Kaz (Ida) Dağlarımda Su ve Vicdan Nöbetindeyiz… Cerattepe’den İda Dağlarına köprü kurduk. Burası Çanakkale’ye su depolayıp, pınar olarak doğup Çanakkale’nin topraklarını bereketli hale getiren, aynı zamanda dünyanın en önemli oksijen depolarını barındıran, yağmur bulutlarını tüm canlılara eşit şekilde yağmura dönüştüren ormanlarla kaplı olan Kaz Dağları, kapitalizmin pençesinde. Kanadalı altın şirketinin ülkemizdeki işbirlikçisi iktidar, burada ciddi anlamda bir vahşet yapmıştır. Ülkemizin dağını taşını, ormanını, nehir havzalarını emperyalistlerin hizmetine sunmuşlardır. Bu iflah olmaz AKP zihniyeti, bize dair tek bir varlığın kalmaması için ant etmişçesine, ülkesine ihanet etmektedir.

Özer Topçu paylaştı: 10 Ağustos 2019 Cumartesi

İşte bu yüzden ülkenin gerçek sahipleri burada bu haydutça talana karşı duruyor, direniyor.

Kaz Dağları direnişi büyük yankı yarattı. Yarattı çünkü iktidar burada suç üstü yakalandı. Türkiye’nin ve hatta dünyanın büyük tepkisini çeken bu vahşet için, burada nöbete gelmek isteyenler yüz binleri bulmuş durumda. Ancak koordinasyon kurulu burada fazla insanı barındırmamız  imkanımız yok diyerek çadır açmayı durdurmuş durumdadır.

Kaz Dağları direnişçileri her sabah ve akşam çadır alanından, maden alanına sloganlar eşliğinde yürüyüş yağmaktadır. Yürüyüşe takriben 150 kişi katılmaktadır. Dayanışma üst seviyede yürütülmektedir. Çanakkale Belediyedi her türlü lojistik desteği vererek eylemcilerin dağdaki yaşamlarını kolaylaştırmaktadır. Güvenlik güçleri, sadece “yangın çıkartırsınız” diyerek eylemi bırakmalarını isterken, Çanakkale belediyesi iki adet itfaiye aracını çadır alanında hazır bulundurmaktadır. Burada muazzam bir sinerji var. Emperyalistler ve işbielikçileri bu kararlarından vazgeçinceye kadar mücadelenin süreceğini belirtiyorlar.

“Madenci şirket Kazdağını terk et” “Kazdağlarının üstü altından değerlidir” ve her yerde atılan “bu daha başlangıç, mücadele sürüyor” gibi sloganlar atılıyor, çeşitli formlar düzenleniyor.

Kazdağları direnişi çığ gibi büyüyerek sürüyor.