Sami Özçelik
sami@yolcuhaber.net

Nereden bakarsanız bakın… Ekrem İmamoğlu kazanmıştır. Türkiye, Türk halkı, Ekrem İmamoğlu’nu kazanmıştır. Buradan yazıyorum.Türk Halkı, Geleceğin Cumhurbaşkanını şimdiden belirledi. Kimseyi ötelemeyen, itelemeyen, rol yapmadan, özüyle seven güzel bir insan tanıdık. Bugün ona yapılan haksızlıklar, AKP’ye, Cumhur İttifakına oy veren en az yüzde 80’ninin de dikkatinden kaçmıyor!.. İmamoğlu’nun sabrını, vakur duruşunu, gerektiğinde vermiş olduğu cevapları takip ediyor ve takdir ediyor.. Eski alışkanlıklardan kaynaklanan refleksten olacak ki Binali Yıldırım seçimden 3 saat sonra çıkıp “Biz kazandık” deyip indi!. Ama çıkan sonuç kaybettiğiydi!..

Google’ye Ekrem İmamoğlu yazdığınızda sıfır-60 saniye içinde 33 milyon 100 bin sonuç çıkıyor. Recep Tayyip Erdoğan yazdığınızda sıfır-58 saniye içinde 55 milyon sonuç çıkıyor. Binali Yıldırım yazdığımızda ise sıfır-54 saniye içinde 30 milyon 700 bin sonuç çıkıyor..

Yani küçük bir ilçenin belediye başkanı dediğiniz insan kısa sürede nereye kadar geldiğini anlatan bir göstergeyi dikkatinize sunuyorum…

Ortada bir”MAĞDURİYET” var. Ortada çok büyük açıkça belli olan bir “MAĞLUBİYET” de var!.. Mızrak çuvalı darmadağın etmiştir. Fil zücaciye dükkanında kırılmadık eşya bırakmadı!. 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde Türkiye genelinde 2 saate sayılan oylar, bugün bir haftadır sayamaz hale nasıl geldik? Bunlar Türk halkının gözünde bitti!.. Ne yazık ki bir demokrasi ayıbı yaşanıyor.. Seçimle gelenler, maalesef seçimle gitmeyi bilmiyorlar. Dala, budağa sarılıyorlar!.. Devleti fani, kendilerini baki sanıyorlar!..

Oysa demokrasi; demokrasi kurallarıyla yaşayan bir yönetim biçimidir!. “YASAMA” “YARGI” ” ve “YÜRÜTME” nin bağımsız olduğu, birbirlerinin alanına karışmadığı, 784 bin km karelik Türkiye Cumhuriyeti içinde yaşayan 82 milyon insanın can ve mal güvenliğinin var olduğu, mutlu, yarınından umutlu insanların yaşadığı idare biçimidir!..

Değerli dostlar; sadece muhalefet partileri değil, bu seçimlerde Adalet Ve Kalkınma Partisi ‘de mağdur olmuştur!… Çünkü Adalet ve Kalkınma Partisinin 290 Milletvekili, yani neredeyse meclisin yarısını oluşturan parti mensubu milletvekillerinden siz şu ana kadar tek bir söz duydunuz mu? Milletvekilleri yemin ederken nasıl yemin ediyordu?

” Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa’ya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim.”

600 milletvekili bu yemini yaparak “MİLLETVEKİLİ” sıfatını kazandı. Türkiye Büyük Millet Meclisi böylesine bir günde nerede?
Halkın İradesi, Milletin İradesi, onca meydana verilen “MİLLİ İRADE” adına saygı nerede kaldı?” Demokrasilerde Milli İrade” sadece sizin kazanmanız durumunda sizin için verilen ad mıdır? Bir Milletin verdiği kararı bir kişi bozabilir mi? Asıl sorulması gereken soru budur?

Yeşil Ördek gibi daldım göllere değil de Topal Ördek gibi düştüm yollara mı diyeceğiz? Gerçi Topal ördek Amerikan Başkanlarının güçsüz bir şekilde seçimi kazanmasına verilen bir deyimdir. Ördek topal olunca diğer ayağına daha çok yük bineceği için, diğer sağlam ayağında zarar görerek ördeğin hareketsiz hale gelmesi kuvvetli ihtimaldir..

Onun için açıkça kazandığı net olan İmamoğlu’na, yani sizin deyiminizle “Milli İradeye” saygı duymak zorundasınız. Her geçen gün sizin aleyhinize işliyor, Bu insanların gözünde iyice değer kaybına uğramaktasınız.

Devletin, yani halkın varlığı olan bütün imkanlarını kendiniz için seferber ettiniz,(cebinizden beş kuruş harcamadan) 100 milyonlarca TL harcadınız. anti demokratik davranışlar sergilediniz. Yazılı, görsel, işitsel bütün medyayı kullandınız. Kazanmak adına her yolu mubah sayarak; karalamalar, iftiralar attınız. muhalefetin tüm yaşamsal ve hareket alanlarını adeta hücreye çevirip daralttınız. Buna rağmen;

“Küçük bir ilçenin belediye başkanı da kim oluyor?” deyip O küçük gördüğünüz, küçümsediğiniz Ekrem İmamoğlu’nu İstanbullu bağrına basarak, sizin adayınızdan daha çok oy vermiştir. O sandıklarda görev alanların çoğu sizin ya partiliniz, ya bürokratınız dı. 2014’fe 2 saate saydığınız oyları bir haftadır sayamamanız demokrasiye de büyük zarar veriyor. Kimse demokrasiye inanmaz, güvenmez hale geliyor!..

Yani muhalefetin orada bulunup oy verme işlemini ve sayımı takip etmeden başka hiç bir yaptırımı olmadı, olamazdı da!. Nitekim yeniden sayımlarda fazla bir şeyin değişmediğini , hatta İmamoğlu’na daha çok oy çıktığını siz de görüyorsunuz.

Gelin demokrasiyi, bu milletin yaşamına mutluluk katan, birlik, beraberlik, dostluk, kardeşlik duygularını yeşerten, yaşatan bir amaç haline getirin..
Kimsenin istediği gibi binip, istediği yerde indiği, kafasına göre inip dindiği “ARAÇ” olmaktan çıkaralım!.. Demokrasi ve Hukuk , su gibi, hava gibi, ekmek gibi, toprak gibi hepimize lazım..
ESEN KALIN…