HİÇBİR ZALİM İLELEBET YAŞAMAZ

Uluslararası İnsan Hakları Mahkemesi’nin görüldüğü yerde tutuklansın kararına karşın, Türkiye’de ağırlanan darbeci, cuntacı şeriatçı,  soykırımcı, Suudi Arabistan ve Türkiye dışında hiçbir ülkeye  gidemeyen zorba el Beşir zor günler yaşıyor.

Üç aydır sıkıyönetim olmasına rağmen, Sudan halkı ayakta.

İhvan’ın Mursi’sini deviren Mısır’ın General Sisi’sine ve bütün dünyaya  ateş püskürenler, el Beşir gibi bir canavarı, baş tacı ettiler.Niye…çünkü el Beşir, şeriat ilan etmişti.

Şimdi, bu zat – ı muhteremlerin uykuları kaçmıştır.Hem de burada kendileri seçim kaybetme korkusu içinde hangi “çürük dala” tutunacaklarını şaşırmışlarken.

HER KUŞ HER DALA KONAMAZ

Hollanda’da ünlü bir ressam kuşlarla ilgili bir resim sergisi açar. Salonu dolduran kültür-sanat insanları,entel dantelin arasında bir de halktan biri vardır.

Vatandaş, bir resmin önünde çakılı öyle resme bakıyor. Herkesin ilgisini çeker. Ressama haber verilir. Ressam, gider yanına, “Çok ilginizi çekti sanırım. Almak ister misiniz.”

Çok pahalı, benim gücüm yetmez. Hem bu resimde bir yanlışlık var, der. Herkesin şaşkın bakışları arasında, Ressam, bir resme bir adama bakar.Biraz da küçümseyen bir tavırla;

Nedir peki o yanlışlık, der. Adam, kendinden emin, der ki: Kuş çok büyük, dal çok ince. O dal o kuşu çekmez.

Ressam dahil, hepsinin ağzı açık kalır. Adam, doğanın, yaşamın içinden gelmiştir. Söz bitmiştir.

İri leşçiller, ince dallara konduğu içindir insanlığın, özellikle insanımızın kırılıp dökülmesi.

AZDAN AZ ÇOKTAN ÇOK

Eey, bu ayrıştıran, bu tehlikeli biçimde kutuplaştıran dile, tavra, aklını izanını kullanmadan alkış tutan beyni iğfal edilmiş zavallılar, bu gidişin sonu kanlı kapışmadır.

Ya ben ya tufan diyen bu gözü dönmüşlüğe dur demezseniz, akacak kanda siz de boğulacaksınız.

“Biz çoğunluğuz” mu diyorsunuz.Hesap buysa; size,  o muhteşem sözü hatırlatayım: Azdan, az; çoktan, çok gider.

Henüz vakit varken, ülke yanıp yıkılmadan, üç kuruşluk çıkar hesabını, bir kenara bırakıp uyanın.