Sendikaların sarısı Memursen’de çözülme artarak devam ediyor.
Şimdiye kadar memurların değil AKP’nin çıkarlarını korumak uğruna memurları satan sendikadan istifa eden binlerce memur Birleşik Kamu-İş’e bağlı Tüm Yerel Sen’e üye oluyorlar.

Konuyla ilgili Birleşik Kamu-İş Merkez Yönetim Kurulu bir bildiri yayınladı. İşte o bildiri:     

Memurları, sözde toplu sözleşme masalarında satan, hak kaybına uğratan, memurun değil AKP’nin çıkarlarını gözeten Memur Sen’in Genel Başkanı Ali Yalçın’ı bir telaş ve korku almıştır.

Sendikacılığı üyelerine kazanım elde etmek için değil, sadece aidat toplamaktan ibaret gören ve yandaş sendikacılık kavramının kamu emekçilerinin gündemine sokan bir anlayışın Ankara, Antalya, Adana gibi büyükşehirler ile ilçe belediyelerindeki üye kaybına yönelik açıklamalarını şaşkınlıkla karşılıyoruz.

Yandaş sendikacılığın yaratılması noktasında kamu kurumlarında memurlara yönelik baskı ve müdahale utancını gerçekleştirenler Birleşik Kamu-İş Konfederasyonunun örgütlü mücadele kazanımlarını kirletmeye sendikacılık anlayışı yetmeyecektir.

Bir milyona yakın kamu çalışanının nasıl üye olduğunu bizler kadar kendisinin çok iyi bildiği sözde konfederasyonun Genel Başkanı Ali Yalçın’ın bugün “sendikal baskı”, ”sendikal kıyım”, ”şantaj” “sendikal mücadele” kavramlardan bahsetmesi en hafif tabirle ciddiyetsizliğin dışa vurumudur.

Baskıyla, tehditle, şantaj ve makam rüşveti ile kamu çalışanlarını sendikalarına üye olmaya zorlayan sözde konfederasyon başta kendi üyeleri olmak üzere tüm kamu emekçilerini toplu görüşme masalarında sattığı da herkes tarafından bilinmektedir.

17 yıldır tek işi kendisine yandaş yaratmak ve kamu kurumlarını adeta ele geçirmek olan sendika görünümlü konfederasyonun; memurun iş güvencesinin kaldırılmak istendiği, esnek ve performansa dayalı çalışma şartlarına doğru itildiği, işçinin taşeron çalışmaya mahkum edildiği, kıdem tazminatına göz dikildiği, örgütsüz olmanın dayatıldığı, esnafın vergi yükünün altında ezildiği, emeklinin açlık ve sefalete terk edildiği, gençliğin işsizlikle boğuştuğu dönemde sözü olmamıştır.

Kamu emekçilerinin 3600 ek gösterge talebine, vergi adaletsizliğine, zam talebine, kamu emekçilerinin ekonomik, mesleki, örgütsel ve sosyal haklarına kulak tıkamıştır.

Memur-Sen Genel Başkanının sendikal tarih açısından kara bir leke olarak geçecek ifadeleri sayfalar sığmayacak kadar hafızalarda tazeliğini korumaktadır.

Kamu emekçilerinin sorunlarına ve 2019 Ağustos ayında yapılacak 2020-2021 yıllarını kapsayacak sözde toplu sözleşme sürecine ilişkin sözü olmayanların utançları üyelik istifaları olmalıdır!

Ülkedeki tüm çalışanlar kemer sıkma politikasına kurban gittiği, işçinin ve kamu emekçinin yaşam şartlarının zorlaştığı dönemde sessizliğini korumuştur. Bugüne kadar ekonomiye ve kamu emekçilerinin açlık ve yoksulluk ile enflasyon altında ezilmesine ilişkin sözü olmayan yandaş konfederasyon üye kaybı yaşamasını sorumluluğunu sağa sola atarak değil yaptığı sendikacılık anlayışına bakarak görmelidir.

Sözde konfederasyon, politik duruşu ile emekçileri parçalayan, siyasi iktidarın gücüyle yandaş sendikacılığı büyüterek sendikasızlık ortamı dayatan bir anlayışın temsilcisi olarak tarihteki yerini almıştır.

Sendikalar emek, sınıf, mücadele ve dayanışma örgütleridir. Sözde konfederasyon bugün kuru gürültü çıkararak çamur atamaz. Ülkemizde sendikal mücadeleyi ortan kaldıranlardan ve sendika kıyımı yaşatanlardan sendikal mücadele öğrenecek değiliz.

İşte böyle bir sendikasızlık ortamında mevcut sendikal yapılar üzerinden örgütlenme ve büyüme kararlılığı sergiliyoruz.

Memura aldığı yüzde üç buçukluk zamla nam salan Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın haddini ve yerini bilmelidir.

Ülkemizde gerçekleşen 31 Mart yerel seçimlerinin kısa, orta ve uzun vadeli sonuçları olacağını kabul ediyoruz.

Yapılan bütün baskı, tehdit ve engellemelere inat, emek mücadelesini ve kamu sendikacılığını etkin ve saygın örgütü olarak mücadelemizi sürdürmekteyiz.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonunun, bağlı sendikalarının ve üyelerinin örgütlenmesinin arkasında hiçbir güç odağının müdahalesi, etkisi yoktur, tek gücü örgütlü mücadelesi ve sendikal bilincidir.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu daima onurlu, ilkeli, belirli hedefler doğrultusunda hareket eden bir yön çizmiştir.

Birleşik Kamu-İş geçmişte olduğu gibi gelecekte de emekçilerin sesi olmaya devam edecektir.