Türkiye, Sınır Tanımayan Gazeteciler’in açıkladığı Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke içinde 157’nci; Gazetecileri Koruma Komitesi’nin Hapisteki Gazeteciler Raporu’nda da “en çok gazetecinin hapsedildiği ülke” durumunda. Medyanın ve medya çalışanlarının durumu ise sayıların ve sıralamaların anlattığından da vahim durumda.

Hemen her gün bir gazetecinin yazdığı haber nedeniyle gözaltına alınması, hâkim karşısına çıkması ya da tutuklanması sıradanlaşırken yaşanan en büyük sorunlardan biri de basın etiğinin yok olmasıdır. İktidarın sunduğu ekonomik kaynaklarla varlığını sürdüren; ‘basın kuruluşu’ denemeyecek birçok yayın organı, ne yazık ki her gün birinci sayfalarında hakaret dolu, hedef gösteren, toplumsal kutuplaşmayı kışkırtan, yargısız infaz yapan propaganda araçlarıdır.

31 Mart Yerel Seçim kampanya döneminde sayfalarını, ekranlarını doldurdukları yayınlar, işte tam da bu yapıların hangi misyon için var olduğuna, ibretlik örneklerle doludur. Yıllar sonra da ders çıkartılması gereken iktidar yanlısı yayın organlarının bu kirli yayıncılığı, basına yönelik süregelen baskıların, temel mesleki değerlerde yarattığı tahribat da tüm açıklığıyla ortaya çıkmıştır. Mesleki etik kurallar seçim dönemlerinde halkın iradesinin özgürce oluşması için her zamankinden daha fazla korunması gerekirken, iktidar yanlısı yayın organlarının temel işlevinin, gerçekleri gizleme, saptırma ve ‘kesintisiz yalan habercilik’ olduğunu ne yazık ki bir kez daha gözlemledik.

Medyanın tiraj ve reyting açısında büyük çoğunluğunu kontrol eden iktidar, seçim kampanyası süresince bu yayın organlarına adeta tetikçilik görevi yüklemiş ve çıkan yayınlar, toplumu kutuplaştırarak siyasetin inşa edildiği yerlere dönüştürülmüştür. Raporumuzun ‘İlke İhlalleri – Manipülasyonlar’ başlıklı kısmında genişçe yer verdiğimiz örnekler, siyasi ve toplumsal atmosferin iktidar yanlısı basın organları tarafından mesleki ilkeler yok sayılarak nasıl çatışmacı bir hale getirildiğini net göstermektedir. Hepimizin şahitlik ettiği bu üç aylık dönemde basının kamuoyu karşısına nasıl çıktığını unutmamak hem basın hem de demokrasi tarihi açısından kritik önemdedir.

Seçim dönemi boyunca iktidar cephesinin kullandığı ‘beka’ söyleminin toplumsal algıda yerleştirilmesi görevini üstlenen basının büyük kısmını oluşturan ‘yandaş basın’, “CHP-HDP-İYİ Parti ortaklığı / Şehitlerin kemikleri sızlıyor” benzeri başlıklara ve haber metinlerine sık sık yer vererek, topluma, daha sonra kontrolü imkânsız nefret toplumları ekmekten kaçınmamıştır. Bunun ağır bedeli de çok geçmeden ortaya çıkmış ve Türkiye’nin ana muhalefet partisi liderine linç girişiminde bulunulmuştur.

 

Meslek ilkelerimiz, 41 yıllık örgütlü mücadelemiz ve toplumsal sorumluluğumuz çerçevesinde düşündüğümüzde bugün basının içinde bulunduğu durumu en doğru şekilde tanımlayacak kelimelerin ‘düşmanlaştırma, bölücülük ve çatışma ortamı yaratma’ olduğunu söyleyebiliriz. Bu hem gazetecilik hem de toplumsal barış açısından oldukça tehlikeli ve olası sonuçları karanlık bir durumdur. Bu tehlikeli oyuna, başta medya kuruluşları ve gazeteciler olmak üzere, hiç kimse yeltenmemelidir.

Çağdaş Gazeteciler Derneği olarak bugünün fotoğrafını çekerek kamuoyuna paylaşma görevimizi sürdürüyoruz. Ayrıca, mesleğimizin hangi siyasi görüş olursa olsun hiçbir şekilde birilerinin maşası haline dönüşmemesi için dün olduğu gibi bugün de mücadele edeceğiz.

