Hüseyin Esentürk

Bir süredir yeni bir eğilim başladı. Bütün devlet erkânı vatandaşına, kendinden olmayanlara, kendi gibi düşünmeyenlere, kendi gibi inanıp kendi gibi yaşamayanlara karşı hakaret davaları açmaya başladı.  Hatta biraz daha ileri götürüp bu davaların sonucuna göre tazminat davaları ile süslemeye başladılar. Hani derler ya “Yoksulu dövene kadar üstünü başını yırt yada ekmeğini al” Sanırım bunlar da böyle yapmak istiyorlar.

İlginçtir; açılan bu davaların çoğu mahkûmiyetle sonuçlanmaktadır. Bütün dünyada eşine benzerine rastlanmayan hukuki garabetler yaşanmaktadır. Eleştirdin “hakaret”, soruşturdun ”hakaret”, katılmadın “hakaret”, bağırdın “hakaret”, çağırdın “hakaret”, başka ülkenin yetkililerini eleştirdin yine”hakaret”. Spor yaptın”hakaret”, baktın”hakaret” içtin”ha,karet.

Ne bu ya?

Peki, aşağıdaki hakaret ve küfür içeren sözleri devlet diline kazandıran ve kazandırmaya devam edenlere ne demeli. Bunlarla ilgili dava açabilecek bir kurum, kuruluş, kişi yok mu?

“Kart devrimciler, Lümpenler, Beceriksizler, Çirkefler, Cahiller” demek iltifat anlamına mı geliyor acaba?

Ya da; “Ayak takımı, Aydın müsveddeleri, Haddini bil edepsiz kadın, Niye kaçıyorsun ulan İsrail dölü, Nebbaşlar, Ananı da al git, Artistlik yapma, Mert değil namertsin, kadın mı kız mı bilemediğim, Alçaklar, zalimler, Yalancı peygamber, Kokuşmuş, çürümüş, Sülük, Örgüt lobisi, Hasımların maşası” gibi yakıştırmalar güzelleme sınıfına mı giriyor?

Dahası;” Kaos çetesi, Sahtekâr, Müfteri, Ahlaksız, Fesatçı, Mezarlık soyguncusu, Haşhaşi, Yazıklar olsun, iftiracı, Âlim müsveddesi, Vampir, Borazan, Şantajcı, İhanet şebekesi, Çete, Hain, Vampir, Sapık, Kasetçi, Çapulcu “diye bas bas bağırmak herhalde gazel okumak ya da şiir söylemek mi oluyor?

“Meymenetsiz, hırsız, düzenbaz, densiz “deyip halka parmak sallamak sevgi gösterisi sayılıyor herhalde.

Bu sevgi gösterilerini, bu güzellemeleri, bu iltifatları bir kenara not ettiğimizi bilsin herkes. Devrimciler küfür etmez ancak Bu hesap ne mahşere ne divana kalmadan sorulur elbet.

Bu Gün Karne günü ya; eskiden karnelerde hal ve gidiş notları olurdu. Şimdi de var mı bilmiyorum ama bu icraatlara “0” bile çok. En iyisi ağızlarına acı biber sürmek.