Nevşehir’in Avanos ilçesi Çalış beldesindeki yaklaşık 5 bin yıllık tarihe sahip olduğu tahmin edilen yer altı şehrinin girişi seneler sonra açıldı. Osmanlı’nın son dönemlerine kadar ön kısmı hayvan barınağı olarak kullanılan, yaklaşık 25 yıl önce dönemin belediye başkanı tarafından, oynamak amacıyla buraya giren çocukların kaybolabileceği endişesiyle toprakla kapatılan yer altı şehrinin giriş kısmı, belediye ekiplerince açıldı.

Beldede geçmişte anlatılan efsanelerdeki adının “Gir-Gör Şehri” olduğu ifade edilen alan, Kapadokya’da turizme açık Derinkuyu ve Kaymaklı yer altı şehirlerine yaklaşık 80 kilometre mesafede bulunuyor.

Çalış Belediye Başkanı Kazım Yılmaz, , “Uzunluğunun doğu istikametine 600 metre, güney istikametine 2 kilometre civarında olduğunu geçmişte yer altı yerleşim alanına girenler söylemektedir.” diye konuştu.

Alanın belediye imkanlarıyla temizlenmesinin mümkün olmadığını, Kültür Varlıklarını Koruma Kuruluna başvuracaklarını anlatan Yılmaz, şunları kaydetti: “Burası, dedelerimiz tarafından keşfedilmiş. İçinde farklı farklı odalar, küçük bölmeler, baktığımızda yaşam alanı gibi görünmekte. Burayı inceleyen arkeologlar, milattan önce 3 binli yıllara dayanabilecek bir tarihi geçmişle karşılaşılabileceğini belirtti. Net durumu teknik analizler sonrası ortaya çıkacak. Kültürel açıdan bir anlam ifade ettiğini belirtmek isteriz. Kültür ve Turizm Bakanlığımızdan buranın turizme açılması için destek bekliyoruz. Bu milli bir servet, Kapadokya’ya gelen turistlerin burayı da görmesini istiyoruz. İçeride gördüğümüz zemin, normaldeki zeminin 2 metre üstü. Asırlar boyunca kapı tarafından içeri giren toprak dolgu ilk bölümü kaplamış. Temizlenmesi gerekiyor.”

Yılmaz, beldede “Tepesidelik” ve “Tantan” adı verilen mevkilerde de çok büyük olduğunu düşündükleri yer altı şehirleri bulunduğunu dile getirdi.

Çalış Belediye Başkanı Kazım Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 25 yıl önce girişi kapatılmadan önce buraya girenlerin tariflerine göre, içi tamamen berrak suyla kaplanmış alanın yaklaşık 1 milyon 200 bin metrekare olduğunun düşünüldüğünü belirtti.

Yaşam odaları, tüneller ve ibadet alanlarının bulunduğu tespit edilen yer altı şehrinin ulaşılabilen kısımda, duvardaki kayadan oyma rafta halk arasında put olarak nitelendirilen insan şeklinde idol (ibadet amaçlı kullanılan heykelcik) bulundu.

Vatandaşlardan Alaaddin Sarıtaş ise “Yaklaşık 20 yıl önce yabancı bir kadın gelerek, bize ‘burada Sezar’ın hamamı olduğunu, içindeki şifalı suyla ilgili bilgi topladığını’ anlattı. Başka insanlar da ellerinde haritayla geldi. Yer altında bir alan olduğundan bahsettiler. İçini bizden daha iyi biliyorlardı. Başka gelenler de oldu, hepsi de şifalı sudan bahsetti.” ifadelerini kullandı.

Beldede yaşayanlardan Ahmet Yılmaz da çocukluğunda tünellerden ilerleyerek odaların olduğu bölmelere ulaştığını, buranın derinlik ve uzunluğunu tahmin edemediğini söyledi.

Yılmaz, yer altı yerleşim alanındaki bazı odalarda değerli eşyalar ve yılanlar bulunduğunun rivayet edildiğini ancak kimsenin buraları açmaya cesaret edemediğini kaydetti.