Karga Gak Demeden
11-06-2019
Ömer ŞAN

“Düşman geldi bölük-bölük dizildi/ alnımıza kara yazı yazıldı/ delikli demir çıktı mertlik bozuldu/ eğri kılıç kında paslanmalıdır…” diyordu ya Köroğlu… Hani bugünün ifadesiyle, ‘Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu’ deniyor ya… Hah, tamda bu işte şu sosyal medyanın, ‘montaj-dublaj’ vesaire işlemlerinin tam da karşılığı bu olsa gerek! Hele de bugünün siyasetinde, bırakın mertliği, puştluk bile bozuldu!

Geldi de geçti bir bayram daha… Yok, öyle eskisi yenisi. Çıkmış, tüyü bitmemiş yetimin hakkı ile milyon liralık makam aracı binen israfın başı yok ‘şeker bayramı’ değilmiş de, ‘ibadet’ günleri imiş de falanmış da filanmış!..

Hele şu, memleketin misak-ı milli sınırları içerisindeki her yurttaşın mal ve can güvenliği, hak ve hukukunu sağlamakla yükümlü bakanın söylediklerine bir bakın! Halkı nefret söylemleriyle birbirine karşı kin ve düşmanlığa sevk eden suç kışkırtıcısı!

YSK’nın kendi kendini ‘iptal’ etmesi, kendi kararlarını ‘yok’ hükmünde sayması, 4’ün 1’i yok sayılarak, zevke yenilenecek olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini kendi ‘bekası’ zannedenler ve ülkeyi yıllardır seçime boğanlar… Bir kenara dursun şimdilik!

Bu hengamede, ülkenin en önemli kuruluşlarından, doğrudan 2 milyon yurttaşı ilgilendiren Çaykur’un milyonlarca lira zarara sokulması bir yana, Varlık Fonuna devri ve satış iddiaları diğer yana… İstanbul Pazarlama Bölge Müdürlüğünden 150 tona yakın paketli kuru çayın buharlaştırılmasına ne diyeceksiniz?

Yaklaşık 8 aydır soruşturma ve araştırma yapılıyor ama ortada fol yok, yumurta yok! Piyasa değeri yaklaşık 3 milyon lira olan bu hazır paketli çaylar nereye gitti?

Ülkenin en ufak belediyesinden, kamuda kalan en ufak kurum ve kuruluşuna kadar hepsinin borç batağına saplanmış olmasını nasıl açıklarsınız? Nereye gitti bunca para, neye borçlanıldı bunca rakam?

Şimdi dönüp bakıyoruz etrafımıza… ‘Kul Hakkı’ yemekten korkar sandıklarımız da, ‘Kuldan Utanmaz’ hale gelmişler!..

Hadi bundan çok endişelendik de… Dünyevi ihtiraslar için ettikleri ibadetlerin yanında yedikleri hakların, aldıkları günahların tartısı yok mudur?

Adam, çıkmış soruyor… “Bir çivi bile çakmadılar diyen AKP, 17 yılda 80 milyar dolarlık Cumhuriyet birikimlerinin yüzde 90’ını sattı. Bunları kim yapmıştı o zaman…” Hayde… Biri yanıtlasın da!

Yüz yok yüz…

Ben diyorum ki, bunların dini imanı mimanı yok, insanlarımızın kutsal değerleri ve inançlarını sömürüyorlar… Onlar hala kanmaya devam ediyorlar… Veriyorlar yalanı seviyorlar inananı…

Olsun mi gene da… E, olsun size göre o zaman!

Son zamanlara sarıldılar ya ‘yerli-milli’ hesaplarına… Güneydoğu’ya gidip ‘bilmemneyistan’ deyip, özel adacığındaki ‘teröristbaşına’ selam gönderenler külaha bile anlatamazlar bunu!

Bakın mesela İzmir Marşı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde acemiliğini tamamlayan askerlerin yemin töreni yürüyüşünde söylediği marşların arasından çıkarıldı.

Yahu adamlar son çıkarmayı planladıkları yasayla Ordu’yu kaldırıyor… Marşına mı tahammül edeceklerdi!.. mesela Yunan (!) da aynısını yapardı.

Hele ki, TSK’yı ‘suç örgütü’ diye ilan edip, Genel Kurmay Başkanını da ‘terörist elebaşısı’ olarak tutuklayanlar; terörist darbeciler tarafından ‘derdest edilen’ komutanı baştacı ederken; şimdi de Türk Ordusunun geri kalanını asıl ‘suç örgütlerinin’ kuklası haline getirdi!

Daha ne istiyorlar da vermiyorlar heee…

Dönelim bize… Çaydaki özel sektör temsilcilerinden ve siyasetçilerimizden Hasan Uzun ağabey, çay ithalatıyla ilgili konuştu ve rakamların söylenenden daha fazla olduğunu iddia ederek, çay sektörünün paydaşlarını hedef almış!

Ayrıntıya girmeyeceğim ama çok yorum, çoookkk…
Sadece Sri Lanka’dan gelen o miktar… Ülkemize yasal veya gayrı yasal yollardan giren yabancı menşeli çay miktarı 100 bin tonun üzerindedir!

Sınırlardan yasadışı yollarla ülkeye en az 55-60 bin ton yabancı menşeli çay girerken; zati eşya muafiyeti kapsamında 5-10 bin ton arası, dahilde işleme kapsamında (ki bu miktarın dışa gitmesi gerekirken, yarıdan fazlası ülkede kalıyor) ve diğer resmileştirilen kanallar aracılığıyla da, Sayın Uzun’un dediği gibi Sadece Sri Lanka’dan 57 bin ton çay geliyor ve piyasaya sürülüyor!
Hiç kimse, bundan haberim yok, yok çalışıyoruz da halledemiyoruz vs gibi saçma sapan şeyler ileri sürmesin… Bu ihanet derecesinde sayılabilecek kaçak ve yasadışı çay girişlerine yol verenler bellidir!
Rize’den de, Rizeliler tarafından Milletvekili seçilmiş, Bakanlık vs yapmış ‘printer’ olan, ‘fetöşün ülkedeki 1 numarası’ olarak tanımlanan zatlar… El üstünde tutuluyor ya hem memleketin uşakları ve hem de insanları tarafından.
Daha ne olsun… Bundan sonra yok yorum morum, soru sorana çok acayip K…. Ha, bilun!

Bayram gitti he, neyine? Bizim bayramlarımız, gün ve gecelerimiz kendi sevincimizle değil etrafımızdaki ve dahi hiç tanımadığımız yürekleri sevindirdiğimiz, mutlu kıldığımız kadar güzeldir!..

Siz de hep güzel kalın, delikli demiriniz çıkmasın!