da, sulak alanları betona gömenler de, gökdelenleri dikip timsah gözyaşları dökenler de onlardır. Bu iki yüzlü politikalarını, yerellerde gerçekleşen yağmaları, adaletsizlikleri ve doğanın tahribini hangi partiye oy verdiğine bakmaksızın tüm yurttaşlara anlatacağız.
Sonuçları her ne olursa olsun iktidar blokunun seçim sonrasında daha da sertleşeceği ve krizi emekçilerin omuzuna yıkmaya çalışacağı ortadadır. Krizin daha da derinleşmesi halinde toplumsal tepkileri engellemek için milliyetçi ve militarist politikalardan, zorla bastırmaktan kaçınmayacaktır.
AKP-MHP blokunun, toplumu milliyetçi-hain, dindar-dinsiz, Türk-Kürt vb. ikilemlerle saflaştırarak iktidarını sürdürme politikaları karşısında, çevre/iklim, katılım, tanınma, ekonomi alanlarında 4 Adalet fikri etrafında bir ortaklaşmayı savunacağız.
Bu seçimlerde başarı, kazanılan başkanlıklarda, belediye meclis üyeliklerinde değildir. Başarı iktidarın dayattığı suni ayrılıkların ortadan kaldırılması, halkın neo-liberal politikalar ve iklim değişimi karşısında seferber edilmesidir. Emeği, Barışı, Yaşamı ve Doğayı, Adaleti, Eşitliği sadece seçimlerde değil her an, her yerde savunmak görevimizdir.
Yeşil Sol Parti olarak yerel seçimler sonrasında bu doğrultuda bir çalışmayı önümüze koyacak tüm yerellerde barış, demokrasi, emek ve doğayı savunan tüm güçlerle ortak çalışmaları örgütleyeceğiz.
Eylem Tuncaelli – Sinan Tutal
Yeşil Sol Parti
Eş Sözcüleri
