Bilal Kayabay

ŞU GERÇEĞİ GÖRÜN ARTIK

Gerçekten görmüyor musunuz, diliniz mi varmıyor söylemeye. 1950’den bu yana, özellikle son on altı yılda,toplumun  beynine yüz yıllardır ‎enjekte edilen hurafelerin dozunu artırarak dayadılar.‎

Karşınızda normal bir toplum yok. Düşünme, sorgulama yetisi dumura uğratılmış ‎bir garip topluluk  var. Yıllardır, eğitimin içine bilmeden beceriksizlikten ettiklerini mi sanıyorsanız, çok safsınız. Hedefe doludizgin ve küstahça koştuklarını görmüyor ‎musunuz. ‎

Atatürk’ün maddi manevi bütün mirası,emaneti yağmalanırken, Atatürk adına ‎burnundan kıl aldırmayanların, kahrolası bir kılı kıpırdamadı. Adını sömüren yoz politikacılar, laf kalabalığı yapmaktan öte bir şey yapmadı.

Küçük kişisel hesaplar uğruna, okulda öğretmen – öğrenci sustu. İş yerinde yetkili ‎yetkisiz çalışan, işçi – işveren sustu. Sokak sustu, meydan sustu. ‎

Yani, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyen bütün namussuzlar sustu. ‎Sonunda yılanın en  büyüğü, götlerine kaçtı. Gelinen bu günde leylek arar oldular.‎

Hiç abartmadan ve kesinlikle iddia ediyorum ki Mustafa Kemal Atatürk kalkıp ‎CHP’nin başına geçse bu kadar bile oy alamaz. Çünkü on yıllardır biriktirdikleri ‎kinleriyle zehirlediler, nesilleri. Kafaları, hurafeyle safsatayla; yürekleri kapkara ‎kinle dolu gençlerin.

Atatürk’ün koşulları daha ağırdı, demeye yeltenmeyin. Bu dünya o dünya değil.‎ Şu gerçeği görün artık. Hastalığı yenmenin ilk şartı doğru teşhisi koymaktır. Yanlış ‎teşhis, hastayı öldürür.

İFLAH ETMEZ DERTLERİ: TC

Dertleri davaları, Cumhuriyet ile hesaplaşmak olanların TC ile kavgası bitmiyor. Biteceğe de benzemiyor.Ta’ki, muratlarına erip Cumhuriyeti yok edene ya da kendileri tarihin çöplüğüne gömülene kadar.

Düşünme engelli oldukları için şu kadarcığını bile akıl edemiyorlar: Yahu, bu kadar uğraşacağınıza, başına bir “R” ekleyin, olsun RTC. İflah etmez derdiniz, davanız bu değil mi…

Şimdi, birileri bana,eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürüyorsun diye kızabilir. Kızmayın dostlar. Sıkıyorsa buyursun yapsınlar.