Özer Topçu
ozer@yolcuhaber.net

Ekrem İmamoğlu 31 Mart’da yapılan yerel yönetimler seçimini kazanarak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmuştur.

18 Gün Belediye Başkanlığı  yaptı. AKP’nin 25 Yıllık İstanbul İmparatorluğu yıkılmıştı. Paraya endeksli yanaşık düzen tarumar olmuştu. Seçim yenilgisini ilk başta kabul eden AKP Başkanı Erdoğan, bir anda tavır değiştirdi. Para telaşına düşen molla takımı Erdoğan’a baskı yaparak seçimi iptal ettirmesini istediler.

Karar mercii olan YSK emir komuta zinciri çerçevesinde seçimleri iptal etmişti. Tarih 6 Mayıs 2019’du.. Türkiye’de ilk defa iktidarın talimatıyla bir yüksek mahkeme olan YSK, seçimleri iptal ediyordu. Ülkenin dört bir yanında yıllarca biriken öfke patlamak üzereydi.
İmamoğlu, o gün deseydiki “ey halkım bunlar benim elimden haksız yere mazbatamı aldılar” kesin isyan başlayacaktı. Karşı taraf da kesilen para musluklarına sahip çıkmaya kalkışsaydı, alın size iç savaş. O zaman Türkiye olurdu Mısır.

Ekrem İmamoğlu buna müsaade etmeyecek kadar kendine öz güveni olan bir siyasi kişilik. O, biliyordu, ufak bir işaretle halkın ayaklanacağını. Asla ona izin vermedi. Net bir tavır koydu ve ben yeniden girer, o seçimi kazanırım dedi.
Ve kazanacak.
Eze eze kazanacak. En az %10 fark atarak kazanacak. Ne oy çalmakla açığı kapatabilerkler, ne de rakamlarla oynayarak… Kişisel tahminim bölgelerde bolca elektrik kesintisi olacak.
Şimdi o İmamoğlu’na bir ülkenin cumhurbaşkanı, ülkeyi kaosa sürüklemediği için teşekkür etmesi gerekirken, ne Rumluğu kaldı, ne teröristliği kaldı, ne Sisiliği kaldı.
Aklı başında bir devlet adamı bunlara asla teveccüh etmez, ona ülkesini ve halkını düşündüğü için onu onure ederdi.
Ama bunlar devlet adamlığının yanından bile geçmemişler
Devlet adamlığının da bir terbiyesi var. Bunlar onu almamışlar maalesef.
Öğretmenlere “Atatürk’ü pek abartmayın” diyen meczup Ordu Valisi ve Süleyman Soylu’nun kışkırtması ve entrikalarıyla orada İmamoğlu’na yapılan haksızlık karşısında bir devlet adamı İmamoğlu’nun yanında yer alırdı. Bizimki ne yaptı? İmamoğluna Rum dedi, Sisi dedi.
Tayyip Bey;
Sisi, Mursi’nin istihbarat müdürüydü. ABD, Mursi’yi yeterince kullanmıştı ve askere darbe yaptırarak yerine Sisi’yi devletin başına getirdi.
Bizde öyle bir Sisi yaratılacaksa, sizin Savunma Bakanınız, Güvenlik Bakanınız, İstihbarat müdürünüz ancak Sisi olur. Sisi’yi yanlış yerde arıyorsunuz. Sisi burnunuzun kılı kadar yakın size.
İmamoğlu’ndan Sisi olmaz.

Açık oturumun Fox Televizyonunda İsmail Küçükkaya moderatörlüğünde yapılacağı netleştikten sonra, iki başkan vekili artık belediye başkanları moderatörle görüşerek süreci planlasınlar diyerek, kendi görevlerini sonlandırıyorlar. İsmail Küçükkaya önce Yıldırım ile görüşmek istiyor, Yıldırım, telefonda konuşmamız yeterlidir, yoğunum, yüz yüze görüşmeyelim diyor. Sonra İmamoğlu ile görüşmek istiyor, o kabul ediyor. Ahlaksızlık bunun neresinde ki, büyük bir şey yakalamış gibi, otelin videosunu televizyonlardan yayınlatıp, kara peopaganda yapıyorsunuz.
Evet burada bir ahlaksızlık var. Burada terbiyesizlik var. Burada bir edepsizlik var ama o, sizsiniz. Kara propaganda yapan sizlersiniz.

İmamoğlu bu belediye başkanlığını hak etmiştir. Seçimi tekrar kazanacak. Seçimi kazanacak değil, seçimi yeniden kazanacak.
Ve öyle bir belediye başkanlığı yapacak ki, hepiniz utanacaksınız. İftiralarınızı, gıybetlerinizi, hakaretlerinizi hangi dilde ibadet yaparsanız yapın, asla affı olmayacak.
Sizleri devlet adamı gibi davranmaya davet ediyorum. Şu an yaptığınız ile devlet adamlığının uzaktan yakından alakası yok. Tekrar ediyorum, İmamoğlu sizin gibi olsaydı iç savaş çıkardı.