“Herkes zirvede olmayı hedefler ama hiç kimse bilmez ki zirve.
Yükselişin sonu. İnişin başlangıcıdır.”
Sigmund Freud

Akşam  Sigmund Freud’un bu sözünü paylaşırken aklımda bir isim vardı. ”Zirve” elbette her liderin kalmak istediği bir yerdir ama buna kendisi karar veremez. Buna ancak onu zirveye taşıyan halk karar verir. Sayın cb’ da ilk yıllarda “Egemenlik milletindir. Beni buraya halk getirdi” derdi sıklıkla. Ama artık bu sözleri duymuyoruz kendilerinden.

Yine bir seçim arifesindeyiz. Sıradan bir vatandaş olarak kaygılarımı dile getirmek istiyorum. Bizler  cumhuriyetin okullarında eğitim görmüş Atatürk’ün çağdaş düzeye getirmeyi başardığı bir ülkede yetiştik. Az-çok demokrasiyi tanıdık. Saygı ve sevgiyi hem ailemizde hem de eğitim gördüğümüz okullarda öğrendik.

Geçmişle günümüzü kıyaslarken ülkemizde  çok şeylerin değiştiğini görmekteyim. Diyeceksiniz ki bu hayatın kaçınılmaz kuralıdır. Evet değişim çok doğal bir şeydir fakat bu değişim iyiden, doğrudan, güzelden yana bir değişim değildir….!

31 Mart’a yaklaşırken içimde bir telaş  + bir korku….!
Ya yine gayrimeşru işler yapılırsa….?
Ya yeniden “Atı alan Üsküdar’ı  geçerse” ?
Ya yine mühürsüz oylar kullanılırsa…?
Ya yine ölüler dirilip oy atarsa….?
Ya ülkemize doldurulan Suriyeliler de oy kullanırsa…?

Böyle sürüp gidiyor kaygılarım ! Bunların hepsinin de yaşanacağını adım gibi biliyorum.
Ve yine biliyorum ki benim gibi bu kaygıları taşıyan binlerce seçmen var.Gördük ki;
*Seçim süreci yaşanırken yine her zamanki gibi yandaş medya iktidara tam destek verirken muhalefeti yok saydı.
*Bizim vergilerimizle ayakta duran kurumlar tek taraflı (iktidardan yana) çalıştı. Buna en iyi örnek TRT’dir.
*Ekonomide iflasımıza rağmen seçim için harcanan paralar….? (Biliyoruz ki 1 Nisandan sonra  “vergiler” olarak sırtımıza yüklenecek.
*Ve…..en üzücü olanı da ülkemizde hiçbir şeyin değişmeyip daha da kötüye gideceğidir.

Cumhuriyet kazanımlarını yalayıp yutan iktidar söylemlerini maneviyata…dine…imana…aşka, gönüle ve sevgiye bağlamıştır. Çünkü satılacak bir şey yoktur, Bütçe “Tam takır,kuru bakır” durumundadır ve “BEKA” dalına tutunup sallanmaktadırlar.

Şimdi daldığımız uykudan uyanma zamanıdır.
Şimdi ülkemize sahip çıkma zamanıdır.
Şimdi cumhuriyete sahip çıkma zamanıdır.
Şimdi adalete sahip çıkma zamanıdır.
Şimdi çocuklarımızın torunlarımızın geleceğine sahip çıkma zamanıdır.
Şimdi belediyeleri dürüst insanlara devretme zamanıdır.

Yarın ülkemiz için yeni bir başlangıç olsun.
Ülkemizde bütün mevsimler en güzel halleriyle yaşansın.
Yarınlarımızda aydınlık bir ülkede yaşamak dileğiyle….