Asuman ŞAHİN

Bu sabah yağmur  yağıyordu İstanbul’a.  Bu cennet  şehir tüm kirlilikten arınmak istercesine yıkanıyordu…..yıkanıyordu….
Sonra gelipte yerleşemeyen bahar devreye giriyor ve güneş açıyor. Sonrasında yine bulutlar…
Memleketin hali gibi  bir hava var İstanbul’da.
Geceden kalma acı çöreklenmiş   yüreğime. Yeni güne başlamak istemiyorum!
Halkın umudunu …..yaşama sevincini çalanlara verip veriştiriyorum kendi dilimce…
Bu haksızlığı yaparak, üzerine  iftar açanlar acaba vicdanınız ne durumda çok merak ediyorum ?
Bu gece rahat ve huzurlu uyuyabildiniz mi…?
Hak etmediğiniz şeylere el uzatmak sizin vicdanınızda hiç tahribat yapmıyor mu..?
Yaşananlara bakılırsa vicdanlarınıza veda edeli çok zaman olmuş.!
İşte sizinle burada ayrılıyor yollarımız.
Bizim düşünce sistemimiz  bize “hak etmediğimiz”  şeylere el uzatmamıza müsaade etmez.
Haksızlık yapan liderimiz bile olsa ona  karşı  durup, sorgularız.
Gücünüzü kullanarak “gerçekleri” değiştiremezsiniz. Sadece değiştirdiğinizi zannedersiniz.
Yüz bin kere seçim yapsanız da İBB başkanı Ekrem İmamoğlu’dur.
O  gönüllerimizin   yarınlarımızın başkanıdır.
Siz haksızlık yaptıkça O haklının yanında durdu.
Fanatik bir partili olmadı, halkının sözcüsü oldu.
Yaşattığınız olumsuzluklar bize bir LİDER kazandırdı.
Aslında size “teşekkür” etmeliyiz ama kusura bakmayın hiç içimden gelmiyor.
Şükürler olsun ki henüz bu halkın vicdanını yok etmeyi başaramadınız.
Siz  “cehaletle” başbaşa kalacaksınız.
Bu kararın “zafer” olmadığını iliklerinize kadar hissettirecek bu halk size.
Bu güzel ülkenin yarınlarına göz dikenlere halk  cevabını  öyle bir verecek ki  bir daha belinizi doğrultamayacaksınız.
Ağzınıza din, iman, kanun , yönetmelik, demokrasi kelimelerini alamayacaksınız.
Bu kavramlardan ne kadar uzak olduğunuza bu ülkenin halkı  defalarca şahit olmuştur.
Tarih sizin için kapkara sayfalarını çoktan hazırladı.
Kendi yarattığınız karanlıklara gömüleceksiniz.
“Hepimiz aynı bataklıkta yaşıyoruz;
ama biz  yıldızlara bakıyoruz.” Oscar  Wilde
YILDIZLARA BAKALIM.
İSTANBUL MU…..?
O her zaman güzeldi yine güzel kalacak.
Kendisini  “rant” için sevenlere değil, gerçek sevenlerine kucağını açacaktır.

“Öyle bırakıp gitme
Sarılmadan doya doya
Al eline gök fırçayı
İçini maviye boya

Deniz ol dalgan olayım
Sahil ol kumun olayım
Martina kanat olayım
Tüyümü maviye boya

Bırak el ne derse desin
Doğru yalan söylensin
Senin sesine benzesin
Sözümü maviye boya”
Ali Asker