Binali İstanbul’da adaymış, çokta hizmeti varmış İstanbul’a, hizmetlerini sürdürecekmiş.

Ben de bakındım şöyle, bir kaç köprü, alt geçit, üst geçit, hava alanı yapılmış cidden. Sonra bir baktım onları devlet yapmamış. Yandaş işadamını çağırmış ulu “sen şuradan şuraya bir köprü yap, ben sana bi kıyak yapayım, ‘müşterin devlet olsun’ sana para kazandırayım” demiş.

Şimdi adamlar dolar bazında İstanbulluyu ütüyorlar. Limanları satmışlar, fabrikakarı satmışlar, koskoca İDO, İbo’nun oğlu İdo kadar olamamış adeta batmış.

Terbiyesiz herif, utanmaz, arlanmaz, ulan bunca yüzsüzlüğe değer mi?
Yahu aday olurken hiç mi utanmadın?

Hizmet yapmış mış mış… Senin Başbakanlığında adamınıza Ziraat Bankasından 675 milyon dolar kredi verip, Doğan Grubunu aldırdınız. O gazete ve televizyonlardan buraya yazdığım pislikleriniz yazılmasın, paylaşılmasın diye bir de 2 yıl ödemesiz, 10 Yıl vadeli kredi verdirttiniz. Ziraat Bankasının Çiftçiye vermesi gereken parayı siz borazanlığınızı yapsın diye utanmadan, sıkılmadan tek kişiye verdiniz. Cebinden 5 kuruş çıkmadan adama koskoca Doğan Grubu aldırdınız. Daha sahne arkasını bilmiyoruz. Kimbilir ne mafyacılıkla adamın elinden malını aldınız… Ama Türkiye’nin gözüne baka baka bu çökme işini yaptınız.

Şimdi ne oldu? Domatessss, biberrr, patlıcannnn… Satmak zorunda kaldınız. 5 liraya mal et, 3 liraya sat, arkadan doğalgaz, elektrik ve bilimum her şeye zam yap…! Buna da sosyal devlet gereği de.

Yemezler bu sosyal devleti. Sosyal devlet, hazinesini kâra geçirir, hazineden dar gelirlinin çeşitli ihtiyaçlarını karşılarken sübvabse eder, sübvansiyon uygular. 6.7 dolar bazında faizle para alıp, seçimi alayım diye 5 liraya aldığın ürünü, 3 liraya satarsan bunun adı seçim cambazlığı olur. Bunun Türkçede karşılığı da sahtekarlıktır. İstanbullunun sahtekarlara verecek oyu yoktur.

Bir de basının her çeşidine; “Binali burun farkıyla alır” diyorsunuz ya, sizin burnunuz İstanbul lağımından başka koku almıyor mu? Lazoğlu açık ara finişe gidiyor. Burnunuz koku almıyorsa, bakma deliklerinizde mi yok?

Binali’nin bindiği at, 25 Yıldır İstanbul’u kırdı döktü.
İstanbul çöküyor.
İstanbul SOS vermiş.
İstanbul’da binici değiştirmekle İstanbul nefes alamaz.
İstanbul’a hem yeni at, hem yeni binici lazım.
İstanbullu bunu biliyor…

Ekrem İmamoğlu tamam da, bir de Beyoğlu var.
Orada başka bir Lazoğlu var, Alper Taş… Şimdiye kadar hiç kimsenin görmediği, halkı yönetime katan, bir kent yönetimine tanıklık edeceğimiz durum söz konusu orada.
Alper Taş ve ekibi Tüm ezilenlerin gurur kaynağı olacaktır.
Beyoğlu halkı bu farkı görmeye başladı bile.
Destekleyin bu iki lazoğlunu ki, İstanbul’da hiç güneş batmasın.
De hayde İ