MEDYA RAPORU

2019 OCAK – ŞUBAT – MART

SANSÜR

-RTÜK’ün, Halk Arenası programı ile FOX Ana Haber’i karartma tarihleri

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), geçen yılın son ayı FOX Ana Haber ile Halk TV’deki ‘Halk Arenası’ programına kestiği ekran karartma cezalarının uygulanma tarihlerini belirledi. Buna göre, Halk TV, Yılmaz Özdil’in sözleri nedeniyle 1-8 ve 15 Şubat tarihlerinde Halk Arenası programını yayınlayamayacak. Halk Arenası Gezen ve Akpınar’ın sözleri nedeniyle de 22 Şubat – 22 Mart tarihleri arasında yayımlanamayacak. Böylece yerel seçimlere kısa bir süre kalana kadar Halk Arenası yayımlanamayacak.

Fox TV ise Fatih Portakal’ın sunduğu Ana Haber bültenini ise 4, 5 ve 6 Şubat tarihlerinde ekranlarına getiremeyecek. (30 Ocak 2019)

-Ulaştırma Bakanı Turhan’dan, sansür verilerine sansür

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, internet sitelerine verilen erişim engelleme kararlarına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yöneltilen yazılı bir soru önergesine yanıt verdi. Turhan, “Söz konusu iş ve işlemlere ilişkin rakamların yalnızca ülkemiz tarafından açıklanması, uluslararası düzeyde bu rakamlardan hareketle ülkemiz aleyhine haksız bir algı ve bilgi kirliliği oluşmasına sebebiyet vermektedir” dedi. (4 Şubat 2019)

-‘Bakan yakınına yüksek lisansta torpil’in belgesine erişim engeli

Cumhuriyet gazetesinin gündeme getirdiği, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun yeğeni Ahmet Çavuşoğlu’nun eşi Şeyda Çavuşoğlu’nun, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nce yüksek lisansa kabul edilmesinde yaşanan ‘torpil’ iddialarına karşı Üniversite rektörlüğü mahkemeye başvurdu. Rektörlüğün başvurusu üzerine, Alanya 1. Sulh Ceza Hâkimliği, haberin temel dayanağı olan, yüksek lisansa kabul edilenler ve aldıkları puanlara ilişkin listeye yayın yasağı koydu.

(5 Şubat 2019)

-Kartal’da çöken binaya ilişkin haberlere yayın yasağı

İstanbul Kartal’da 21 kişinin öldüğü, 14 kişinin yaralandığı 8 katlı bir binanın çökmesine ilişkin haberlere, İstanbul Anadolu Sulh Ceza Hakimliği’nce yayın yasağı konuldu.

(6 Şubat 2019)

-Demirtaş’ın TRT konuşması internette sansürlendi

Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında TRT propaganda konuşmasını tutuklu bulunduğu Edirne Cezavinde gerçekleştiren Selahattin Demirtaş’ın konuşması internette sansürlendi. HDP’nin Youtube kanalında yayınlanan konuşma TRT’nin yaptığı başvuru üzerine yayından kaldırıldı. (13 Şubat 2019)

-Bakırköy gazetesinin internet sayfasına erişim engeli

Yerel yayın yapan Bakırköy gazetesinin internet sayfasına, erişim engeli konuldu. Erişim engeli, AKP içindeki tartışmalara ilişkin haberler nedeniyle AKP Bakırköy İlçe Başkanı Tülin Mazlumoğlu Kestane’nin şikayeti üzerine Bakırköy 4. Sulh Ceza Hakimi Kadir Nozoğlu tarafından verildi. Hakim Nozoğlu’nun, CHP eski İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş tarafından geçen yıllarda açıklanan “Hakim yapılan AKP’li avukatlar listesi”nde ‘AKP Elazığ Merkez İlçe Başkanı’ olarak yer aldığı belirtildi. (2 Mart 2019)

 -‘Sözcü savcısı sabıkalı’ haberine erişim yasağı

Cumhuriyet gazetesinin 6 Mart 2019 tarihli ‘Sözcü savcısı sabıkalı çıktı’ manşetten duyurduğu haberine, İstanbul 2. Sulh Ceza Hâkimliği’nce erişim yasağı getirildi.

