Özer Topçu
ozer@yolcuhaber.net

Gazeteciler bile “AKP kurulduğu yıllar harikaydı” diyebiliyorlar.
Bu bilgiyi belki fazlaca yazmış olabilirim ama bir defa daha yazılmalı diyorum.
Emperyalist ABD, bir ülkede kendi iktidarını kurar ise, o ülkede bir süre refah ortam varmış gibi hava yaratır.
AKP, yıllardır bu hava ile çalıştı. İktidar oldukları ilk günden  beri AKP iktidarı bu ülkeyi felakete sürükleyecek diye yazıyorum.
Çünkü;
Üreten fabrikaları ya sattılar ya kapattılar.
Türkiye halkı bu devlet ile yüzleşmelidir.
Devlet halkın devleti değildir artık.
Devlet emperyalistler ve onun işbirlikçisi  AKP iktidarınındır.
AKP, iktidarlığı boyunca halkın çıkarı için bir tane yasa ve kanun çıkmamıştır.
Kanun hükmünde kararnamelerden, torba yasalara kadar hepsi halka ihanet şeklindedir.
Her seçimde ABD emperyalizminin AKP’nin arkasında olduğunu unutmayalım. AKP ondan her türlü lojistik desteği alıyor.
Sanayiden tarıma, hayvancılığa varıncaya kadar bütün sektörlerde emperyalistlere peşkeş çekildik.
Böyle devlet yönetilmez.
Bu zihniyet, yani AKP zihniyeti siyasi sapıktır.
Türkiye Ankara’dan yönetilemiyor, artık yerelleri güçlendirmeliyiz, eyalet sistemine dönmeliyiz derken, ülkeyi bırakın Ankara’dan yönetmeyi, tek adamla yönetme hastalığına tutuldu.
Türkiye Cumhuriyeti’ne ne kadar saygısız, Türkiye Cumhuriyeti’ne ne kadar düşman varsa, birleştiler ve ülke demokrasisini totaliter yapıya çevirdiler.
Türkiye’yi Milli Talebe Birliği sandılar.
Ve çuvalladılar.
Yönetemiyorlar.
Duvara tosladılar.
Adamın ehliyeti “B”, gitmiş otobüs sürüyor. Bu kadar basit.
Tavuk kaz yumurtası yumurtlayabilir mi?
Tek adam rejimi Türkiye’yi batırdı.
Şimdi onu oraya yollayıp, ülkenin batmasına sebep olan ne kadar insan varsa o günahın ortaklarıdır.
Bu iktidar hala niçin iktidardır?
Gündem bu olmalı.
Recep Tayyip Erdoğan bu ülkeyi yönetemedi. Altında ezildi. Amaçları da zaten ülke yönetmek değildi.
Borç para aldı, cumhuriyetin değerlerini sattı, o paralar ile durumu idare etmeye çalıştı ama, bu borçların ödeme zamanının geleceği bell idi.
Aha da geldik o son noktaya. Türkiye şu an borcunu ödeyemiyor.
Borcu borçla ödeme sürecini bile geçtik.
Şimdi borç alamama noktasındayız.
Gündem bu iken, Adamlarına Kılıçdaroğlu’nu linç ettirmeye kalkıp, gündemi saptırmakla ilgililer.
ODTü öğrencilerinin üstüne polisi salmakla ilgililer.
Çevre katliamı yapıp, tepki gösterenlere polis şiddeti uygulamakla ilgililer.
Tüm bunların üstüne bir de YSK’yi tehdit etti.
Cumhurbaşkanı anayasal suç işlemiştir.
YSK üyeleri hukukun dışına çıktılar.
Ekrem İmamoğlu’nu seçen seçimin sandık başlarında memur olmadığı halde görev alan banka ve benzeri personel, Recep Tayyip Erdoğan’ı cumhurbaşkanı seçen seçimde de görev almışlar.
Sırf bu yüzden seçimi iptal eden o yedi kişi, Cumhurbaşkanlığı seçimini iptal etmek zorundalar.
Tabi bunun yanında, Ekrem İmamoğlu ile aynı sandıktan çıkan diğer zarflar da iptal edilmelidir.
Eğer iptal etmezse YSK olayı Türkiye’de bitmiştir.
Bu ülke her gün kimliğini ve değerini kaybediyor.
AKP istifa etmeli. Bu ülkenin selameti açısından elzemdir.
Ancak iktidar olacak parti, neoliberalist ekonomiyi derhal terk edip, yerel bir ekonomik model geliştirmelidir.
Ekonomide devlet planlanma teşlilatı kurulmalı, eğitimde köy enstitülerinin güncellenmiş hali hemen yürürlüğe girmeli.
Çiftçiye mazot, gübre vb. İhtiyaçlarına sübvansiyon uygulanmalı.
Kooperatif birlikleri kurulmalı.
Devletin veya kamunun tek kuruşunu dahi yiyenlere ağırlaştırılmış müebbet verilecek şekilde ceza kanunları yeniden ele alınmalı.
Ülkemizde bu yangın hali sürerken, Devlet Bahçeli ve Recep Tayyip Erdoğan İstanbul’un peşine düşmüşler.
Arpalık kesilince Allahları şaştı, ikisinin de…
Kısacası Recep Tayyip Erdoğan Ülkeyi yönetemiyor.
Bu ülke YSK’nun darbe kararını iptal ettirecek bir formül bulmak zorundadır.
Aksi taktirde itibarsız bir ülke olarak anılmaya devam ederiz…
Yönetemiyorsunuz, gidin!