12 Eylül darbecileri hakkında açılan ve tam 18 yıl süren kamu davasının kaldırılmasına Yargıtay 10 Dairesi karar verdi.

Davanın ortadan kaldırılmasının ardından Devrimci 78’liler Federasyonu bir bildiri yayınlayarak kararı protesto etti.

İşte Devrimci 78’liler Federasyonu’nun Bildirisi: .

4 Nisan 2012 de başlayan 12 Eylül yargılamaları Yargıtay ve Ankara 10. Ağır ceza mahkemesi arasında gidip gelerek 12 Nisan 2019 da yeni bir aşamaya gelmiştir.

12 Nisan 2019 günü Ankara 10. Ağır Ceza mahkemesi Federasyonumuzun 18 yıllık çabasını yok sayarak darbeciler hakkında açılan “Kamu Davası”nın ortadan kaldırılmasına hükmetti. Ayrıca mal varlıklarına el konulmasına gerek olmadığı, rütbelerinin sökülmesine yer olmadığına karar verdi.

Başka bir deyişle darbecileri akladı. Darbe yaptıkları için darbecilere teşekkür etti. Hatta Ne zaman isterseniz darbe yapabilirsiniz dedi.

Bu kararla Darbenin devlet içi bir mesele olduğu ve çözümünün de devletin içinde olacağı sonucuna vardı. Devletin iç hizmet kanununu devreye soktu.

“Kol kırılır yen içinde kalır”  anlayışı; yeni darbe yapmak isteyen kişi, kurum ve kuruluşları cesaretlendiren hatta özendiren bir karardır. Kabul edilemez.

Federasyonumuz 18 yıldır “Darbeciler yargılansın, darbecilerin mal varlıklarına el konulsun, darbe mahkemelerinin verdiği kararlar yok sayılsın, vatandaşlıktan çıkartılan kişiler vatandaşlığa geri alınsın, darbeciler ve darbecilere yardım ve yataklık eden, vatandaşa işkence eden, insanlarımızı katleden kim varsa yargı önüne çıkartılsın” diye faaliyet yürütüyordu.

Darbecilerin yargılanması demokrasi mücadelesinin bir parçasıdır. Dün demokrasi mücadelesini kendisine karşı bir saldırı olarak algılayan anlayış bu günde aynı anlayışına devam ediyor.

İnsan haklarını savunmak demokrasiyi savunmaktır. Halkların iradesi ile seçilen kişileri cezaevlerine doldurmak, olağanüstü dönemin uygulaması olan KHK’lerle verilen cezaları gerekçe göstererek mazbatalarını vermemek, Halkların iradesini yok saymak darbeci ve dayatmacı bir anlayıştır. Darbe geleneğidir.

Darbe topluma karşı yapılmıştır. Demokrasiye karşı yapılmıştır. Darbe; devlet içinde kurum ve kuruluşların el değiştirmesi değildir. Darbenin sonuçlarını görmemek milyonlarca insanın karşı karşıya kaldığı mağduriyetleri yok saymaktır. İşkenceleri, katliamları görmezden gelmektir. Cezaevlerine doldurulan aydınları bilim insanlarını görmemek, yeni tesis edilen darbeci zihniyete biat etmektir.

Federasyonumuz Avukatlarımız ve katılanlarımız vasıtasıyla “ Darbenin sadece beş generalle sınırlı olmadığını, daha alt kademede yer alan subayların, emniyet müdürlerinin, sıkıyönetim komutanlarının,  işkencecilerin, cezaevi müdürlerinin ve darbeye destek olan tüm işbirlikçilerin yargılanması “ talebini dillendirmiştik.

Darbeden nemalanan, darbe vasıtası ile servetlerine servet katanların, darbe gerekçesi ile halkın gelirlerine el koyarak dünyalığını oluşturanların mal varlıklarına el konulsun diyorduk. Rütbeleri vasıtası ile elde ettikleri avantajların yok sayılmasını, rütbelerinin sökülmesini istemiştik.

Darbe mahkemelerinin verdiği kararların yok sayılmasını, vatandaşlıktan çıkartılan vatandaşların vatandaşlığa geri alınmasını istemiştik. Bir daha darbelerin olmaması için, iyi darbe kötü darbe ayrımı yapmanın, darbe ve darbecilerin övülmenin suç sayılmasını istemiştik.

Mevcut 12 Eylül darbe Anayasasının tarihin çöp sepetine atılarak yerine demokratik katılımcı bir Anayasa yapılmasını istemiştik. Bu taleplerden vazgeçtik mi? Hayır.  Bütün bunlardandır ki Bizim için bu dava bitmemiştir.

Bugün 12 Eylül AKP eliyle yeniden tahkim edilerek sürdürülüyor.
Dün 12 Eylül’dü bu günde 12 Eylül.
Dün Bu gündür.
Bu gün susarsak yarın hiç konuşamayız.
Bu gün karşı çıkmazsak yarına bakmaya yüzümüz olmaz.
Devrimcilerin kapatmadığı hiçbir hesap kapanmış sayılmaz.
Biz bitti demeden bu dava bitmez.

DEVRİMCİ 78LİLER FEDERASYONU