(8 Mart 2019)

 -İki Alman gazetecinin basın kartı yenilenmedi

Almanya İkinci Televizyonu ZDF’nin İstanbul bürosu şefi Jörg Brase ve Tagesspiegel gazetesinin Türkiye muhabirlerinden Thomas Seibert’ın, Türkiye’de yaptıkları basın kartı başvuru reddedildi. ZDF’nin İstanbul bürosu şefi Jörg Brase’in kart başvurusunun bir süre sonra yenilendiği duyuruldu. (28 Şubat, 14 Mart 2019)

-TRT, Saadet Partisi’nin seçim reklamını yayınlamadı

Saadet Partisi’nin seçim kampanyası çerçevesinde hazırlanan ‘Rota Oluşturuldu’ ve ‘Hak Yemezler Belediyesi’ isimli radyo reklamları TRT Radyo’da yayından kaldırıldı. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, konuya ilişkin olarak, “Her ne hikmetse şu TRT ne menem bir yönetim anlayışına sahip ki bir türlü adil olamıyor. Geçmemiş adalet onların tezgahından. Reklamlarımızdan ikisini yayından kaldırdılar, diğerlerinin de sıklıklarını azalttılar. Çünkü ağa babaları öyle emrediyor” ifadelerini kullandı.

(21 Mart 2019)

-Hürriyet’in gerçek tirajını açıklayan Posta köşe yazarının yazılarına son verildi

Posta Gazetesi yazarı Prof. Dr. Teoman Kadıoğlu’nun yazılarına, twitter hesabından Hürriyet gazetesinin gerçek tirajını paylaştığı için son verildi. Kadıoğlu, 24 Şubat 2019 tarihinde Twitter hesabından “Hürriyet gazetesi İstanbul gerçek bayi satışı 28.000, toplam Türkiye bayi satışı 60.000. Bu sayılara inilmesinin tek nedeni sosyal medya ve dijital devrim mi?” diye paylaşımda bulunmuştu. (25 Şubat 2019)

-Cezaevi yönetimi, Cumhuriyet gazetesinin bazı sayfalarını sansürledi

Cumhuriyet gazetesinin 25 Mart 2019 tarihli sayısının 1, 2, 11 ve 12. sayfaları,  Şanlıurfa Siverek T Tipi Cezaevi’ne alınmadı. Söz konusu sayfalarda, cezaevlerinde tecrit uygulandığı iddiasıyla protesto etmek için hayatına son verenlere dair haberler yer alıyordu. (28 Mart 2019)

 -AKP’li vekilin vatandaşlara hakaret kaydını yayınlayan gazeteci işten çıkartıldı

Gaziantep’te Gaziray Projesi’nin test sürüşü sırasında AKP’li milletvekili Ahmet Uzer’in çevredeki vatandaşlara, “Şeyin trene baktığı gibi bakıyorlar” sözlerini kamuoyuna duyuran Gaziantep Pusula gazetesi muhabiri Hüseyin Torun’un işine son verildi. Torun, işten çıkartılmasının siyasi baskılar sonucu olduğunu açıkladı. (30 Mart 2019)

-AKP İstanbul İl Başkanlığı’ndan, 4 gazeteye akreditasyon engeli

31 Mart Yerel Seçimleri kapsamında İstanbul’daki seçimleri takip etmek ve bu çerçevede AKP İstanbul İl Başkanlığı’ndaki gelişmeleri haberleştirmek isteyen basın kuruluşlarından Cumhuriyet, Sözcü, BirGün ve Evrensel muhabirleri İl Başkanlığı tarafından akredite edilmedi. (31 Mart 2019)

SANSÜR DIŞI MÜDAHALELER

-Yandaş medyanın hedefindeki RTÜK başkanı istifa etti

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı İlhan Yerlikaya, ailesinde yaşanan sağlık sorunlarını gerekçe göstererek istifa etti. Yerlikaya’nın istifanın asıl nedeninin, iktidar yanlısı televizyon kanallarının yayın ihlallerinden kaynaklı çarptırılması gereken cezalar olduğu ifade edildi. İktidar yanlısı yayın organlarının da hedef aldığı Yerlikaya’nın yerine Kurul üyesi Ebubekir Şahin seçildi. (22, 23 Ocak 2019)

