Özer Topçu
ozer@yolcuhaber.net

Bu sabah toprak bereket kokuyor. Güneş daha sarı, gök daha mavi. Yeşile çiçekler daha bir yakışmış. Yanaklarda kahkaha patlamasa da, yüzler gülümsüyor. Ben ise fazlasıyla bahtiyarım. Umut emekçisiydim ve kazandım. Emeğimin hakkını aldım. En zor anda bile, okurlarımın sinirlerini boza boza, diren dedim umut dedim. Ya “Yahu bu adamlardan artık seçim alınmaz” diyerek sitem ettiler. Ya”Bu seçim sisteminin neyine güveniyorsun” dediler. Hatta “sen tutuklanmak mı istiyorsun” dediler. Tabi karşılarında çağın Fravununu gördükçe, bizim için endişelendi bir çok dostum. Artık devleti ele geçirdiklerini, bir daha bunları iktidardan kimsenin indiremeyeceğini defalarca ve de bir çok kişi tarafından dillendirildi. Biz inatla, inançla halkın dayanışmasıyla bu saltanatın hoyratlığını sona erdireceğimizi savunduk. Bu perspektifte çeşitli bakış açılarını, önermeleri ve hatta öngörüleri yazdık, yazdık, yazdık…

Gezi sürecinde de yanılmadık, Gezi’den sonraki süreçte de de yanılmadık.
Firavun diktatörlüğünü birleşe birleşe kazanacağız diyerek, 31 Mart 2019 seçimlerine girdik. Muhalefet cephesine taktikler verdik, eleştirdik, daha güçlü ve etkili olması için elimizden gelen çaba içerisinde olduk. Karşı cephenin bütün kirlerini toplumun gözüne soka soka yazdık. Bu ülkeye ihanet ediyorlardı ve biz bunları delilleriyle topluma sunduk. İhanetin sonucu ülkenin soğana, patatese, samana muhtaç edilmesiydi. Patates, soğan ve saman bu ülkeye ihanetin delilleridir. Fabrikaların satılması ihanetin mazbatasıdır. Bu zatlar mazbatalı ihanetçilerdir kısacası. Bunu gördük, gördüklerimizi de halkımızla yazarak paylaştık.
Ülkemizin an an tahlilini yaptık, siyasi partilere doğru  mevzilenmeleri hususunda önerilerde bulunduk.

Seçimlerin kazanılmasının ancak dayanışma ile olacağını, CHP’nin solu dışlamamasının gerekçelerini yazdık. Kürt meselesinde utangaç davranmamasını yazdık.
Ve CHP bu defa kulaklarını açtı. Bizimle aynı düzlemde düşünenlerin çığlıklarına cevap verdi. Seçim sonuçları da bizlerin ne kadar haklı olduğumuzun belgesi olarak tarihteki yerini aldı.

Bir gerçek daha oldu, yeri gelmişken ona da değinmeliyim. Bizim yazdıklarımızı FaceBook’ta yayınladıkça, on yılı aşkın süre bunu sıkça yapınca da okurlarımızın çoğunun artık birer  FaceBook yazarı olduklarına da tanıklık ettik.
Seçim bitti. Devletin bütün kurumlarını AKP’nin seçimleri kazanması için seferber eden Recep Tayyip Erdoğan, bu seçimin tek yenilenidir. Kazananı ise tüm ülke halkıdır, ülke demokrasisidir.

Diktatörlüğün çöktüğü andayız. 2023 Gerici rüyanın sonuna geldik. Bu ülke halkı, ülkesine sahip çıkma refleksini geliştirdi. Büyükşehir belediyelerini kazanmamız bu refleksi ölümsüzleştirecektir. Seçimlerde ki bu başarıya katkı sunan herkesi tebrik ediyorum. Bu tarih halkımızın onuru olarak yazılacaktır.

Siyasi öngörü ve önerilerde hep öncülük yaptığımız gibi, bundan böyle de aynı tavrımızı sürdüreceğiz.
Hemen seçimlerden sonraki ilk önerimiz 2023’e dairdir.
Cumhuriyetin kuruluş yıl dönümünün ikinci yüz yıla evrilmesini anlamlaştırmak olmalıdır. 2023’e girerken yeni bir anayasa örgütlenmeli. Buna hazırlık yaparken de, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin erkene alınması ve barış, kardeşlik yüzyılına ilk adımı şanımıza yakışır nitelikte atmalıyız.
1921 Ruhuna uygun, militarizmden uzak, demokratik bir ülkenin var edilmesi insan olmamızın gereğidir. On yıllardır süren düşük oranlı iç savaşı durdurmak, demokrasiyi inşa etmek erdemli insanların, partilerin önderliğinde olmak zorundadır. Cumhuriyeti kuran Cumhuriyet Halk Partisi, karşı devrimcilerin devleti ele geçirmelerine imkan tanıyan tutumdan vaz geçerek, 70 yıllık işgal geleneği tersyüz etmek zorundadır.
Bütün kurumlarıyla çökkertilmiş ülkeyi, yeniden inşa etmek bir zarurettir.
Tüm bunların karşılığı altı ilkede mevcuttur.
Yeniden cumhuriyet, yeniden parlamenter demokrasi için omuz omuza…
2023’e Hazır mısın CHP?