-Flaş TV yayınlarını durdurdu

1993 yılında yayın hayatına başlayan ve ülkenin ikinci özel televizyonu olma özelliği taşıyan Flaş TV televizyonu, yayınlarına 3 Ocak’ta ara verdi. Ekonomik sıkıntılar nedeniyle bu kararın verildiği duyurulurken, Türksat’a gerekli ödemenin yapılmasının ardından yayınlar yeniden başladı. Ancak aynı gün kanal yönetimi iki haber programını kaldırdı. Açıklamada, “Son günlerde yaşanan gelişmeler nedeniyle Flash TV yönetimi Gerçek Gündem ve Gece Hattı programlarını yayından kaldırmıştır” denildi.

Kanal Mart ayı başında yayınlarını belirsiz bir süre için durdurdu, ekranını kararttı. Bu durum, Suçumuz Tarafsızlık başlıklı şu açıklamayla duyuruldu:

“Flash Tv yayın hayatına ara veriyor… Uzun süredir yaşadığımız ve artık çekilmez hale gelen baskılar nedeniyle, bir süre sesimizi kısıyoruz. İktidar sahiplerinin hukuk tanımaz uygulamaları: idari, siyasi ve mali baskılar dayanılmaz hal aldı. Tüm çalışanlarımızın ve iş paydaşlarımızın zarar görmesini önlemek ve 28 yıllık özel televizyonculuk tarihimize gölge düşürmemek için; yayınlarımıza bir süre ara vermek kararımızı kamuoyuna duyururuz. Bağımsız medya en az bağımsız yargı kadar değerlidir. Saygılarımızla.”

Yayın akışında ağırlıklı olarak eğlence programlarına yer veren kanal, haber programları ve bültenlerinde iktidara yakın bir çizgi izlemekten kaçınmasıyla dikkat çekiyordu. (2 Ocak – 3 Mart 2019)

 -Röportajı beğenmediler üniversitenin haber ajansını kapattılar

Gazeteciler İsmail Saymaz ve Barış Yarkadaş ile yapılan röportaj nedeniyle Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinin görev yaptığı haber ajansı AKİL’in yayınının Kasım 2018’de durdurulduğu ortaya çıktı. Yarkadaş, sosyal medya hesabında  “İletişim Fakültesi Dekanı Ahmet Aydın, öğrencilerin benimle ve @ismailsaymaz’la yaptığı röportajı okulun sitesinden sildirdi. Bu da yetmemiş olacak ki öğrencilerin çalışmalarına yer veren Akdeniz İletişim Haber Ajansı’nın sitesinin yayınını da durdurdu” diye yazdı. (12 Ocak 2019)

-TV5’ten cinsiyet ayrımcı söylem ve sansür

CHP’nin Beyoğlu Belediye Başkanı Adayı Alper Taş’ın TV5 televizyonunda LGBTİ haklarına değinmesi ve LGBTİ meclisi kuracağı yönündeki sözleri nedeniyle, konuk olduğu program yayından kaldırıldı, programın sunucusu Çağlar Cilara işten çıkarıldı. TV5’ten yapılan açıklamada, “toplumsal hassasiyetlerin” kanalın temel yayın ilkeleri arasında olduğu vurgulandı. Söz konusu programın ardından iktidar yandaşı yayın organlarında TV5 sert dille eleştirilmişti. (5 Mart  2019)

-Erdoğan: Televizyonlara talimat verdim

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yanıt verirken, açık açık basın kuruluşlarına talimat verdiğini itiraf etti. Erdoğan, “İşte ben Hatay’da 6 tane baraj yaptığımızı söylüyorum. Ana muhalefetin başındaki zat, Antalya’da, ‘Hatay’da baraj yok ki’ diyor. Bana diyorsun ki ‘Ya bunun bir danışmanı yok mu? Televizyonlara talimat verdim. Dedim ki; Hassa’daki, Reyhanlı’daki bütün barajlarımızı yayınlayın. Bu adam nerede hangi barajımız var bunları görsün” dedi. (20 Mart 2019)